19 aralık 2010 ales

    19.
  1. 180 dk ya 150 sorunun yetiştirilemediği, burcu elif ayça ceyda isimli orospuları bir kreşe yerleştiremediğim, mantık sorularına el insaf dediğim, öss monotonluğu karşında hamladığımı hissettiğim, akademik personel ve lisanüstü eğitim için sorulacak soruların bu kadar anlamsız olmasını anlamadığım, verdiğin olipsleri götüne sok dileklerimi ilettiğim kurum sınavı. sıçtık.
    (bkz: düzen değşiyo kamiiil)
    26 ...
  2. 23.
  3. kendimi yağmurun gardırobunu darmadağın etmek isterken bulduğum sınavdır.
    perşembe günü giydiği pembe gömlek ve mavi etek
    kırmızının üstüne beyaz gömlek
    salı gri etek üstü sarı gömlek
    yok lan cuma pembe gömlek altına turuncu etek
    sanırım yeşille mavi giymiş
    ohh buldum salı turuncu etek sarı gömlek
    palyaço mu lan bu kızz ??
    cevap : perşembe ve cuma ayını eteği perşembe salı aynı gömleği giydiyse kokuyordur bu kız. ayrıca da zevksizdir.
    8 ...
  4. 20.
  5. kurşun kalemlerin küçüldüğü, pastel boyaların bittiği sınavdır.
    6 ...
  6. 34.
  7. sınav başlamadan birkaç dakika önce önümde oturan kız, görevliye 150 soru var değil mi hocam diye sordu. soru mu şimdi bu? üniversiteden mezun olmuş, bilmiyor mu 160 soru olduğunu dedim içimden.

    hadi çocuklar sayfaları kontrol ediyoruz diyince görevli bir baktım 50 sayısal 1'den 50 sayısal 2'den, 50, 50'de sözelden soru var. artacak süremi evvelden hesaplamış, ona göre yol haritamı çizmişken hesabımı kitabımı s.kerten bu yeni soru sayısıyla derin hülyalara daldım.
    zaten yavaşın önde gideniyim, mümkün değil 200 soruyu 180 dakikada nasıl yetiştiririm?

    neyse efendim zaten sözelciyim bari bildiklerimi yapayım önce diyerek başladım çözmeye. bitirdiğimde sınavın bitmesine bir saat kalmıştı. o arada fatih marka kurşun kalemimi açtım çabucak. oysa uçlu kalemimi yanıma almıştım belki içeriye sokabilirim diye; ama o üst arama cihazı değil kalemi, taktığım berenin altındaki tacıma bile ötünce kalemceğizimi fakülte girişindeki kocaman saksının dibine bırakmak zorunda kaldım. bu ösym adama totem de yaptırmıyor arkadaş, uğurlu kalemimdi halbuki o benim!

    herneyse efendim ne diyordum? ha işte o ilkelliğin daniskası olan kalemi açtım, sözel cevaplarımı forma kodladım. mat 1'i çözmeye koyuldum sonra. bir yandan da saati kesiyorum. mis gibiymiş vallahi, hep derlerdi ales kolay diye de inanmazdım. kolay molay tabii, ilk okul 2 düzeyi sorsalar ne fayda! salon görevlisi son 15 dakika kaldı uyarısını yaptığında mat 1'in 30. sorusuyla uğraşıyordum. bıraktım mecbur, mat 2'm boş kalmasın diye ona başladım. zaten 8 tane ancak çözmüşümdür ki süre bitti..

    daha sonra göz kalemi açmak için kullanacağım kalemtraşı, fatih kalemleri aldım, kömür karası ellerime baktım, olipsin birini de ağzıma atıp çıktım. bindiğim dolmuşta da bir nane ferahlığı vardı. onu düşünüp bayağı bi güldüm kendi kendime.

    velhasıl sınavdan çıktım, öğlen vakti eve gidip napiyim, arkadaşlarla buluştum. 200 soru vardı diyince bi hayretle baktılar bana. acaba dedim sınav heyecanından soru sayısını mı yanlış hatırlıyorum. olur mu olur yani, yaparım böyle şeyleri..

    * * * sözlüğe baktıktan sonra * * * 2 hours later *
    hay ben nereden bileyim sözel puanı için mat-2 yapmanın gerekmediğini be sözlük. söyle nerden bileyim, o sınav esnasında kat sayıları mı okuyaydım. yahut sınava girmeden önce rüyamda sistemin değiştiğini görüp araştırma mı yapsaydım?

    işte şimdi entrynin başına dönüyoruz: sen misin öndeki kıza içten içe söylenen, bilmişlik taslayan! üniversite mezunu oldun ama hâlâ neyi yapman gerektiğini bilmiyorusun nickimsist. otur sıfır!
    5 ...
  8. 29.
  9. anahtar, bozuk para, silgi, kalem..vs gibi şeylerle girilemeyen sınavdır. ulan iyice deli ettiniz adamı be. anahtarım

    olmadan pencereden mi atlayıp gireceğim ben eve *. sınava değil, maça giriyoruz sanki. *
    5 ...
  10. 25.
  11. - asla detaylı arama yapılmadı, millet çatır çatır saatle, çantayla, bozuk parayla falan girdiler sınava.

    - kesinlikle emanet alınmayacaktır ibaresi olmasına rağmen, güvenlik noktasında kilolarca emanet vardı.

    - sınıfın içinde bir kaç tane bayan çantası vardı.

    - dağıtılan onlarca kalem, silgi ve olips, sıralarda bırakıldı; yardıma muhtaç öğrenci çocuklara verilebilirdi bir şekilde.

    - kimi bilgilerden bir çok adayın haberi yoktu. örneğin, eşit ağırlıkçı adayların, sözel 2 sınavına dokunmaması gerektiğini kimse bilmiyormuş. sadece testlerin ilk sayfalarında, adaylara ne kadar puan getireceği yazıyor ama mesûlsünüz ya da değilsiniz gibi bir ibare yoktu.

    - bu bahsedilen gerçeklikler, ülkenin en köklü üniversitelerinden birinde yaşanmıştır, ücra yerdeki bir sınavda değil.

    - kızlar sınava değil, defileye gelmişlerdi sanki, sabahın köründe o kadar zamanı bulup nereden süslendiler ve o kadar bakımlı kadın nasıl bir araya toplandı, tesadüf müdür bilemedim.
    5 ...
  12. 16.
  13. enteresan bir sınav olmuştur...olipslerde yetmedi lan...ekmek arası döner falan da koysalardı..
    5 ...
  14. 21.
  15. 150 soruya 180 dakika yetmeyen sınavdır. sistemle ilgili değişikliği ise sınavdan hemen 5 dk evvel birinin hangilerini çözeceğiz demesiyle n'oluyo lan, bir değişiklik var da benim mi haberim yok diye telaşlandım sonra amaaan bu saatten sonra değişiklik varsa da ne yapıcan sanki, yapabildiğini yap işte dememden sonra say1 de ilk 40 soru bittikten sonra anam bu niye say2 e geçmedi deyip sayfaları kontrol edince 150 soru olduğunu ancak idrak edebildim. bu da büyük bir başarı. tebrik ediyorum kendimi. sınav değişikliğini sınav esnasında da olsa fark ettim, fark etmeyen var mıdır acep, merak konusu...
    4 ...
  16. 24.
  17. mantık soruları ile beni benden alan sınav oldu. 150 dakika'da 140 soruyu çözüp, 30 dakikada 10 tane soruya kafa patlatmak ta fena koyuyor insana.

    zillinin tekinin dolabını karıştırıp hangi gün neyi giyeceğini bulma ve 7 tane veleti kreşlerindeki sınıflarına yerleştirme ile mühendis olarak yüksek lisans yapma isteğimin arasındaki bağlantıyı henüz kuramasam da vardır bir hikmet. ösym denen illet bulmuştur bir sebep herhalde.

    not: ama şunu gördüm. geçen 4 seneye rağmen hala performans güzel. hafif bir düşme var ama yinede iyi.
    4 ...
  18. 28.
  19. herkesin dediği gibi say1 kolay say2 kazikti. sözel sonundaki veletlleri kreşe yerleştirme ve yağmurun grdrobundaki elbiseler, zaten kalmayan mantığımızın iyice içine etti.

    ayrıca buradan son sözüm ösym ye: ulan prostat kanseri olursam sizin yüzünüzden, insan tuvalet izinini kaldirir mi lan. yaklaşik bir saat boyunca kivranarak o sorulari çözdürdünüz ya helal olsun size.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük