galatasaray'ın biraz daha dikkatli ve tekniği iyi olan oyuncularının ağırlığını koyduğu rövanş maçında bu skorla turu geçmememiz için hiç bir sebep yoktur. hamburg maçı gibi olmasın, tek dileğim bu sadece.
elano'nun neden oyundan çıktığını anlamadığım maçtır. orta sahayı güçlendirmekse amaç, hiçbir şey oynamayan giovanni çıkarılıp barış sokulabilirdi. yani senin topluca hücuma çıkamadığın bir maçta, belki de dünyada en isabetli uzun pas atabilen adamlardan birini çıkarmak bana pek mantıklı gelmedi. yorgunsa yorgun, bi tane uzun top atar, belki de sana galibiyeti getirebilir, leyla gibi olan atletico savunmasının da katkısıyla tabi.
bunun dışında galatasaray iyi mücadele etmiştir, tabi ki galatasaray'dan istediğimiz, beklediğimiz oyun bu değil ama, forvetsiz de ne kadar fazlası olur emin değilim. caner'in golü resmen hediye etmesi, mustafa sarp'ın amatör futbolcunun dahi kaçırmayacağı golü kaçırması, leo franco'nun kurtardığı pozisyonlara rağmen frikiklerde en bir acemi kaleci hüviyetine bürünmesi gibi olumsuzlukları gölgede bırakan bir beraberlik bu. atletico madrid de 1-0'a yattı resmen. topu daha fazla kanatlara indirseler, daha zor bir durumda kalabilirdik açıkçası ama salmış bir takım görüntüsündeydiler tabi. galatasaray'ın ali sami yen'de de bu ciddiyetle* mücadele etmesi ve hücumda da daha etkili olması durumunda tur şansı büyük.
son olarak da galatasaray'In fark yiyeceğini iddia edenler atletico madrid'in galatasaray'dan bile dengesiz bir takım olduğunu da görmüş oldular. galatasaray bu forvetsiz haliyle ve ileri çok çıkmadan bu kadar pozisyon buldu be.
skora sevindiğim ama rijkaard'ın takımı yönetme şekline daha çok sevindiğim maçtır. galatasaray savunmada kapansa da hücuma çıktığında istekli, arzulu idi. sadece 1-1 yakalandıktan sonra daha kapanan bir galatasaray gördüysek de 90+2'de kullandığımız freekickte servet ve neill'in kafa topu kovaladıkları, galatasaray'ın golü aradığı, galibiyeti aradığı görüldü.
maçın benim açımdan en güzel yanlarından bir tanesi benimle sevinen, benimle üzülen fenerbahçeli bir kardeşimin yanımda olmasıydı. sözlükteki bazı şerefsizlerin aksine, takım tutmanın rakibe düşmanlık beslemek olmadığını kanıtladı kendisi. galatasaray'ın başarısına sevinen tüm rakip taraftarlara teşekkürler.
tükürdüğünü yalamaya alışkın kitlenin herkesi kendi gibi sanmasından mütevellit başkaları için bilip bilmeden " entrylerini yediler hacı" diye element uydurmasına sebep olan maçtır***.
rövanşla ilgili temennilerimizi daha önce dile getirmiştik; (#7320275)
öncelikle şöyle bir tanım yapayım maçla ilgili. iddaacıların ve galatasaray fark yiyecek diye ortalarda dolaşanların götünde patlayan maçtır. bunu söyledikten sonra maça geçelim.
galatasarayın ve madridin çok da iyi oynamadığı bir maç oldu aslında. galatasaray ilk yarı kötü, ikinci yarı iyi oynayan taraftı. atletico da tam tersi. atleticonun serbest vuruşları penaltı gibi kullanması çoğu galatasaraylıyı yusuf yusuf etti heralde. ama jose antonio reyesin attığı mükemmel gol haricinde bunlardan sonuç alamadılar. atleticoda barca maçında oynadıkları futboldan pek de bir esame göremedik. iler uç elemanları defansımız tarafından iyi marke edildiler açıkçası. bunda bunun da etkisi olabilir.
galatasaray cephesinden olaya bakarsak, böylesine bir deplasmandan çok önemli bir beraberlik aldılar ve hepimizi coşturdular. ilk yarı sağolsun caner sayesinde gol atacakken gol yedik ama oyun disiplininden kopmadık. ikinci yarı keita denen insanüstü yaratık "sizde aguero varsa galatasaray'da da ben varım" der gibi oynayınca atletico neye uğradığını şaşırdı. tabiri caizse ikinci yarıda arda ile sazı eline aldı keita ve galatasaraya hem beraberliği getirdi hem de madridin galatasarayın üstüne gelmesini engelledi.
tek tek oyuncu olarak bakarsak neill, arda, elano ve keita sahanın en iyileriydiler galatasaray adına. tabii ki leo francoyu unutmadım. onu sona saklamak lazım. bu maçta gerçekten çok başarılıydı. kendisini eleştirenlere inat çok top çıkardı kaleden. çok top kurtardı. adeta kendisini eleştirenlerin yüzünü kızarttı. beraberlikte baş aktörlerdendi.
son oarak galatasaray birçok ekskle oynadığı maçta berabere kalarak avantajlı bir skor aldı. ben yine de temkinliyim. haftaya ali sami yen cehenneminde madrid'in müthiş dörtlüsü çok boş alan bulabilir. o sebeple bu maçtaki kadar dikkatli olmalıyız savunmada ve ileride en az 3 gol bulmalıyız diyorum.
Galatasarayımızın bana sağlam bir kapak taktığı maç olmuştur, helal olsundur. maçtan önce çok umutsuzdum ve tek farklı bir mağlubiyetten daha iyi bir sonuç alacağımıza inanmıyordum. demek ki neymiş, ahval ve şerait ne olursa olsun bir daha şu söz hatırdan çıkarılmayacakmış: "galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır!"
galatasaray ın defans yaparak berabere kaldığı maçtır. galatasaray sanki defans yapmayıp ofans oynasaydı 4-3 bitecek gibi bir görüntü vardı. çünkü atletico madrid in defansı o kadar iyi gözükmedi. özellikle galatasaray çok koşup çok yorulmadı. en çok yorulan arda ile keita oldu. diğerleri zaten defansa çakılı oynadı. mustafa sarp yine ileride gol aradı. ilk yarı atletico madrid iyi oynadı. ikinci yarı 1-0 yatıp takım yorulunca galatasaray daha iyi gözüktü. sonuçta golu atıp 1-1 i buldu. birde görülen bir başka konu; barajlarda takımın zıplaması lazım. arda golde köşeye atacağını sezdi. fakat yetişemedi.
arda maçın genelinde iyi oynadı. keita ikinci yarı iyiydi. mustafa sarp ileride başarılıydı fakat daha iyi top çıkarması gerekiyor. çok fazla pas hatası yaptı. mehmet topal defansta iyiydi. güzel toplar kesti. fakat ileriye iyi toplar çıkaramıyor. neil gerçekten soğuk kanlı ve isabetli pasları ile güven verdi. belki bazı kademe hataları yaptı. hem antalya maçında hem bu maçta feykleri yedi. agüero vurur gibi yapınca hemen arkadasını döndü. yine djevua aynı şekilde vücüt çalımı attı. ama genelde iyiydi. servet hava toplarını iyiydi fakat çok saçma pas hatalı yaptı. gereksiz top yapmaya çalıştı. saçma topları taça vurdu. köşede saçma bir çalım yedi. hakan balta çok fazla sahada göremedim. ileri çok fazla çıkmadı. fakat çok göze batmadı. uğur tecrübesiz olmasından dolayı gereksiz fauller ve sık hata yaptı. doğru düzgün kademeye giremedi. gözler sabriyi aradı. caner maçın başında golü resmen hediye etti. 3 kişi varken adama faul yaptı. zaten teknik direktör hemen cezayı kesti. ilk defa otoritesini ortaya koydu. elano defansif bir görevde oynadı. fakat bence sahanın 90 dakika boyunca en iyisiydi. reyes e sert oynadı. ikinci sarı kartı görmesi gerekirdi. fakat hakemde torpilliydi. uzun topları çok iyi yaptı. topu iyi sakladı. ikinci maçta ondan çok şey bekliyorum. dos santos yine kayıplardaydı. bence ikinci maçta kesinlikle emre çolak ile başlanmalıdır. rijkaard ise caner i çıkartarak süper bir hamle yaptı. fakat dos santos u sokmayıp emre çolağı soksaydı daha iyiydi. gerçi emre çolağın antalyaspor maçında yaptığı top kaybını hatırlayınca belki vazgeçmiştir. sonuçta caner bile bu gazaba uğradı.
ikinci maç için umutluyuz. eğer sabri ikinci maça dönerse o zaman tadından yenmez. madrid ikinci maçta gol bulacaktır. onun için 0-0 ı korumak değil gol atmak amacında olmalıyız. çünkü 1-0 ile onlar çıkar. galatasaray ali sami yen atmosferinde bence baskılı oynamalıdır. çünkü gerçekten defansları çok kötü bir vaziyette iki baskı yaptığımız zaman çok fazla hata yaptılar. ilk yarı değil ama ikinci yarı umut verdi be sözlük. bizim hatalarımız ve kaptırdığımız toplar ve duran toplar haricinde pozisyonları yok.
galatasaray'ın ilk yarıda atletico madrid karşısında saç-baş yolduracak şekilde ezildiği ve kendine yakışmayacak rezillikler yaptığı maç. Atletico madrid'in başarılı pasları ve mükemmel top çevirmesi karşında galatasaraylı oyuncuların yaptığı basit pas hataları 'bu galatasaray değil' dememize neden oldu. Herkes kabul etmeli ki galatasaray ilk yarıda çok şanslıydı. Leo franco'nun kıcağına giden şutlar, direkden dönen top vs maçı farktan kurtardı. ikinci yarıda ne keita ne de galatasaray daha iyi oynadı, ikinci yarıdaki en büyük fark daha kötü oynayan atletico madrid'di. Galatasaray gerçek gücünü bir ortaya koyabilse o takımı sahadan silerdi ama takımın zayıf halkaları bunu mümkün kılmadı. Caner, mehmet topal, dos santos çok vasattılar.
Not: futboldan hiç anlamam ama gördüklerimi böyle yorumladım. Arkadaşların aşırı ısrarıyla izledim maçı.
öncelikle (bkz: #7316385),
burada görülmektedir ki şu ana kadar iki tane entry silinmiş bunlardan birisi fener faşisti olan lefter bilmemne ye ait "lopeez lopeez gole gidiyor ve malesef top ağalarımızda" entrysi, diğeri hangisi bilemedim ama afiyet olsun diliyor ve sizi antu.com komiklikleri ile başbaşa bırakıyorum.
oğlum yalnız çok komik bir şey var fark ettiniz mi? sanki maçı 5-0 kazanmış gibi konuşuyor galatasaray taraftarları. yok kapak, yok delik, yok göt... lan o ne öyle? maç 1-1 bitmiş göt zoruyla. atletico madrid forveti paso kalecine top nişanlamış ama sen kapak takmaktan bahsediyorsun. daha geçen sene hamburg sami yen'de size neler yaptı ne çabuk unuttunuz lan? eğer bir hafta sonra elenirseniz bu millet size neresiyle güleceğini şaşırır diyeceğim de pek şaşırtıcı olmayacağı için eheremehere der geçeriz. ha bana sorarsan, inşallah elersiniz, kupayı tekrar alırsınız da tesadüf olmadığına cidden inanırız.
barcelona galibiyetinden sonra rehavete giren ve ersin düzen in tabiriyle " gs maçını sıradan bir lig maçı şeklinde" oynayan atletico nun turu zora soktuğu maç. lakin hamburg, tromsö, metalist gibi takımların çıktığı sözde cehenemden çıkmaması için hiçbir neden yoktur.
ilk 30 dakikasını izleyemediğim maçın, burdan okuduklarıma bakarsak diğer 60 dakikasını da izlememişim... galatsaray'ın takımı ileriye götüren tek adamı keita idi... geriye kalanların top şişirmekten başka birşey yapmadıklarını bir ben gördüm herhalde, hele su dos santos denen adam topla buluştu mu hatırlamıyorum, forlan ve agüero bile iyi değilken bu maçta o kadar pozisyon veren defans allah'a emanet... galatasaray hem kaderin hem de talihin ciddi yardımıyla beraberliği kurtardı... ama skor çok iyi, bir aksilik olmazsa da turu geçmeye yetecek bir skor...
yıllardır içimde ukte kalan bi olayı canlı gözlerle izlememe sebebiyet vermesinden mütevellit beni sevinç deryalarına salan maçtır. yıllardır saçma sapan hata yapan bi oyuncunun anında oyundan alınacağı günü bekledim durdum. ve bugün, allah'ım bugün bu gözler, buna şahit oldu. saçma sapan bi pas verip, saçma sapan bi yerde faul yaparak takımının gol yemesine neden olan caner erkin denen oyuncu 4-5 dakika sonra oyundan alındı. na bu gözler gördü diyorum olm sana bu olayı. var mı benden daha mutlusu? artık bi hafta çocuklar gibi şenim am.na koyim. teşekkürler rijkaard.
atletico madrid taraftarı olan * "birisinin" kaba et* olduğu maçtır efendim. maçtan günler öncesinden atletico madrid adına tezahüratlar yapmak için can atan, eminim evinde veya bilimum kadıköy mekanlarından birisinde bunu yapan, ancak en sonunda ağlayarak evine dönen malum kişinin artık ne derece gereksiz olduğunu kanıtlamış olan maçtır.
biliyorum zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışacaksın ama boşa yorma kendini. yazdıklarını herkes gördü. haydi hayırlı cumalar. *
