bizim laikçilerin en büyük idealidir. 18 yaşına kadar dinsiz yaşayacaksın, sonra cami kilise ve havra gezip hangisini beğenirsen oraya park edeceksin. 18 den önce ana baba dini telkin verirse şerefsizin önde gidenidir. ilkokulda sadece atatürk'e tapılabilir.
Dünya Sağlık örgütü 10-19 yaş grubunu ergen yaş grubu;, 15-24 yaş arasını da gençlik dönemi olarak tanımlamaktadır.
ergen ve genç arasındaki farkı bilsek önce.
ayrıca ergenlik fizyolojik bir durumdur , duygu ve düşünceler oturmamıştır ergen kabul edilen kişilerde.
illa da ben 18 ime gelene kadar çok dindardım dersen de. kimseden alkış madalya bekleme.
yaş kemâle erdikten sonra öğrenme hızının ve seviyesinin azalacağı bilindiğinden;sözüm ona "çağdaş" kesimin "bir umut" diyerek sarıldığı yoldur.sorsan kendilerine:"benim çocuğum henüz 5 yaşında ama piyano çalmaya çok hevesli, nerede bir piyano görse yapışıyor eşşoğlusu; spatula ile zor ayırıyoruz.sizce 18 yaşına kadar bekleyelim mi yoksa şimdiden eğitimini mi verelim?" diye."rica ediciiim çocuğun yeteneklerini köreltip istikbalini tehlikeye atmayınız" derler.
Doğduğumuzda anne babamızın dinine değil de yeri geldiğinde bize cazip dine girme olayı olsaydı eminim ki dünyada dinler arası daha az çatışma olurdu. Doğduktan sonra zaten bir şekilde dinimizin iyiliği, yüceliği empoze ediliyor. Bugün biz müslümanlık ve islam hakkında ne hissediyorsak ingiltere'de doğan john da hristiyanlık konusunda onu hissediyor. Onun dini de kendisine göre en iyisi. Onlar da dua ederken ağlayabiliyorlar. Ona da kendi din adamları tarafından kendisinin cennete, diğerlerininse cehenneme gideceği anlatılıyor. Ama belli bir yaşa geldikten sonra din seçme olsa o zaman o dinin yetkilileri kendilerini ifade edebilmek için daha çok uğraşacaklardı diye düşünüyorum. Mesela John dinini seçme yaşına geldiğinde ona müslüman bir din adamı "bak, hristiyanlar dünyanın her tarafında katliam" yapıyorlar diyebilecekti. Elbette aynı şekilde hristiyan din adamı da "müslümanlar da uçakları masum insanların bulunduğu binalara çarptırıyorlar" diyebilirdi. Bu her dine mensup insanları daha fazla prim yapmak için barışçıl olmaya zorlayabilirdi diye düşünüyorum. Belki de hayal kuruyorum. Ben bile kendi söylediğime inanmadım. Sadece daha az savaş olan bir dünya olsaydı iyi olurdu. Her din insanları öldürme diyor ama insanlar insanları öldürüyorlar, açları doyur der bütün dinler ama her dinden insanlar açlıktan ölüyor. Ufak insanlar dine sarılmış koyun gibi güdülürken yaşadıkları yerin liderleri onları güdüp şaşalı hayatlar sürüyorlar. Altın kubbeli camiler yaptıracaklarına açlıktan ölmesi beklenen insanları doyurmanın gerekliliğini bilmiyorlar mı sanki... Amaaaan... insanları birleştiren şey inanç oluyor sonuçta, din ise ayırıyor sadece.
bir de 20 yaşına kadar müslüman yaşmak var. aile, okul çevre baskısı yüzünden kendini bilememiş bir sürü bitap düşmüş insanlar. cık cık... hani islam hoşgörü dini idi? yoksa değil mi? bence şaka yapıyorsunuz!