partinin o dönem türkizm ile tanışan komonistleri çekmek için otonomist marksizm ile mağoculuk arasında bir sentez inşa edip savunması gerektiği yönündeki konuşmam sırtımda bir adet delta marka sandalye kırılması ile son bulmuştu.
divan başkanlığını yaptığım kurultaydır. ubeydullah chygrizinski beyefendiye konuşma yapması için söz vermiştim ama sandalyeyle saldırdılar. "sandalye mi sıçıyoruz biz lan?! kırmayın şu sandalyeleri! pet şişe neyinize yetmiyor?" diye bağırmam fayda etmedi, bütün delegelerin önünde adamcağızın sırtında sandalye kırdılar. o korkunç sahne aklımdan hiç çıkmaz.
panhelenik sosyalist hareket (pasok) temsilcisi olarak yerinde izlediğim kurultaydır. kurultay iyi bir şekilde giderken bir anda ortalık karışınca uçan sandalyelerin arasından hızla sıvışarak kendimi dışarı zor atmıştım ve arada kalmaktan son anda kurtulmuştum.