insanların ibadetlerine karışmaktan çok daha önemli işleri olması gerek insanların, gerizekalıca uygulamaları, o zaman Türkçe ezan isteyenler vardi evet , ama onlar namaz kiliyorlar mıydı belli değil?
sekilcilikten ve provokasyondan ibaret son derece garabet bir uygulamadır. her yere mantar gibi imam-hatip açmak ne kadar dogruysa turkce ezan da o kadar dogrudur... ikisi de bir zihniyeti halka cebren dikte etmektir.
Ezan turkce okunsa insanlar dinin sacmaligini anlayip sorgulamaya baslar diye dincilerin hoslanmadigi uygulamaydi. Korkmayin inandiginiz tanri muhtemelen herturlu dili anliyordur degil mi? Yoksa?
ezanın türkçeleştirilmesi tamamen anlam karmaşasını ortadan kaldırmaktır.
allah başka dilde ezan okunmasını yasaklamış mıdır ? ! tam tersine onu anlamak için bütün yollar açıktır, helaldir ! aksi mümkün olabilir mi ?
not : allahın kelamlarını anlamamak sadece dincilerin, dini sömürenlerin işine gelir ! tıpkı çakal bir taksicinin, turistleri dolandırması gibidir, istismara çok açıktır.
cumhuriyet yıllarında yapılan en mantıklı işlerden biridir. aslında temelleri osmanlı devletinin ilk yıllarına dayanır.
şöyle ki:
II. Abdülhamit tarafından Galatasaray Mektebi Sultanisi Müdürlüğüne getirilen Ali Suavi, daha o zamanlar Ayasofya ve Beyazıt camiilerinin kürslilerinden, halkla, halk. dilinde ve halkı uyandıracak hutbeler yapmıştır, Suavi, sürekli olarak Türk dilinin özgürlüğünü savunurdu. Hatta yayımlamakta olduğu "Ulum" gazetesinde (2 ve 3 ncü sayılarında) "Lisan ve hatt-ı Turki" adlı etüdünde, Müslümanlara göre en mükemmel dil sayılan' Arapçayı eleştirmişti. Kur'an lehçesinin karışıklığına da değinmişti. Dil davasında kesinlikle hutbeleri ve namaz surelerinin, Türkçeleştirilebileceği ve Türkçe namaz kılınabileceği fikrini savunuyordu. Hatta imamı Azam Ebu Hanife'nin her milletin Kur'anı: kendi diline çevirebileceğine dair fetvası olduğunu bildirmişti. Yani Suavi'ye göre, hutbede Türkçe kullanılması zaruret, namazda' Türkçe de cevazdı.
hadi bunları geçtim. hepimizin bildiği üzere günümüzde bilgiye ulaşma yollarındaki imkanlar bu denli gelişmiş olmasına rağmen insanlar din üzerinden kolaylıkla kandırılabiliyor, yanlış yönlendirilebiliyor ve onların bu yönlendirilmiş inançları üzerinden bir takım kazançlar elde edilebiliyor. bak yıl 2017 iken bunlar hala yaşanabiliyor. ulan fetö örneği var karşında kocaman. allah allah diye diye aha bu bilgisayar ve teknoloji çağında milletin aklını başından aldı bu alagavatlar. sen hala ezan türkçe okunuyor diye din elden gidecek sanrısı içindesin.
peki.
yıl 1932. geçtim interneti, elektronik devrelerin icadına 5 yıl var daha. hadi bunu da geçtim. memlekette 1. dünya savaşından beri okullar mezun verememiş, yeri geldiğinde çocuk yaşlarında insanlar cepheye gitmiş. memlekette okuması yazması olan insan kalmamış neredeyse. bak normal okuma yazma diyorum. çünkü kur'an dahi, indirildiği dönemdeki arapça ile kaleme alınmış olup, bugünün arabının zar zor anladığı metinleri, okuma yazması olmayan bir türk doğru şekilde okuyup anlayacak ha ?
hey yavrum hey!
bir de enver paşa için hayalci derler!
bak kardeşim, bu sebeplerden ötürü ezanın, ibadetin türkçeleştirilmesi fikrinin isabeti yadsınamaz! kesmediyse eğer, bir bu kadar daha yazabilirim.
türkiye müslümanlarının dinini yaşayabilmeleri konusunda tanınan en büyük özgürlüklerden birinin başlangıcıdır. çünkü herkes de bilir ki islamiyet sadece araplara değil, bütün insanlığa gönderilmiştir. dolayısıyla arapça islamiyet'in resmi dili değildir.
ezanın arapça olmasını savunanları anlamak güç. madem arapça kutsal dil, türkçe'yi bırak arapça konuşmaya başla. allah haşa türkçe bilmiyor mu?
Kendi dilince olunca ne kadar saçma olacağının anlaşılması sebebiyle yobazlar tarafından nefret edilen uygulama. bir de din kitaplarını kendi dillerinde okusalar dinden çıkarlar. Arapça anlamadan mır mır edilen duanın şifasına inanmaya devam etmeleri dileğiyle.
Sanılanın aksine Cumhuriyetin icadı değildir. ilk olarak Osmanlı fikir adamlarından Ali Suavi tarafından önerilmiştir. Ancak ezan çağrıdır, çağrı olmasından dolayı orijinal haliyle olması gerekir.
ezânın amacı camiye ve namaza çağrı arapça okununca da çağrı anlaşılmıyor.
Ben ezânın arapçasını biliyorum fakat türkçesini bilmiyorum kendi dilimdeki anlamını bilmeyecek kadar cahiliz işte.
Belkide türkçe okunmalı ama önce halkın çakraları açılmalı. Giyim kuşama saygı konusunda bile medeni değilken bu konuda ki görüşler din düşmanı damgası yemenize neden olur.
Ah be ülkem daha güzel olsan...
olayı teologların (bkz: teolog) yorumlaması gerekiyor. hiçbir bilim ve siyaset insanı gelip seküler düşünce tarzıyla ezanın türkçe okunmasını talep edemez. düşünsenize bir teolog çıkıp bundan böyle tüm fizik kavramları siline yerine türkçeleri söylene dese herkes alay eder ve sana mı kaldı diye söylenir. işte işi ehline bırakmak gerekir.