tanjevic'e akıl vermek haddime düşmez ama şu noktalara dikkat edersek güle oynaya olmasa da 2-3 sayı farkla kazanabileceğimiz maç:
- turnuva boyunca değişmeyen ama her ne hikmetse slovenya maçında değişen ilk 5'in doğru seçimi. özellikle kesin olarak kerem tunçeri ile başlanmalı.
- spanoulis çakalına 3'lük attırmamak. adam önceki maçta orta sahadan karpuz sallar gibi attı, yine soktu. aman dikkat.
- bire bir ispanya maçındaki savunmayı uygulamak. son şampiyonu 60 sayıda tutmuşsun, demek ki anahtar orada.
- mümkün olduğunca ömer aşık'a top indirmek, allah yarattı demiyor smaç olsun turnike olsun sayı yapıyor. ancak kritik noktalarda ömer aşık'ın serbest atış çizgisine gitmemesi gerekiyor. oyun içinde harikalar yaratan bu güzel insan gidiyor, yerine takozun biri geliyor, sanki hale yanaşan kamyondan karpuz boşaltıyor. ( 30 da 7 oldu )
- ersan koçum benim bu düğümü sen çözersin, 3'lük atarken elini korkak alıştırma, 2'de 1 atsan yeter. bir de önün bomboşken havaya fake atmaktan vazgeçsen de fırsat bu fırsat 3'lüğü sallasan tadından yenmez senin. ailecek seviyoruz.
- hido hido aslan hido...turkcell 3g forkhı reklamlarında maaşallah 3'lükleri sıralıyorsun, turnuva başında da epey atıyordun. ne oldi sana ne oldi böyle ?
hadi yolunuz açık olsun 12 dev adam, dualarımız sizinle...
yıllardır basketbol oynarım, yıllardır nba ya da türkiye ligini izlerim ama hayatımda ilk kez bu kadar saçma bir son şut tercihi gördüm.
ulan 9 saniyen var. tam 9 saniye!! topu aldığın gibi rakip sahaya geçsen içeri drive etmek için anasının nikahı kadar vaktin kalır. topu alışında hayır yoktu zaten ender'in. son saniyeler oynanırken o kadar yavaş mı hareket eder lan insan?
2 sayı fark var arada yahu, boşluk arayıp garanti şut tercih edeceğine ya da içeri drive edip, turnike deneyip en azından foul aldırma ihtimalini düşüneceğine gidip 3 sayı mesafesinin de gerisinden 3lük kullanıyorsun. hay ben senin tercihine!!. al işte kahraman oldun bir anda!
yunanistanın bu kadar kötü oynamasına rağmen kaybettiğimiz maçtır. tabi bunun sebebini tek bir oyuncuya veya tek bir teknik adama bağlamak anlamsızdır. ve basketbol bizim televizyondan gördüğümüz oyunla sınırlı değildir. şimdi hatalı da olsa benim düşüncelerime geleyim:
öncelikle tanyevic, en dandik maçlarda bile oynatmadığı barış' ı bu maçta kritik zamanda 3 dk falan oynatmıştır ve barış da hücum faul yapmıştır, bir eksi burdan barışa değil tabi. son 5 dkda tamamen kısa oyunculara döndü ki yunanistan bizim oyuncularımıza karşılık oyuncu aldıkları için bize yaramadı bence. çünkü onların kısaları bizim kısalara göre daha etkiliydi.
hidayet, ikinci turun başından beri hido' nun ritmini bulmasını bekliyorduk, bu maçta sevindik sonunda geri döndü dedik, hooop bir çok kolay bi hatalı pas, sonucunda top kaybı tabiki. sonra uzatmada topu çaldık getirdik, ersan hido' ya verdi, hido pozisyon yaratıp bir şutu atamadı yine ritmini bulamadın be hido.
ersan, çenesi açıldıktan sonra, ersan kapandı malesef... ama ona lafım yok belki ciddidir, belki darbe almaması gerekiyordur atıp tutmayayım. zaten ersan şu ana kadar ki oyunuyla hepimize yetti belki en iyi oyuncumuzdu. ayrıca,
hido baksın ersan' a milli takımda nasıl oynanılır görsün diyorum.
semih, olmaz canım senden olmaz o kadar oyuncu var bak bir sana böyle diyorum. pota dibinden atarsın onlar bile girmez.
gerçi ben sevindim erken faul problemine girdi bugün diye. bilmiyorum ya basketbol zekası denen şeyden nasibini almamış ya da heyecandan falan kendini kaybediyor. sonuç olarak sana burda yer yok semih, anla şunu. ayrıca da al tanyevici, öp başına koy, onun yaptığını baban yapmaz sana.*
oğuz, bence bugün kötü oynamadı, elinden geleni yaptı sonuçta. sadece erken faul problemine girdi. sırtı dönük oynayabilen, yeteneği olan bir oyuncu.* ama daha geliştirecektir kendini.
ömer aşık, yetenekli pivot ve elinden geleni yapıyor. evet, kaybetmemizde ömer' in serbest atışlarının etkisi tabiki de var ama dediğim gibi tek bir kişiye bağlanamaz. ayrıca adam %23 gibi berbat bir serbest atış yüzdesiyle varsa, bu iki günlük çalışmayla aşacağı bir şey değildir. yani biz bugün zaten ömer' in serbest atışlarından bir şey beklememeliydik. seneye dünya şampiyonasında böyle olmayacağını umuyorum, ömer çalışkandır, aşacaktır bu sorunu.
ender ve kerem kesinlikle bugün iyilerdi. sadece kerem ilk 20 dakika yavaş oynadı dinamik değildi, ama sonraki oyunuyla telafi etti bence. turnuvanın başından beri ersanla beraber en beğendiğim oyuncudur, ayrıca.
ömer onan, baba olmanın verdiği mutluluktan olsa gerek, coştu ve coşturdu bugün. dinamik oynadı, hızlı oynadı, akıllı oynadı ama boş üçlüğü kaçırmayacaktı. napalım olur o kadar.
ve tabi yunanistan' a verilen 4 saniye, bize yapılan ve çalınmayan faul lerinde bu mağlubiyetteki katkısı büyüktür.
ama keşke yenseydik be, sadece basket maçı olduğu için değil, rakip yunanlılar olduğu için de çok isterdim bunu. yine olmadı ve ben yine hırsımdan ağladım, evet.
milli takımlar ne zaman toplu ölüme sebebiyet verecek diye tekrar sorgulatan maç oluyor. hem futbol hem basketbol maçları sırasında ülkecek kalp krizi geçireceğiz az kaldı.
böyle bir şey yok. sıçtık resmen. bu nasıl maç. çeyrek final maçı böyle mi oynanır? bu düzeydeki basketbolcuların yapmaması gereken basit salakça hatalar, çok kötü savunma, hücum tercihleri sürekli yanlış. yunanistan'ı böyle eksik ve kötü yakalamışken kelimenin tek anlamıyla yazık oldu. lütfen kimse de mücadele ettik demesin. ortaya düşen topa bile kimse hareketlenmiyor. bu mu mücadele? bu turnuvada madalya alabilirdik. yine her zaman olduğu gibi intihar ettik.