şaka maka, real madridin de organize ataklar üretemediği maç. bizim savunmamızın kalitesinden falan değil tabi de, hazır değiller belli. kimse maçı sallamıyorlar demesin, kapalı gişe oynanan bir maçı hiçbir iç saha takımı sallamaz. ucunda da bir kupa var, kendileri için oldukça prestijli bir kupa.
galatasarayin sasirtici sekilde kotu oynamadigi mac, umut bulut ve podolski ile uygun pozisyonlar yakalandi, real hep tarigin kanadindan geliyor , sag bek diye bagiriyor sag kanat, orta sahada kesici lazim orada melo diye bagiriyor, 2. yari 4 falanda olabilir cok onemli degil ilk yaridaki oyun cok mesaj vermistir, fark gelebilirde ama en azindan carole reis umit verdi gelecek icin.
bu dalga geçilen galatasaray 4 senede 2 kez çeyrek final oynadı şampiyonlar liginde.hemen herkesin kendi takımı aklına geldi şuan.boşuna düşünmeyin pek bir başarı yok.
Galatasarayın beklentilerin çok ama çok üstümde oynadığı maçtır. Özellikle carole sol bekte formayı tellesten alabilecek potansiyelde olduğunu bu maçta gösterdi. ilginç bi şekilde seri ve hatasız paslaşmalar yapabiliyoruz.
sabri sarıoğlu kazmasının oyuna girdiği maç. topla ilk buluşmasında ileride podolski'nin ısrarla top istemesine rağmen geriye oynamasıyl kendisine bi güzel sövdüm, tüm hevesim de kaçtı. amına koyim.
Umut bulut un, tarık ın leş olduğu maçtır. Bir insanın hiç mi bitiriciliği olmaz evet olmaz (bkz: umut bulut) tarık ise yararı olmamasına karşın zararlarıyla real madrid e destek olmuştur. Jose, sneijder, poldi, carole ve koray göze çarpan isimler oldu. Galatasaray ın sağ bekdeki zafiyeti bu maçta da açıkca görülmüştür. Transfer şart o bölgeye.
real in fazla asılmadığı, galatasaray ın ise eksiklerine rağmen iyi mücadele ettiği maçtır. defansif sıkıntıdan bahsetmeye gerek yok, nitekim marcelo bunu gösterdi zaten ama hücumda özellikle podolski ve sneijder iyi işler yaptılar. maç bu şekilde biter, biz de yorulduğumuzla kalırız gibi görünüyor.