ben tulum yaptım.
zaten ohal di... hatta bir kaç kala 40 gün zorla gönderiyorlardı. tam da o sırada eski bir kız arkadaşımdan mektup gelmişti.
çıktım bölük komutanına... dedim bele bele... aha mektup... bu kızın hayatını düzeltmeden gelmem geri. şurda 2-3 ayım var ona da yazık olur.
dedi ulan delikanlı adammışsın... iyi dedi gitme.
herkes 80-100 derken 50-60 demek... herkes 50 derken 3-5-10 demek derin bir nefesti psikolojikman.
sonra bindim otobüse siktirdim gittim ktm ye falan da uğramadan.
114. dönem yedek subay olarak 18 ay yaptım. ilk altı ay bursa personel okulunda geçti. bol bol yürüyüş yapıp okuldaki hamamdan buz gibi akan uludağ suyu ile kaçak duş yaptım, o zamanlar mebzul miktarda her yerde olan gerçek bursa şeftalisinden yedim. okulda koro kurup şeflik yaptım. ayrıca istanbul tahtakaleden 300 liraya davul alıp folklor ekibi organize ettim.
sonraki 12 ay, ankara genelkurmayda daire başkanı rahmetli hava tümgerneral rauf ertaş'ın emir subaylığını yaptım. paşa olmadığını zamanlarda makam aracını çağırıp ankara'da dolaşıyordum. bir seferinde arkadaşımı istasyondan alıp mamak muhabere okulunda er olarak bulunan kardeşini ziyaret etmesi için paşanın makam arabasını talimgahın yanına kadar yanaştırdım ve kardeşini ismen bağırarak yanımıza çağırdım.--tabi bütün bölük apışıp kalmıştı. bereket versin makam arabasını kendime göre kullandırırken hiç yakalanmadan tezkereyi aldim.
Babamın 1972 de sscb sınırında asteğmen olarak yaptığı , gayet maceralı yapmış olduğu hizmeti. Contayı yakıp gürcistan tarafına geçen askerler olur tugayda kıyamet koparmış, tesadüfen gebertilmeden dönerlermiş.
18 değilsede 15 ay yaptım ben askerliğimi, benden sonra giden 2 numara 12 ay yaptı, bu sene 4 numara gidecek 6 ay yapacak.
pek bi numarası yok yani.
askerliğin sana ne kattığı, senin oradan ne alabileceğin az çok belli zaten, profesyonel asker olmayacaksan da uzun uzun vatan hizmetine gerek yok. kısası iyidir.