hayatı boyunca tek itiraz ettikleri konu minübüste uzattıkları paranın üstü gelmeyince söylenen andavallar, odtülü devrimcileri yargılıyor, ulan dangoz bu çocuklar bu işten para almıyor, isteseler okulu bitirip paraya para demezler ama senin gibi vurdumduymaz, kör, sağır olamıyorlar, tutuklanıyorlar, öldürülüyorlar yinede geri durmuyorlar, sen bu işlerin yüzde 1'ini yapamazsın ama bu çocuklara küfür edip tatmin oluyorsun ya sen ne kadar ezilsende müstehak sana.
polisinin de amına koyayım, o üniversite de hopa da ki gibi provokatörlük yapanında.
bu ülkenin asıl katilleri, bu ülkenin asıl anarşistleri bellidir.
polisi imamı arkasına alıp, beyni göz bebeğinden küçük koyunlarca adam edilen,
yavşak medyanın adammışçasına insanlara tanıttığı haramilerdir.
metin lokumcu ya laf atan pezevenklere şunu sormak istiyorum, bu vatan uğruna, yada siktim vatanı, hayatınızda insanlık uğruna bir tek taş, tek bir tuğla koyabildiniz mi su güne kadar?
oturduğunuz yerden salyalarınızla iğrenç bıyıklarınızın arasından ona buna bok atmak,
birşeyler için can güvenliğini, geleceğini ve sosyal hayatını hiçe sayan insanlara o küççücük beyinlerinizle karalama yapmaktan başka bir bok biliyor musunuz?
bre yavşaklar iyi dinleyin. o joplar bu gün o polisin elinde ise bize sallanmak için değil, düzene karşı çıkanlar için.
gün olur devran döner, o içinde eğilip kalktığınız! evet ulan eğilip kalktığınız. ibadethanelerinizi elinize verirler diye polise çemkirirken o joplar ki götünüze girer ya ben o zaman sorarım size.
o zaman her platformda sizi islami terörist olarak adlandırıp, anarşist damgasını vururum, "sikilsin alayı yardım edenin de mına koyayım" demez miyim ulan?
bu yazdıklarım gerçekleştiğinde sizde anlayacaksınız, sizde doğru yola geleceksiniz ama yanınızda olacak insanlar gene bu bok attığınız kişiler olacak ironik bir şekilde. bakın da görün allahın körleri...
Bazı andavalların öğrenciliğin canını istediğini protesto etmek ile eşdeğer olduğunu sandıklarını ortaya koyan eylemdir.Olayları görmedim, bilmiyorum. Orantısız şiddet, polisi tahrik var mı yok mu bilmiyorum yorum yapmayacağım. Ama uydunun fırlatılmasının neyini protesto ediyorsun aq, neymiş ben istediğimi protesto ederimmiş, babayı edersin. Özgürlük istediğin herşeyi yapabilmek değildir cicim. Bir ilmi tesisin açılışı için gelindiyse oraya, sende sırf başbakan orada diye olay çıkarmaya kalkarsan müdahale edilir sana canım. Herkes canının istediğini protesto edebilirmiş, felsefenizi yiyim sizin.
rektörlüğün polis şiddetini kınadığı olaylardır.
--spoiler--
Orta Doğu Teknik Üniversitesi olarak, dün yerleşkemizde yaşanan şiddeti kınıyoruz. ODTÜ’nün ve ülkemizin bir an önce şiddetten arınması için öncelikle güvenlik kuvvetlerinin dikkatli davranmasını bekliyoruz. Polisin, protesto hakkını kullanmak isteyen öğrencilere karşı şiddet kullanmaktan kaçınmasının, güvenlik tedbiri alırken olaylarla ilgisi olmayan öğrencilerin ve çalışanların yaşadıkları büyük olumsuzluklara karşı duyarlı olmasının önemini ve gereğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
Üniversite yönetimi olarak, şiddet içermeyen, başkalarının özgürlüğünü kısıtlamayan, eğitim-araştırma faaliyetlerimizi engellemeyen ve çevreye zarar vermeyen protestoları özgürlük ortamının parçası olarak görüyoruz. Üniversitemizde özgürlük ve özgür düşünce ortamının sürdürülebilmesi için, öğrencilerimizin de protesto haklarını şiddete başvurmadan kullanmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu ortamın korunması için öğrencilerimizi, çalışanlarımızı ve mezunlarımızı gerekli sorumluluk içinde davranmaya davet ediyoruz.
--spoiler--
kendi güvenliği için ağzına burnuna atkı dolayıp vatanı satanlara, savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı dik durabilenlerle bir ordu kolluk gücü ile vatan sevdalılarına saldıranların arasındaki olaydır. birisi devlet gücünü kullanır ve odtü den dumanlar yükselir birisi dik duruşunu sergiler ve odtüden sloganlar yükselir.
budur 18 aralık 2012 odtü olayları.
barış barışık kafasına isabet eden gaz bombası yüzünden beyin kanaması geçirmiştir.
son olarak bazı mallar atv nin önlerine serdiği yemle konuşup öğrencilerin uzaya fırlatılan göktürk 2 uydusunun fırlatılışına tepki olarak eylem yaptığını söylemektedirler ki acırım onların haline. azıcık kafasını kullananlara sorsunlar bu adamlar ne diye eylem yapmış hangi sloganları atmış ellerindeki pankartlarda ne yazmışlar. bakın düşünsünler demiyorum çünkü düşünmek ayrı bir sanattır ve bu sanatı icra edebilenler odtü de gaz sıkılan tarafta olurlar.
başbakanın allahtan başkasından korkum yok dediğinin gerçek oluşunun ıspatı. 2500 polisle ancak girebildiği odtü diğer üniversitelere de örnek olacaktır.
tırsak tayyip'in 2500 polis ile odtu'ye gidip göktürk2 mekikini uzaya yollamalarını izlemesi haberi alan ilerici, onurlu öğrencilerimizin protestosudur.
Direnin yoldaşlar!! faşizme direnin,tutuklu öğrenciler için direnin,bilimsel anadilde eğitim için direnin,HES'ler için direnin,yıkılan gecekondular için direnin,direnin ki yıkılsın bu zulüm düzeni. direnin yeni denizler, mahirler..Zafer direnenlerindir ODTU'ye bin selam olsun.
Göktürk-2 uydusunun fırlatılışı nedeniyle 18 Aralık 2012 Salı günü TÜBiTAK tarafından ODTÜ yerleşkesinde bulunan TÜBiTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü binasında bir tören düzenlenmiştir. Törene, TÜBiTAK tarafından davet edilen Meclis Başkanı, Başbakan ve diğer yetkililer katılmıştır. Başbakanın da törene katılması nedeniyle yerleşkede, güvenlik birimleri tarafından çok sayıda polisin ve polis aracının katıldığı geniş güvenlik tedbiri alınmıştır.
TÜBiTAK Uzay binasına yürümek isteyen yaklaşık 300 kişilik bir öğrenci grubu, saat 16.00ya doğru Endüstri Mühendisliği ile Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü arasında yol boyunca bir hat oluşturan polisle karşı karşıya gelmiştir. Olay çıkmasını önlemek için orada bulunan öğretim üyelerimiz, protestocu gruptan herhangi bir hareket gelmeden polisin yoğun gaz bombası kullanmaya başladığını ifade etmişlerdir. Protestocu grup ise polise taş ve şişe atarak karşılık vermiştir.
Polis tarafından kullanılan çok sayıdaki gaz bombasından sınıflarda bulunan öğrenciler, ofislerinde çalışan mensuplarımız yoğun şekilde etkilenmiştir. Atılan gaz bombası kapsüllerinin isabet ettiği öğrenciler yaralanmış, binaların camları kırılmış, mensuplarımıza ait araçlar hasar görmüştür. TOMA tabir edilen araçlardan öğrenciler üzerine su sıkılmış ve polisin ses bombası kullandığı belirtilmiştir. Geniş bir bölge içindeki binalarımızda dersler, laboratuvarlar ve sınavlar aksamış, derslikler ve ofisler boşaltılmak zorunda kalınmıştır.
Törenin bittiği saat 19.00dan sonra 60-70 kişilik bir öğrenci grubu Rektörlük önüne gelerek polisin uyguladığı şiddeti protesto eden sloganlar atmış ve Rektörle görüştükten sonra dağılmışlardır.
Ancak, A7 kapısından yerleşkeyi terk etmeye başlayan polis ile protestocular arasında Eğitim Fakültesi çevresinde çatışma saat 20.00 sonrasında da sürmüştür.
Polisin yerleşkeden ayrılmasından sonra saat 21.15 civarında A7 bölgesinden Rektörlük önüne gelen 80-100 kişilik protestocu grup, Rektörle görüşme talebiyle zorla Rektörlük binasına girmek istemiş ve olay sırasında binanın camları kırılmıştır.
Rektör, Rektör Yardımcısı, Genel Sekreter Vekili, Öğretim Elemanları Derneği Başkanı, ODTÜ Mezun Dernekleri Başkanı, bazı öğretim üyeleri ve mezunlar ile protestocu grubun katıldığı P1 amfisindeki toplantı 21.30dan saat 02.00ye kadar sürmüştür.
Konuşmalarda öğrenciler, törenin bittiği ve davetlilerin çok büyük oranda yerleşkeden ayrıldığı 19.00dan sonra, polisin uzun süre yerleşkede kalmasına ve Eğitim Fakültesi çevresinde protestocu grubu kıskaç altına alarak darp etmesine tepkilerini ifade etmişlerdir. Polisin orantısız şiddet kullandığını, yoğun gaz bombası kullanımından çok sayıda öğrencinin etkilendiğini ve atılan gaz bombası kapsüllerinden ciddi şekilde yaralanmalar olduğunu dile getirmişlerdir.
Bu son derece üzücü ve endişe verici olaylarda, ODTÜ Sağlık ve Rehberlik Merkezine, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine ve diğer hastanelere sevk edilen protestocular olmuştur. Elde edilen bilgilere göre ODTÜ öğrencisi olmayan bir protestocunun çarpan kapsül nedeniyle ağır yaralandığı, bazı ODTÜ öğrencilerinin de ayakta tedavi gördüğü anlaşılmıştır.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi olarak, dün yerleşkemizde yaşanan şiddeti kınıyoruz. ODTÜnün ve ülkemizin bir an önce şiddetten arınması için öncelikle güvenlik kuvvetlerinin dikkatli davranmasını bekliyoruz. Polisin, protesto hakkını kullanmak isteyen öğrencilere karşı şiddet kullanmaktan kaçınmasının, güvenlik tedbiri alırken olaylarla ilgisi olmayan öğrencilerin ve çalışanların yaşadıkları büyük olumsuzluklara karşı duyarlı olmasının önemini ve gereğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
Üniversite yönetimi olarak, şiddet içermeyen, başkalarının özgürlüğünü kısıtlamayan, eğitim-araştırma faaliyetlerimizi engellemeyen ve çevreye zarar vermeyen protestoları özgürlük ortamının parçası olarak görüyoruz. Üniversitemizde özgürlük ve özgür düşünce ortamının sürdürülebilmesi için, öğrencilerimizin de protesto haklarını şiddete başvurmadan kullanmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu ortamın korunması için öğrencilerimizi, çalışanlarımızı ve mezunlarımızı gerekli sorumluluk içinde davranmaya davet ediyoruz.
gerizekalı turnusolu olmuş olaylardır. nasıl aptal bir sözlük klonunda olduğumu, erdoğan'ın adının dahi bilerek geçirilmediği ve "uydu karşıtlığı" şeklinde yansıtılarak öğrenci nefretinin perçinlendiği anaakım medya haberlerine kanan bir gençlik sürüsüyle aynı nesilden olduğumu ve aynı havayı soluduğumu hatırlatmıştır.
olan olmuş. bu vakitten sonra söylenenler siyasi düşüncelerin dışavurumuyla gündemde tutmaktan başka bir şey değildir. herkes bu konuda açıklamaları yapsalar bile hükümet yandaşları başbakanı, diğer partilerin savunucuları da ödtü öğrencilerinin tarafını tutmaya devam edecektir. söylenecek hiçbir söz, düşüncelerini bu vakitten sonra değiştirmek için yeterli olmayacaktır.
rektörlüğün değil, iktidarın kıç yalayıcısı medyaya yaptırdığı açıklamadır.
Bir üniversite ziyaretine ordu kadar korumayla, polisle, onlarca zırhlı araçla gidip beğenmediğin protestoculara gaz ve su sıkıp, gençleri yerlerde sürükleyince ileri demokrasi olmuyor, demokrasi görmemiş halkım bu yüzden polis şiddetini savunan dingilleri dolup taşıyor.
zibil gibi astronomi mezunu gencin işsiz gezdiği bir ülkede, bilime uzak duran akp hükümeti tarafından o uydunun fırlatılmayacağını da odtülüler biliyor.
bu ülkede birilerinin padişahın kıçını yalamadığını görmek ne güzel. odtülü gençlerin iktidar yardakçısı üniversite yönetimlerine ve kıç yalayıcısı halkıma örnek olmaları dileğiyle.
edit: zaytung bile 'yalaka medya'yla taşşak geçmiştir.
2500 polis ve tankı tüfeğiyle adam dövmeye gider gibi odtü'ye giden başbakanın sorumlusu olduğu olaylardır. ulan mahalleyi toplamış gibi nereye gidiyorsun? alt tarafı protesto olurdu tutup seni linç edecek olsalar, şimdiye bir odtü'lü çıkıp zaten halletmişti seni. insanların bir şeyi protesto etme hakkı ne zamandan beri biber gazıyla ellerinden alınıyor diyeceğim ama 2002'de başladı çok iyi biliyoruz. sen her önüne gelene kafadan biber gazı, tazyikli su sıkarsan adamlarda yakar yıkar ortalığı.
lan ne gerizekalı millet olmuşuz ya. hala öyle protesto olmaz, yok uydu bilmem nesini protesto ediyorlar. sanki hayatınızda bir kez olsun bir şeyi protesto ettiniz mk. '' kötü olmuş abi ya'', '' yok böyle olmaz'' diye ahkam kesmekten başka bir bokunuz yok bari bir şeyler yapmaya çalışan insanlara az saygı duyun. şaka mısınız mk? uydu muydu yok lan onun protestosu değil uyanın. protesto tayyip'e yapılan bir şey işte. neyse ki üniversite öğrencilerden yana çıktı. bu kadar cahil ve salakça yaklaşan bir millete karşı duruş gösterdi.
ülke insanının riyakarlığını gözler önüne seren olaydır.
tahrir meydanında toplanan yüzbinlerin protestosunu destekleyenler 1000 üniversite öğrencisinin protestosunu eleştiriyor. yine eline silah alıp esad rejimine isyan edenleri destekleyenler 1000 üniversite öğrencisinin yumurta eylemini şiddet ve anarşi olarak değerlendiriyor.
hepiniz yavşaksınız amk. adalet ve doğruluğun yanında olmak, adaleti ve doğruluğu savunmak, haksızlığa maruz kaldığımızda tepki göstermekle olmaz. menfaatimize dahi olsa yanlışı eleştirmekle ve zararımıza dahi olsa doğru davranışı sergileyene hakkını vermekle olur.
ayrıca, olayı 'uyduyu protesto ettiler' gerizekalılığı olarak lanse etmeye çalışan gerizekalıların boktan mantıklarını değerlendirmeleri gerek önce. ne yapacaklardı çocuklar? rte birkaç gün sonra 'hadi beni protesto edin' diye yine mi gelecekti odtüye! gelmişse protesto edilecektir.
'lan adam uzaya uydu fırlatıyor ama yine de yaranamıyor' diye zırvalayan mal için de birkaç kelam etmek gerek. sen değil misin stalini, kuzey koreyi eleştiren. sen değil misin hitleri özünde insan sevgisi olmadan gelişim yaratmaya çalıştığı için eleştiren. şimdi ne oldu amk! rte yapınca serbest mi? mahir çayan okuyor diye içerde yatıyor lan çocuklar. poşu takıyor diye yatıyorlar, parasız eğitim istedi diye yattılar. içinde insan olmayan gelişmenin anasını avradını kocasını babasını sikim. üniversite yıllarımda edebiyat dersine giren sevgili hocam mustafa küçük şöyle bir şey söylemişti: "atom bombası ne kadar güzel bir icat. bir düğmeye basıyorsun ve yüzbin insan anında ölüyor. bilimin teknolojiyle mükemmel uyumu. peki ya insan?"
üç beş net fazladan yaptı diye kendini über zeki sanan bir grup hukuk kanun tanımaz denyonun, milletin vergileriyle finanse edilen odtü'de semirip, milletin seçtiği başbakanı milletin kampüsüne almama teşebbüsü sonucu çıkan olaylardir.
türkiye'de yükseköğretim şirazesinden çıkmış ve popülist politikalar nedeniyle akıl ve bilimle alakası olmayan binlerce serseri üniversitelere dolmuştur. bu tatsız olay da bu durumun bir tezahürüdür.
yetmemiştir daha güçlü bir ordu kurması gerekmektedir. ama o ordunun da gençlikten olduğunu ve gençliğin sadece kullardan, şakirdlerden oluşmadğını beynini kullanabilenlerin olduğunu da bilmesi gerekiyor birileri.
odtü ye ancak 2500 polisle ve polisleri yol boyu dizerek girebilmiş kendini padişah zanneden zaatın kutlaması gereken olaydır.daha çok polis gerekeceğini düşünerek yeni polis alımları yapıp polis devleti olduğumuzu göstermiştir.odtü yönetiminin polisi suçlaması da ayrı bir iranodir. https://www.facebook.com/...77&type=1&theater
odtülü yiğit çocukların yaptıklarının; yerim,içerim,sıçarım yatarım,bunların arasına 5 vakit namazımı sığdırırım,gerisi benim için teferruattır... diyen ruhu pas tutmuş ihtiyar gençler tarafından eleştirildiğini görmek harbi komedi... yavrularım, gidin belediyelere başvurun, bizler parklarda,meydanlarda dikili duran heykellerin görevlerine talibiz, zira gündelik hayatlarımızda da aynı heykeller gibi durgun,hareketsiz,pasif ve sadece bedenden oluşan yığınlarız; aramızdaki tek fark parktaki heykeller taştan,bizlerse etteniz... fincanı taştan oyarlar, sizide artık nasıl oyarlar muamma.
ulan,şu ülke parklarında sizden daha hareketli taştan,camdan heykeller var... ne oldu metafor ağır mı geldi?