Bugün kadıköyden küçükyalıya gitmem lazımdı, bende e-5 de inip aşağıya yürümeye üşendiğim için 17 numaralı otobüse bindim. Muhtemelen bir daha asla binmicem.
Dedim ki; saat daha öğlen 2, yollarda boştur otobüste boştur, püfür püfür giderim. Yanılmışım..
Otobüsün kalkmasına daha 10 dakika olmasına rağmen kapısı açıktı, biibüp yapıp bindim. Arkalarda boş yerler vardı, gidip bi tanesine oturmamla kabus başladı.
Oturma saltanatım sadece 2.5 dakika sürdü. Karşıdan gelen yaşlı bayana otobüsteki tek beyaz saçlı olmayan insan olarak yer verdim. Otobüs ilerledikçe, her durakta yaş ortalaması biraz daha arttı otobüs içindeki. Artık öyle bir hal almıştıki otobüsün içi, yaşlılar kalkıp, daha yaşlı olanlara yer veriyorlardı.
Daha göztepeye gelmeden otobüsteki yaş ortalaması bana rağmen 103 seviyesindeydi. Otobüsün içindeki darülaceze kokusunu hissedebiliyordum. Ayakta dururken çevredeki yaşlı insanlar "ne işin var lan bizim yaşlıbüsümüzde, in lan aşağı" gibi kaçak ama sinirli bakışlar fırlatıyorlardı.
Göztepe benzinciyi durağında bi tane teyze bindi, muhtemelen 132 yaşındaydı. Neyse allahtan ayakta kalmadı 98 yaşında bir amca centilmenlik yapıp yerini verdi ve ritüel başladı.
En son bende ortama ayak uydurmuştum. Saçlarım beyaz, ellerim buruşuktu ve durak isimlerini okuyamaz hale gelmiştim. Öyle biyerde kalmışımki bide 2 iniş kapısınada aynı uzaklıktayım, küçükyalıda inebilmek için göztepeyi geçer geçmez ufak hamleler yapmaya başladım. Kapıya ulaşabilmem 25 dakika sürmüştü. Bi şekilde kendimi attım küçükyalıda, pendiğe kadarda gidebilirdim, şanslıyım diye geçirdim içimden....
Tam beğenme beğenilme ay saçımı bu tarafa taramayayım triplerinde. Kimisinin hafta da bir değiştirdiği sevgilileri kimisininse aşkla tanışıp bir daha böyle bir şey yaşarmıyım bilmiyorum tribine girdiği bir dönemcik geldi aklıma. Ama hazırlık sınıfında olmanın vermiş olduğu bilinç altıyla ilk seventeen olarak düşündüm yazıyı. Neyse sonuç olarak bir dize vardı sen benim 17 yaşımsın diye.. Sen benim 17 yaşımdın.. Bir daha 17 olamayacağım gibi bir daha seninle hissettiklerimi de hissetmiycem.
Teoman'ın en güzel şarkılarından biridir. Şaşırdım sözleri yazılmamış şuraya bırakayım. Kuzeni Erdal Eren'e yazmıştır. (bkz: erdal eren)
Boşver beni
Mühim değilim
Bu onun hikayesi
Çok beyazdı, kir tutardı
Ömrü kelebek kadardı
Mektupları şişedeyken
Bir de bakmış deniz yokmuş
Tek başına dans ederken
Mutsuzluktan sarhoşmuş
Daha on yediymiş.
Oyundan kalkmak isterken
Kağıtlar dağıtılmış
Bu hava boşluğunda
Artık her şey satılıkmış
Trafikte akmayan
Hep onun şeridiyken
Söylediği son şarkı
Elveda zalim dünyaymış
Daha on yediymiş...