bugün 17 yaşıma ya da daha da genellersek lise çağlarıma geri dönsem hiçbir şeyi değiştirmem. beni ben yapan yıllarımdı zira. her şeye karşı bir isyan vardır ve idealistlik ruhunuza işlemiştir. asiliğin vermiş olduğu güç ile kimseyi umursamadan dilediğinizi söylersiniz. misal ben koca bir sınıfa karşı bir düşünceyi tek başıma savunmuştum, ya şimdi?
o yıllar ne kadar sancılı da olsa de cesaretimizin içimizde bir ateş gibi yandığı yıllardı. şimdi adım atarken düşünmemiz gereken onca sorumluluğumuz varken, kim istemez ki tekrar 17 olup gözü kara olmayı?
dünyada yaşanabilecek en büyük hormonal dengesizlik zamanları. uzasam mı kısalsam mı? ağlasam mı gülsem mi? kendim mi olsam yoksa kumandayı babama mı versem? dünyayı mı kurtarsam yoksa normal bir mühendislik mi okusam? kariyer mi yapsam yoksa kariyer mi beni yapsa?
kendini geliştirmesi, eğlenmesi, gülmesi, kişiliğinin, kimliğinin yavaş yavaş oturması gereken; aşkı, sevgiyi, dostluğu hat safhalarda yaşaması gereken; hayvan sevgisiyle, doğa sevgisiyle dolup taşması gereken yaşta olmaktır.
güzel olmaktır. çok güzel olmak.. tertemiz, saf, duru olmak..
ancak gerçekçi bir bakış açısıyla ve gözlemleyerek baktığımızda bu yaşam şartlarında, kültürel şartlarda insan haklarına aykırı bir şekilde en bunalımlı zamanların yaşandığı yaşta olmaktır. sınav stresi, gelecek kaygısı, anlayışsız anne-baba, sevgisiz bir ortam derken insan en güzel olduğu yaşı en boktan yaşamak zorunda kalıyor ne yazık ki..