işe yaramadığını hissetmek, hayallerinle yaşamak fakat hayallerini gerçekleştirmek için uzun yıllar yaşaman gerektiğini görmektir. ergen olduğunun farkında olup triplerinden tiksinmek fakat hiçbir şey yapamamaktır. "hay skiyim, bi bitse şu lise, kazansak okulu..." diye düşünmektir.
bir de zenginseniz daha rahat olur sanıyorum 17 yaşında olmak. ben üniversitede hangi bölüme gireceğimi değil hangi parayla yaşayacağımı düşünüyorum. hedefi 4. sınıfta koydum hacı zaten. ama ayda 80 lira gelirle istanbul'da üniversite okuyamazsın, değil mi?
her neyse, içinde bulunduğum bir durum bu. aa bu benim lan şeysi.
insan hayatının belkide en güzel yıllarıdır yaşın 17 - 18 olduğu yıllar. ama ne yazık ki hayatla ilgili keskin kararları alacağın zamana denk gelir . (bkz: meslek seçimi)
iclal aydının yazısında dediği gibi;
Aşk ve diğer heyecanlar yaşam devam ettiği sürece bitmiyor elbette. Ama insanın kalbi bir daha 17 yaşındaki gibi çarpmıyor. Hiçbir göz rengi 17 yaştaki gibi zihninizde leke bırakmıyor. Hiçbir el 17 yaştaki gibi terlemiyor. Hiçbir şarkı 17 yaştaki gibi sadece sizin olmuyor. 17 yaşını geçmiş herkes biliyor ki, insan bir daha on yedi olmuyor. **
Bir şeye kafayı taktın mı hemen olmasını isteyendir.**Zannedildiği gibi hayat toz pembe değildir.*Evet 18 yaşını bekliyordur ama olmasada olurdur.*Hala lisede sürünmektedir.*
Kısaca (bkz: ben) olmaktır.
çok şey bildiğini sanmak aslında hiçbir şey bilmemek ve bunun farkında olarak yine çok şey bildiğini düşünerek etrafındakilere büyüklük taslamak * geleceğin için önemli kararlar vermek zorunda olmak ,mantıkla isteklerin sürekli mücadelesine tanık olmak, kişiliğini çözmeye ve oturtmaya çalışmak ve çoğu zaman hayatın en kötü dönemini ve bütün zorlukları sen yaşıyormuşsun gibi hissetmek.
staj yaptığım yerde su diyalog gecmektedir:
_kac yaşına girdin bugün?
_17.
40 yaşındaki abi keşke bende 17 yaşımda olsam şimdi der.
6 yıl sonra o gün hatırlanmaktadır.ve keşke 17 olsam denir şu an.