bir anekdot paylaşayım;
eskiden şans oyunları vardı lise çıkışı oynadığımız (tutturamasak da), oynarken sorarlardı bana(17 yaşındayken).
-kimliğini görebilir miyim, diye,
o anda cüzdan oraya sıkışmıştır onla uğraşırım soğuk hareketlerle biraz da cüzdanla uğraşırım -sanki 30 yaşındaymışım da herif körmüş gibi- cüzdandan kimliği çıkartamadan zaten adam tamam tamam deyip bileti alıp oynardı.
tanımlayamadığım bir karizması olan yaştır. 16 çocuk, 18 reşittir. 17 gençliğin başlangıcı, yarı reşit bi yaştır. hele ki 17 yaşındayken henüz 11. sınıftaysanız çok daha başkadır.
eğer türkiyede yaşıyorsanız, tüm hayatınızı ilgilendiren bir sınava hazırlanmak için, okul-dersane-ev arası yaşıyorsunuzdur. bu yoğunlukta katıldığınız herhangi bir sosyal aktivite sizin için dünyanın en büyük eğlencesi gibi gelebilir.
bir de sınavdan sonraki tercih döneminde, hayatınızın tamamını ilgilendiren bir karar almanızı isteyecek kadar büyük bir yük koyacaklardır omuzlarınıza.
çok boktan bi durum.
o kadar boktan ki o derece.
her şeyi bildiğini falan zannediyosun en sağlam müziği sen dinlersin en zeki adam sensindir en kültürlüsü sensindir. diğerlerinin boş insan olduklarını düşünürsün. ona buna burun kıvırırsın.
ama doğru sandığın şeylerin veya inandığın değerlerin doğruluğunu da sorgularsın bu yaşta.
her şeyi bildiğini zannedip hiç bir bok bilmemektir.
bir de bunların "hayatın çemberinden binlerce kez geçmiş" takılan modelleri vardır ki , ıslak odunla dövülesidir.
--spoiler--
- hayat bana göre değil , herşey yalan.. intiharın eşiğindeyim...
- lan sittir git!
- ölmek istiyo...
- lan şimdi senin ann... (odunu alaraktan)
--spoiler--
her gördüğü güzel/yakışıklı kıza/erkeğe aşık olma potansiyeline sahip olmak, ilginç, bazen eğlenceli bazen karamsar olmak, kişiliği oturtamayıp tutarsız davranmaktır 17 olmak. güzeldir 17 olmak...
burda olmamayı gerektirir.
dikkat: çaylakken 40 karakterden daha kısa entry giremezsiniz. (26)
-Bir fincan kahve olsam 40 yıl hatırım vardı ama yokmuydu...