Ibrahim sadri'nin 'sen benim 17 yasimsin' şiirini dinleyip 17 yaşındaki halinizi hatirlatacak kadar güzel bir yastir.
Oy kullanma heyecaninin başladığı, ehliyete basvurmanin az kaldığı, tek başına rahatça gezmeye ramak kaldığı yastir.
Ben de ne yazık ki 17 yaşını bir kere yaşadım.
Son cümleyi niye yazdım bilmiyorum. Affedin dostlar.
Sıra sevmekte.. Ah ulan ah ! Ne çok sevmişim onu. Neler yazmışım, neler öğrenmişim ondan. On yedi yaşındaydım. O bütün alışkanlıklarımın ötesinden, Sabiş'in dediği gibi "Cennetten mi geldi be çocuk ?".. Bir anda geldin, hazırlıksız yakalandım, üstüm başım çocuk içindeydi. Ve buna aldırış etmeden sevginle büyüttün.. Gidişinde gelişin gibiydi. Yine hazırlıksız yakalanmıştım. Öyle ki "kal" bile diyemedim.Gittin.. Şimdi merak içindesindir;"ellerimi tutmadan, gözlerime bakmadan nasıl bu kadar sevdin şirine ?" inan bilmiyorum bu yüzden "sevgi" diyorlar ya adına. Hiç bir beklenti olmadan sevmek bu olsa gerek. Sevdim işte, ötesi de yok gerisi de ..
dünyadaki herkesi iyi sandığın için, saf olduğun için, ygs lys zımbırtısına ooooo daha koca yıl olduğu için, daha çocuk olduğu için evet en güzeli odur.
geriye dönüp bakınca en güzel geçmesi gereken yaşlardan biri olması gerekirken toplumsal tabulardan baskılardan dolayı en sıkıntılı geçen yaşlardan biri olmuştur.