sen benim onyedi yaşımsın
deli çağımsın
sen benim ayakkabılarımın arkasına ilk basışımsın
ilk cigaram, ilk ıslığım, ilk kızgınlığım, ilk aldanışımsın
sen benim ilk ütülü beyaz gömleğim
ilk şiirim, ilk kavgam, yaşamı ilk farkedişimsin
sen benim onyedi yaşımsın
sen benim, sen benim, sen benimsin
sen benim herşeyimsin
hiçbir şeyimsin, hiçbir şeyimsin ... !!!
Büyük olmadığını bildiğin halde çocuk olmadığına da emin olduğun, geleceğinle ilgili ciddi kararlar aldığın, mantıklı düşünmeye başladığın, yapmasan bile sorumluluklarının farkına vardığın güzel yaş.
hayatın aslında toz pembe olmadığını anlamaya başladığınız yaştır. kişiliğiniz oturmaya başlar bu yaşlarda. artık çocukluktan çıkıp ergenliğe ulaşmaya başlamanın verdiği sorumluluk biniverir omuzlarınıza.
hele bir de aşkları vardır bu yaşların, hani o hep "işte budur bundan başka kimseyi sevemem artık" dediğiniz, ta ki "işte budur bundan başka kimseyi sevemem" diyeceğiniz başka biri çıkıncaya dek karşınıza.
inişleriyle çıkışlarıyla aslında güzel bir yaştır. 18 e şurada ne kaldı ki diye düşünürsünüz. "reşit olucam, oy kullanıcam, 18 yaş sınırlı barlara girebilicem, üniversiteli olup dünyaya baktığım pencerenin aslında tamamen farklı bir yer olduğunun farkına varıcam, oho daha neler yapıcam neler" dersiniz.
işte böyle adına kitaplar yazılacak kadar farklıdır, güzeldir 17 yaş. gelene kadar zaman bir türlü geçmek bilmez, geldiği zaman da kum saatindeki kumların hızlı akmaya başlaması gibi akar gider. sonra gelsin 18, 19, 20, ....
(bkz: yaş 17)
Sevgili olacağınız kişinin parasına arabasına evine bakmadığınız, muhtemelen son ciddi kavgalarınızı ettiğiniz, sevdiğiniz kızla evleneceğinizi sandığınız, onun elini tuttuğunuzda deli gibi heyecanlandığınız, hocalara kafa tuttuğunuz, en cesur olduğunuz yaştır.