yunanistan'da bir gencin polis tarafından öldürülmesi ülkeyi sokağa dökmüş, bir çok hükümet karşıtları hükümeti istifaya zorlamıştır (şaka değil gerçek).
türkiye'de ise başbakan anamıza sövsün, kemal unakıtan açık unutulan mikrofondan "zamanla alışırlar, uyuturuz" tarzında cümleler kullansın, polis orantısız güç kullanmaya devam etsin, hatta ve hatta suçu olmayan bir vatandaşı "eğlence olsun" diye dövsün.
uyu sen daha halkım, uyu ve unut bizi.
edit: be eksi oylayan cahil, hırsız olup olmadığı belli olmayan, hatta ve hatta henüz "şüpheli" konumunda olan bir insanı öldürmek adalet mi ?
(bkz: genç psikopatlar tedirgin)
bilmiyorsan şuna bir bak:
(bkz: insan hakları)
işin aslını ve tamamını bilmediğimiz bir olaydır. ama insan şunu düşünmeden edemez, çocuğu hiç olmazsa ayağından bacağından vur; etkisiz hale getir yakala, "adalete" teslim et.
ayrıca ülkede daha büyük ve daha yetkili hırsızlar da vardır, oldu olacak bunlara da headshot çaksınlar?
iyi etmiş polistir. o 17 yaşındaki "yavrucak" bir gün birinizin bir anasına, bacısına, kardeşine saldırıdığında veya tecavüz etmeye kalkıştığında anlarsınız ne kadar "zararsız" olduklarını. kaldı ki çinçin mahallesini bilen bilir, 13-14 yaşındaki çocukların adam bıçakladığı, cinayet işlediği, "beyaz" ticaretine taşeronluk yaptığı bir yerdir orası. umutsuz bir vaka... seri top atışlarıyla orası komple yerle bir edilse yeridir yani. polisin en ufak bir açığında bile ülkeyi birbirine katacak arkadaşlara da umut kapısı olmuştur o ayrı... sadece bizim ülkemizde öldürülüyor zaten genç suçlular, tekrar ediyorum "suçlu"lar. dolayısıyla bu sebeple polise saldırmak, nevruz bayramında kendilerine kaldırım taşı atan gençleri dövüyor diye polisi* acımasızca eleştirmek kadar saçmadır.
öldürülmüşse, insandır. ölen bir insandır. yakalanmışsa, hırsızdır. hatta yalnızca hırsızlık zanlısıdır. yargılanmış ve ceza almışsa hükümlüdür. öldürülmüşse maktüldür... insandı.
daha 10 gün önce bir gece kulübündeki şarkıcıyı saçından sürükleyip hunharca tecavüz eden polis kılığına girmiş insan(!)ların haberlerini okuyan bizleri şaşırtmayacak olaydır. lakin gece kulübüne zorbaca giriş yapan bu hayvanoğlu hayvanların aslında polis değil, birer cinayet zanlısı olduğu öğrenildi daha sonra. sormak istediğim şey şudur sözlük. o olay gerçekleşirken kulüpte bulunan hiçbir allahın kulu neden bu yaratıklara müdahale etmedi? çünkü üzerlerinde polis üniforması vardı. çünkü polis herşeyi yapabilirdi toplumumuzca. kendisine kimlik sorulan sivil polisin, adamın ayaklarının kırılırcasına dövdüğü bir ülkede hadi sıkıyorsa polise çıkıp "napıyorsun hemşerim burası suudi arabistan mı?" deyin bakın ne oluyor.
bu olayların yaşandığı ve toplumumuzda desteklendiği bir ortamda, 17 yaşındaki bir insanın öldürülmesinin desteklenmesi de aslında yadırganmamalı. ayrıca adam öldürmeyi destekleyen, iyi yapmış polis amcalar ellerine sağlık diyenlerin de öldürülmesi gerekmez mi şimdi bu mantıkla? o da ayrı bir tartışma konusu tabi.
sonra yok toplumsal barış, yok bütüncülük, yok osmanlı hoşgörü toplumuydu, yok kıl yok yün falan filan. geçiniz efendim geçiniz.
ellere sağlik.
edit: tamam lan cok fa$o bir yakla$im kabul ama direkt baslik okunduğunda verilecek tepkim herzaman budur. bir insan 17sinde neyse 117sinde de o ruhta bir adamdir.Tamam polislerin girdiği trip ayri. ona yorumum yok.Hükümet'e bok atip kimsenin kafasini sisirmek istemiyorum. gövde gösterisi de yapmayacağim bu yollu.millete cahil takisini da takmayacağim söz.Zaten hükümet'in ne bok olduğunu biliyor zatende. buradan fa$istce eksi oy veren arkadaslar neden bir zigimi yiyemiyor ? lafla gemi yürümez. Ayrica yineleme gereği de hissettim. bende evimde piçin birini yakalayayim. onu g*tünden vururum acimam. ayrica
(bkz: doğruya giden yolu bulmada feda edinilen herşey helaldir.)
hakkın yerini bulmasıdır. bunlar iflah ve islah olmaz tiplerdir. hırsızlığı, başkalarının alınteriyle kazandığı paralara kan doğramayı meslek haline getirmişledir. bugün ölmese ölünceye kadar mesleğini icra edecek, onlarca namuslu insanın emeğini çalacaktır.
bazılarının o sevmediği komşumuz yunanistan'da 16 yaşındaki bir çocuk öldüğü için ortalık karıştı, gençler sokağa döküldü hatta ülkenin başındaki adamlar tahtından korkmaya başladı fakat benzer durum aynı dönemde bizde yaşandı ve o polise hak veren bir kesim de var.
empati mi gerek yoksa bazı insanlar gerçekten hiç sevgi denilen olayı tatmamış mı anlamak güç.
başa gelmesinden de çok bazı yorumların bizi daha çok üzdüğü olaydır.
"adalet mülkün temelidir" dersidir.
devletin ve tabiatın yanlış sorusuna doğru cevap veren arka sıradaki talebeler dışında kimse anlamayacaktır!..
yanlış soruya yanlış yanıt vererek vicdanını yitirenlerin yanıtları "geç kalınmış temizlik opereasyonu", "hak ettiyse güzel olan durum", "iyi etmişti polis", "öldürmek yerine kolu kesilseydi", "ellerine sağlık", "hakkın yerini bulması", "darısı diğer hırsızların başına" olmuştur.
bu olayda ne polisi suçlamak lazım nede hırsızı. o suçlayanlar olayları sanki kendi yaşamışlar gibi konuşuyorlar,devletin polisi bu bir bildiği vardır. belki o kimse yarın daha kötüsünü yapacaktı o anlamadan dinlemeden polise suç atanlara selam ederim. (bkz: şeriatın kestiği parmak acımaz)
bir tane death note um olsa polise bırakmayacağım temizlik. o filmde kira bütün engellere rağmen bir çok suçluyu cezalandırıyor ve bu şekilde dünya daha yaşanılır hale geliyor. yakında(tıpkı serideki gibi) bu hareketin çığ gibi büyüyüp bütün hırsızların, tecavüzcülerin kısacası suçluların iplerinin bir şekilde çekilmesi dileğiyle.