pazar günleri kliseye gidip ilahi söylemeye ibadet demek, aglama duvarinda aglamaya ibadet demek, budaya meyve sebze götürüp ,onlari budanin ayaklari üzerinde çürümeye terk etmeye ibadet demek, inege saygi duymaya ibadet demek kimseye batmaz.
ama benim orucum batar.
kuyruk acisi mi?
niye bu kadar dert edinilir milletin aç kalip kalmadigi?
memlekette çok sayida issiz var.
tabi herkesin ibadeti kendine ama 17 saat yada 1 saat aç kalmak ta ne arkadaşım ya, aç insanların yerine koyuyormuş kendini. neden? açları kendi yerine koysana doyursana açları. şuan kaç milyon(milyar) insan oruç tutuyorsa kendileri aç kalmasın, açları tok tutsunlar daha mı az sevabı olur? yinede kendiniz bilirsiniz Allah kabul etsin.
Hz.Ali'nin Allah' inanmayan bir komşusu vardı.Komşusu Hz.Ali'yi Allah'a inandığı için küçümsemeye çalışırdı.
Günlerden bir gün,komşusu hz.Ali'yi durdurdu:
-Ey Ali! Sen Allah'a ve ahiret gününe inanıyor, bu dünyada yaptıklarının ahirette hesabını vereceğini düşünüyorsun.Bu yüzden dünya hayatının zevklerini yaşayamıyorsun, Bir de bana bak,Allah'a ve ahiret gününe inanmadığım için öldükten sonra hesap vereceğimi de düşünmüyorum. O yüzden canımın her istediğini dilediğince yapabiliyorum
Ne dersin sen mi mutlusun, ben mi mutluyum ? diye sordu.
Hz.Ali,inançsız komşunun sözlerine güldü.
-Komşum!Sen Allah'a ve ahiret gününe inanmıyor, Öldükten sonra dirilmeyi kabul etmiyorsun.Cenneti ve cehennemi yok sayıyorsun
Eğer senin dediğin gibi ahiret hayatı yoksa, ölen her insan toprak olup gidecekse ben de toprak olup giderim.
Fakat eğer benim inandığım gibi ahiret varsa, insanlar öldükten sonra dirilecek ve dünyadayken yaptıklarının hesabını verecekse işte o zaman sen ne yapacaksın?Cehennemin sonsuz azabına nasıl dayanacaksın?Bu durumda senin kaybın mı benim kaybım mı daha önemli olur,düşünmek gerekmez mi?
Komşusu,Hz.Ali'nin bu cevabı karşısında irkilir. Evet Hz. Ali'nin açıklaması gayet açıktır.Kendi Kendine söylenir:''Dilediğimce yaşayıp dünyada mutlu olduğumu zannedebilirim, ya ahiret varsa, o zaman halim ne olur?diye derin düşüncelere dalar.
Sonunda inanmaktan başka çare göremez.Kelime-i Şehâdeti getirerek müslüman olur.Hayatında ahirette utanmayacağı işler yapmaya çalışır. Kendisi gibi birçok inançsızın müslüman olmasına sebep olur.
Oruç sadece yeme içmeden kesilmek değildir. Bunun yanında her türlü kötü düşünce ve davranıştan da kendini alıkoymaktır. Nefsi terbiye etmektir. Önemli olan bunu 1 ayda alışkanlık haline getirip, yasam boyu devam ettirmektir. Bu yönden bakıldığında oruc ne güzel, ne hayırlı ibadettir.
bunu buda gandi yapmış olsa öğreti meditasyon allah emredince aptallık hemi.orucun insana kazandırdığı sevaplara inanmasan bile kör olman lazım diğer kazandırdığı güzel şeyleri görmemek için. (bkz: ama ben kime ne anlatıyorum)
Nefis terbiyesini iradeyi anlarım, ramazan ruhuna her zaman saygı duymuşumdur. Ramazan demek kötülüklerden arınmak demektir, yalnız bunu sadece 1 ay yayıp 11 ay sii taşağı denk olan adamı ben götten sikerim.. önemli olan bunu 12 ay yapmak..siz hala neyin ramazan'ın dan bahsediyonuz a dostlar.. Anektod yarın fakir ali dayı'yı iftara *
abi şimdi bunu eleştiriyonda, adam ben keşişim ibadet yapıyorum diye kafayı kazıtıp turuncu beze sarınınca vaoov demeyi biliyon, demek isterdim ama üşeniyorum gece yarısı.