ulan, 32 kişi öldü, 32 kişi. 32 adam gitti. 32 ev, bir daha hiç bir hafta önceki gibi olmayacak. 32 ev yandı be.
savaştayız sanki.
savaş olsaydı hem belki daha iyiydi. daha acıklısından kelimeler tutuşturulurdu cenazelerin ardından. daha büyük haberler, daha fazla reyting yaparlardı gömlekleriyle kravatlarıyla tam takım ölüm haberlerini bekleyen beyler.
savaş olsaydı, ne hikayeler çıkardı be bundan. şüphesiz sözü edilirdi hikayenin tam yarısında hain düşmandan. hain düşman. evet hain. ama bizim ölülerimiz, bizim şehitlerimiz onurlu, yiğit. kapkara başlıklar atılırdı onlar için belki, belki büyük adamların bile sevişmesi insanları çekmezdi.
savaş olsaydı bu, düşenler hain kurşunuya düşseydi, şüphesiz çok daha yakışıklı olurdu.
şimdi, herkes ama herkes, yeni doğan çocuklar dışında konuşmayı ve bir parçacık olsun düşünmeyi bilen herkes biliyor onların neden öldüğünü, yerin altında, yiğitçe.. yiğitçe mi? savaş olsaydı belki..
ama şimdi, sanki toplu bir kalp kriziymiş gibi olup biten, sanki ortada sonuç var ama sebep yokmuş gibi hareket edilmeli. ama yine de herkes biliyor işin sebebini. herkes. bu yüzden bu iş bu kadar yakışıksız ya işte. eğer herkes bilmeyeydi, gizli bir sebebi olsayı bu ölümlerin, belki çok daha yakışıklı haberler sundurabilir, primlerine prim katabilirlerdi gömlekleri ve kravatlarıyla tam takım ölüm haberleri bekleyen beyler.
savaş olsaydı ne iyi olurdu.. heyhat, devlet aracılığı taşeron eliyle öldü maden işçileri. bu sefer de rant yok demek gömlekli kravatlı büyük beylere. demek çok üstünde duramayacaklar bu haberin. büyük hikayeler çıkamayacak. çıkmasına çıkar ya, mesele onun ardından hemen güzel neşeli bir haber koymakta. mesela bir karnaval, ya da bir magazin haberi. işi artık ölülerine yanmaktan gayrı bir şey olamayacak olan insanları sürekli düşünürse kanser olacak olan bu halk, yumuşatılmalı, uyuşturulmalı. birkaç meme gösterilmeli hatta, bir kaçta bağırıp çağıran milletvekili. ama asla bahsedilmemeli şerzan'dan. bu halk şerzan'ı da duyarsa.. pardon, şerzan'ın gerçek hikayesini duyarsa..
ama mutlaka ona da yapılacak bir makyajı vardır o gömlekleri kravatlarıyla tam takım ölü haberleri bekleyen beylerin. mutlaka uyduracak bir yamaları vardır, boşuna buralara kadar gelmedilerdi ki..
ve padişah. o en rahatı aralarında. en bol keseden o salladı. ve en çok o güldü kendi yalanlarına. bu halk dedi, bu halk iflah olur şey değil kardeşim. nasılsa ne söylesem yut.. yutmasa bile en azından bağırıp çağırmayacak. düşünmeyecek. ah edip vah edip yerinde oturmakta üstüne yoktur benim halkımın..
aslında en kızdığım bunlar değil. bugün aşkı memnu günü ya hani. hani bir gün içinde bu başlığa ve bu insanlara reva görülen her bir yazıdan her bir düşünceden kat be kat fazla olacak ya o rezil dizi hakkındaki düşünceler.
akp'nin, bütün felaketlerde olduğu gibi suçu cumhuriyetin ilk yıllarına ve o dönemdeki yöneticilere atacaklarını düşündüm, belki de o madenler sonra açıldığı içindir tam net bir bilgim yok. fakat belli ki ileriki zamanlarda açıldı, yoksa suçlu belliydi!
patlamada ölenler nasıl korkmuşlardır kim bilir, onlara her seferinde ekmek getiren o kara taşlar bu sefer ölüm getirdiğinde. nasıl üzülmüşlerdir ölümden önceki o birkaç saniyede, geride bıraktıkları aileleri için. nasıl isterlerdi kim bilir yaşamayı. keşke ölüme bu kadar yakın bir işleri olmasaydı onların. keşke, her iş bitiminde "çok şükür bugün de kurtulduk" diye düşünmek zorunda olmasalardı.
mezar onlara tanıdık geliyordur şimdi. alışık değil mi onlar zaten toprağın altındaki karanlığa?
iki madencinin tam 148 gündür çıkartıl-a-madığı, onları çıkartmak için sabah akşam çabalayan (!) aziz devletimizin uluslararası ihale yapmayı planladığının öğrenildiği, insan hayatının türkiye'deki değerini anlatan üzücü maden kazası.
ve maalesef bu ülkede adaletin artık kalmadığına inandıran bir olayla tekrar gündeme gelmiştir. ilk raporda sanıkları suçlu bulan bilirkişi raporuna rağmen mahkeme ikinci bir rapor istemiş ve bu raporu hazırlayan bilirkişi heyeti ölen 30 kişiyi suçlu bulmuş! yanlış duymadınız, bu patlamanın tek suçlusu ölen yitip giden 30 canmış!
ulan insanları mezarlarında bile rahat bırakmıyorsunuz yazıklar olsun size.
bu ülkede adalet aramak harbiden kerhanede bakire aramaktır!