kontra atağa nasıl çıkılır hakkında bir ders verilecekse eğer,bu maç omaçtır kesinlikle. özellikle ; 3. golde bobo-holosko ve ekrem in, 90 ar metrelik deparları görülmeye değerdi.
ankaragücü taraftarının beşiktaşla hiçbir alıp veremediği olmamasına rağmen maç boyunca "şampiyon olamazsın beşitaş" vb sözler sarfettiği maçtır. kendilerine hiç yakışmadı, bu nedenle 1.lige gitsinler.
beşiktaşımızın adrenalini doruğa çıkarmak için gayret ettiği karşılaşmadır.
uzun uzun anlatmaya gerek yok, herkes zaten söylemiş sözünü, 3 dakikalık özet görüntü tadında yazalım;
beşiktaşımız 2. dakika içindeyken "balık" bir golle 1-0 öne geçti, sonrasında rüştü'nün artık alıştığımız türden yediği golle maç 1-1'e geldi. ernst'in hemen her maçta denediği türden şutlardan bir tanesini daha deneyip, serkan kırıntılı kardeşime rıdvan dilmen'in de dediği gibi "boyun egzersizi" yaptırdı attığı gole. hemen santra ve tello'nun şutunda holosko doğru düşünüp, istediği gibi vuramadığı bir pozisyonda skorun 3-1'e gelmesini sağlayamıyordu. daha sonra da kayda değer bir şey olmadı ilk yarıda.
ikinci yarıda ankaragücü kendine güvenerek saldırdı bu anlarda yakalanan kontralarda bobo hızlı olup arkadaşlarına yetişse maç belki daha erken 3-1 olup, 4-1, 5-1 gibi skorlara yelken açacaktı ama tıpkı 13 mayıs 2009 beşiktaş fenerbahçe maçı'ndaki gibi bir çok pozisyonda bobo popocuğunu kaldırıp koşmadı ama 2 gol attı bunlara rağmen. yoksa her iki maçta da daha fazla koşsa, her iki maç da en az 3-4 gol atardı. ha adam koşmuyor dedikçe, 83. dakikada koşup geldi. ekrem'in topa basışı ve etrafını kolaçan edip öyle ortalaması iyiydi, ankaragücü defansı holosko'ya bakarken, bobo geldi 3. golü çaktı.
sonuç olarak, 3 puanı 3 golle alıp, emaneten koltuğa oturan sivas tekrar geriye düşüyordu. sivas'ın 1 farklı kazandığı haftada 2 farklı galip gelinmesi ise ayrı bir önemliydi, gönül isterdi keşke daha farklı da olabilseydi. böylece sivas ile ikili averajda eşit olan beşiktaşımız, gol averajındaki fazlalığı 1'den 2'ye çıkardı. olası bir puan eşitliğinde, beşiktaş'ın 2 maçtan 1'inde berabere kalması durumunda, sivasspor'un en az 3 farklı kazanması gerekmekte liderlik ve şampiyonluk için. bu da ilginç ve ilginç olduğu kadar önemli bir ayrıntıdır.
bir önemli durum da kadroda olmayan nobre dahil 7 oyuncunun sarı kart sınırında olmasına rağmen, böylesine stresli bir maçta sadece galatasaray maçında sivok gelince yine kızağa çekilecek olan zapo'nun sarı kart görerek cezalı duruma düşmesi. cisse'ye ise tolga özkalfa hak ettiği sarı kartı göstermedi bunu da belirtmek isterim.
(bkz: ankaragücü/#245709)
keser dönüyor sap dönüyor gün geliyor hesap dönüyor er geç.
ne ekerseniz onu biçiyorsunuz..
çirkeflik, garabet, ve nedir o emniyet gelsin sizi kurtarsın ?!
siz rakip takımın taraftarını döveceksiniz falan..
bursa bursa...
başkasının şeyiyle gerdeğe gireceksiniz demek...
öyle ise, evren gelsin sizi kurtarsın..
ama gelemez ki...
marmaris semalarında..
ankaragücü hakettiğini bulacak, bir beşiktaş aşığı olarak ben de aşkımın buna olan katkısından dolayı gurur duyuyorum.
ankaragücü'nün düşmesine beşiktaş'ın biraz da olsa katkısı olduğu için, büyük kıvanç ve gurur duyduğum maç.
kişisel fikrim: umarım kurtulamazlar düşmekten.
ben galatasaraylı, arkadaşım beşiktaşlı, ankaragücü sol kapalı tribününde maçı izledik.
öncelikle, beşiktaş taraftarı 900 kişi, bağırdıkları zaman tribünlerin geri kalanını dolduran tüm tribünleri bastırıyordu.
ankaragücü kapalı taraftarı her ne kadar, maratonda yaşanan olaylara tepki koyarak veya sahaya bir şeyler atmaya niyetlenmeye kızıp engelleyerek bilinçli gibi dursa da, takımlarını desteklemekten çok rakibe küfretmeyi seviyorlar bu bir. ikincisi, inanılmaz organizasyonsuzlar, hadii hadii eller havaya bilmem ne, sonra bir pozisyon oluyor herkes neye hazırlandığını unutuyor. üç, ankara seyircisi klasik, ankara havası ile kendinden geçiyor, yaşlı başlı amcalar oynuyor. dört, onca çoluk çocuk ve yaşlı insan arasında, bir bağırmayanları takip ediyoruz onları bilmem napıcaz diye konuşan geri zekalı amigolar insanları bu şekilde nasıl motive edeceğine inanıyor?
maç beklenen gibiydi, beşiktaş kazandı.
beşiktaşımızın büyüklüğünü göstererek forması sayesinde kazandığı maçtır. futbol adına pek birşey olmadı sadece yerden bitme jaba nın arka arkaya vurup az farkla auta attığı kafaları, bir de rüştünün çıkardığı frikiğini hatırlıyorum.
umarım bu skorla ankaragücü denen kenan evrenden torpilli senelerdir ne akmış ne kokmuş ucube takım küme düşecek ve süper ligimiz kendilerine gecekondu adını veren kımıl zararlısı, şiddet göstermekten başka hiç bir işe yaramaz vandallardan kurtulucaktır.
beklentilerimiz yönünde bir ikinci yarıya sahne olup beşiktaşımızın 3-1 gibi bir skorla önde bitirdiği karşılaşmadır. özellikle 65. dakikaya kadar beşiktaşımızın tehlikeli noktalarda ankaragücü'ne faul kazandırması ve jaba'nın istekli oyunu bizi rahatsız etse de jaba dışında gol atacak silahı olmayan ankaragücü'nü teslim almak zor olmamıştır. ankaragücü'nün şansı, yusuf ve tello'nun aynı vakitlerde oyundan düşmeleri olmuştur. aksi bir durum olsaydı, kontra topları gol yapmakta zorlanmayan beşiktaşım için 4-5 farklı bir skor süpriz olmazdı. ama 3-1 de ankaragücü deplasmanı için çok net ve güzel skor. bundan dolayı tüm oyuncularımızı kutluyorum.
bugün beşiktaşımız, fenerbahçe mücadelesindeki kadar ofansif bir futbol oynamasa da defansif ayaklarından gökhan zan'ın enfes mücadelesi ile maçtan sıyrılmayı bilmiştir.
gökhan zan'a bir nazar boncuğu...
özellikle ernst ve cisse'nin hatasız futbolu, ibrahim toraman ve zapo'nun en az hata ile mücadelesi ve ibrahim üzülmez'in bitmek bilmeyen enerjisi ile fizik gücü yüksek ankaragücü mücadelesini kayıpsız atlattı beşiktaş.
bu kısmı beşiktaşımızın son haftalardaki bitirici gol ayaklarından bobo için ayırmış bulunmaktayım. zira adam futbolunu oynuyor çatır çatır. özellikle holosko ile birlikte son haftalarda inanılmaz çıkışta olan bobo, ankaragücü maçının tartışılmaz yıldızlarından birisidir.
ankaragücü seyircisine kapak olsun! ne kadar ufak, ne kadar aciz bir seyircidir. daha maç başlamadan kendi aralarında kavga ettiler. o negatif enerjiyi takımlarına yansıttılar. sonra ilk golü yediler ses yok. gol attılar 1-1 oldu, beşiktaş'a küfür etmeye başladılar. sanki ankaragücü beşiktaş'ı şampiyonluktan edebilecek kapasitede. tam küfür ederken ernst süper bir golle skoru 2-1 yaptı yine küfüre devam. durmak yok küfüre devam. ikinci yarının sonlarına kadar takımlarına tezahurat yamadılarküfüre devam. skor 3-1. bobo golü attı sus otur yerine, kabullen ezik olduğunu. yok arkadaş yine beşiktaş'a küfür kafir. düşmeyi hakediyorsunuz, yallah bank asya'ya. galatasaray'a sattığınız maçların acısı çıkar böyle.
100. yılında beşiktaş ligde arayı açınca, erman toroğlu "bu saatten sonra şampiyonluğu verirlerse el ele tutuşup boğaziçi köprüsünden atlasınlar" dediydi. eh işte hemen hemen aynı durum. *
şampiyonluğun 1 hafta daha yaklaştığı maçtır. ancak şunu söylemeden duramayacağım; can derdindeki bir rakibi yenmek elbet kolay değildir. bir takım şansa atılan goller illa ki olacaktır, hırslı rakibe pozisyon da verilebilir( bu maç iglesias'ın attığı gol gibi), ancak jaba gibi boyu 1.50 olan bir adama 3 kere üst üste (2 si kale sahası içinde) kafa şutu çektirilmez kardeşim. lig neredeyse bitti ancak sağlıklı bir şampiyonluk yarışı için kısa vadede bir önlem alınmalı. savunma oyuncuları uyarılmalı. ayrıca;
lig gelmiş çatmış son 3 maça. rakip yenmiş, averajla öne geçmiş, liderlik gitmiş. takım, oynayabileceği en zor deplasmanlardan birinde. tribünlerde hınca hınç taraftar. rakip can havliyle oynuyor.
ve bu takım, adeta sahada basmadık yer bırakmayarak, rakibin her topuna basarak, ezerek galip geliyor. son 2 haftaya yine nefes nefese yine bir adım önde giriyor.
her şeyi bir kenara bıraktım, sadece bu mücadele için bile bir başkadır beşiktaşklılık. bir başkadır, ülkenin her yerinde bütün taraftarların, takımla birlikte yaka paça şampiyonluğa koşması.
ve ankaragücü..umarım layık olduğu yere gidecektir bu takım. umarım bank asya'nın güzelim kollarında bulacaktır kendilerini önümüzdeki sezon. hayır, beşiktaşımla bu denli büyük bir kompleksle uğraştıkları için değil. ya da görüp görebileceğiniz en çirkef taraftar grubuna sahip oldukları için değil. sadece ve sadece 16 sene önceden kalan bir hesabın kapanması için.
besiktasın oyle galatasaraya yatarak ligde kalınmayacagını ankaraguclulere ogrettigi mac.
noldu sıkıyodunuz mactan once sole yenicez bole ezicez sampiyonluktan edicez diye.
(bkz: tık tık tık) *
(bkz: ankaragucu kumeye)
temiz futbol temiz taraftar icin besiktasın baslattıgı kampanyadır bu mac.
zaten anlamam bu anadolu kulublerini sampiyonluk umudun hic bi zaman icin yok ligden dusmemeye ugrasıyosun senin ne haddine 4 buyuklere laf atmak.
beşiktaşımızın ilk yarısı itibari ile kontrollü bir futbol sergilediği, istedigi zaman tempo yapıp gol buldugu; istediği zaman ise holosko ile savunma yaptıgı bir ilk yarı olmuştur.
ankaragücü uzun oyuncular ile karabol golü kollamakta. ilk 10 dk fena top yapmadılar ama etkili değillerdi. yediğimiz gol ise bobo'nun adamını kaçırması yüzünden gerçekleşmiştir.
ikinci yarı buyük ihtimal hikmet karaman jaba'yı oyuna alacaktır. beşiktaş'ta buna ibrahim toraman - ekrem dağ değişikliği ile karşılık verip oyunu iyice kilitleyecektir. ankaragücü kalabalık hücum yapıyor gibi görünse de oyunda hiçbir ortasaha mücadelesi olmamaktadır. saçma şişirme toplar ile gol aramaktan başka...
ikinci yarı risk alacak ankaragücü ortasahayı iyice beşiktaş'a teslim ederse süratli kontraatağa çıkan beşiktaş farka gidebilir.
ankaragücü forvetleri yüksek fizik güçlerini bakalım maçın hangi dakikasına kadar gösterebilecekler.
beşiktaş için kaçarı yok, bu maç banko alınmalıdır. gökhan zan nazarlık takılası futboluna devam ederse maçı alacağımızı düşünüyorum.