moussa sow'un golüne faul denirse antep maçında hakan balta'nın çizgiden çıkardığı top da bu kapsama girer. Bana kalırsa her ikiside faul değil ama faul diyenler var.
sow un golüne faul diyen bir ben değilmişim. o yönden sevindirici.
selçuk dereli ye göre faul o pozisyon ki eminim ve hep diyorum o vuruş auta çıksa o pozisyon bülent yıldırım tarafından faul olarak değerlendirilecekti.
ki fenerbahçe oyuncularının neredeyse yer hizasında topa kafa uzatmaları sonucu aldıkları faullerde yıldırım için kolaydı düdük çalmak.
büyük hakem olmak istiyorsan o faulü vereceksin.
öncelikle şunu belirtmek lazım. maç öncesi iki takımda iyi bilenmişti birbirine. fakat aralarında kadro kalitesi ve fiziki yeterlilik açısından gs lehine bir durum vardı ki 20. dk sonra gs bunu iyi kullandı. sow ve alex in attığı goller gerçekten süperdi. bir gs li olarak tebrik ediyorum. topa böyle vurulur. 2-0 a kadar fb müthiş bir baskı yaptı. maçı hemen bitirmek istediler ki ilk başlarda maç farka gider diye göründü. ancak bu skordan sonra fb nin geriye yaslanmasıyla oyun bir anda değişti. gs üst üste atak yapmaya topa hakim olmaya başladı. elmander in golü ise hazırlanış açısından güzeldi.
ikinci yarı fatih terim soyunma odasında haşlamış olacak ki daha farklı bir gs izledik. daha doğrusu sadece gs yi izledik. 45 dk boyunca harika bir futbol, topa sahip olma oranı vardı gs nin.aykut hoca gs nin tam da işine gelen değişiklikler yaptı. bir gs li olarak ben bile stoh ve alex in çıkmasına şaşırdım ve sevindim. sonunda gs bu sezon tek gol atamayan oyuncusu hakan balta ile beraberliği sağladı. asıl korku fenerlilerde bu golden sonra başladı. son dakikada direkten dönen top futbolun adaletli değil adaletsiz olduğunu gösterdi. çünkü kabul etmek gerekir ki maç gs nin hakkıydı.
maçtan bazı notlar iletmek gerekirse;
gs nin bu sezon tek gol atamayan oyuncusu hakan balta ya gol atmak bu maçta nasip oldu.şanslı adammış.
fenerin attığı goller jeneriklikti, harikaydı.bir an gs lilere farka mı gidiyor dedirtmiştir.
gs fenerden ilk 15 dk hariç daha güzel oynamıştır. tabir caizse ezmiştir.
kadıköyde fenerbahçe galatasarayı iki maçtır yenemiyor ve iki maçta da fener direkten dönüyor.
bir parantezde seyircilere açmak gerekirse gs nin yedek kulübesine atılan maddeler, oyuncularımıza atılan maddeler ile karakterini göstermiştir seyirci tayfası. alnı yarılan fatih ve hasan hocalar sanırım maç skoru ile güzel bir cevap vermişlerdir. ayıptır yazıktır. o madde attığınız adamlar milli takımda ve gs nin başında türkiye nin adını tüm dünyaya duyuran insanlardan birisidir. ilk dönemde tt arenada tek bir madde dahi atılmayıp tek küfür edilmemiştir. ancak oyuncularımıza edilen küfürler ile fener seyircisi yine mayasını ortaya dökmüştür. şiddetle kınıyorum.
sonuç olarak; gs şampi.. diyebiliriz ama elbette kendini salmadan play offlara kadar tüm maçları kazanması lazım. play off lar ayrı bir lig gibi olacaktır ve zorlu geçecektir. puan farkı aldatmasın.
fener ise puan farkını daha da açılmaması için kalan maçları almak zorunda. şansı zayıf olsa bile yine de şampiyonluğa adaylar. aksini kimse iddia edemez.
her şeye rağmen tebrikler galatasaray.. aslanlar..daha nice zaferlere.
devre arasında fenerbahçe öndeyken çalan nuri alço'nun film müziği 2. devre fenerbahçe'nin uğrayacağı tecavüzün habercisi gibiydi çok yakıştı doğrusu o ana.
son zamanlarda izlediğim en zevkli fenerbahçe galayasaray maçıydı. fenerbahçe 2-0 üstünlük sağladığı sırada maç farka gider diye düşünürken beraberliğe kahrolan galatasaray oldu. kavga gürültü olmadan iki takımında attığı gollerle mis gibi bir maç izledik.
fenerin galatasarayı artık kadıköyde yenmesinin mümkün olmadığının göstergesi olmuştur/olacaktır. Yok öyle kadıköyde baskılı oynamak filan, haa böyle uzaktan ballı goller atarsın bişey diyemem ama maçın 75 dakkasında kendi seyircin önünde ezim ezim ezildi fenerbahçe. Bu galatasaray eğer bu kadroyu korursa seneye kadıköyde tt arenaya çıkar gibi çıkacaktır. bundan sonraki tarife belli tt arenada en az 3 gol, kadıköyde de fenere yusuf yusuf.. alışın buna civcivler.
heyecanı, gerilimi yüksek, bol pozisyonlu, gollü bir maçtır. maçtan izlenimlerim:
- derbi bu sene izlediğim en mükemmel derbiydi. bol gollü, pozisyonlu ve sonucun tahmin edilemeyeceği bir derbiydi.
*
- fenerbahçe ilk 15 dakika iyi oynadı ve iki gol attı. geçmiş tarihe bakınca fenerliler maçı alacaklarını sandılar fakat yanıldılar, galatasaray, o şoku oraya ilk kez çıkan oyuncular ve imparator sayesinde atlattılar.
*
- maçın ilk 15 dakikasında fenerbahçe daha etkiliydi. ama maçın genelinde galatasaray daha etkiliydi. ikinci yarı adeta tek kale oynadık.
*
- aykut kocaman'ın selçuk kartı bu sefer işe yaramadı.
*
- son dakikada direkten dönen top da bi kenara, engin ve necati'nin kaçırdıklarını atsak tarihi fark olacaktı.
*
- gelelim taraftara, hasan şaş'ın, fatih terim'in kafasını yaranlara. korner kullanan selçuk'a ve gol sevinci yaşayan hakan'a atılan maddelere. bu yapılan şerefsizliktir. başka bir izahı olamaz.
- maçı izlerken ağzımı sadece emre'ye bozdum. ne yaparsa yapsın umrumda değil ama fatih hoca olaya dahil olmuşken terbiyesizlik yapmak büyük ayıptır !
ayrıca şunu söylemek isterim ki maçta bir puana sevinen galatasaray değil fenerbahçe'dir.
Fenerbahçe taraftarının gerçekten şizofreni hastası olduğunu bize bir kez daha gösteren maçtır.
Evet sizi yıllardır o cenabet çöplükte yenemiyoruz ; hatta en berbat olduğunuz zamanlarda bile yenemedik doğru.
Ama kimse tutup da yok fenerbahçenin psikolojisi bozuk yok moralsiz maça çıkıyor demesin.
ilk 27 dakika fenerbahçe resmen fırtına gibi top oynadı.Bir galatasaraylı olarak bir tarihi fark daha geliyor diye düşünmedim değil.
Ama bırak şu at gözlüklerini de 28.dakikadan sonra neler oldu ona bak biraz hocam.
Hala yenemediniz bık bık diye konuşacağına ; maçın tekrarını izle ve ne kadar önemli bir beraberlik ile kurtulduğunu düşün sadece.
Gelelim gözlemlere ;
Semihin kafasına tekme savururken devam eden top gol oldu da ; Elmander üvey evlat mı oldu ?
Yıllar önce o reddettiği el gelmeseydi kendisine o Emre Belözoğlu şu anda olduğu yerde olabilir miydi ?
Bir laf var eceli gelen köpek camii avlusuna işermiş diye.Kendisinin ne kadar profesyonel bir futbolcu olduğunu dün gördük.
Meloyu oyundan düşürmek için bir futbolcunun üzerine adam toplaya toplaya giden Gökhan Gönül ; sen cesur musun ?
Ve 2-1 e kadar fener gol gol gol şampiyonluk geliyor diye bağıran şizofreni hastaları ; kaçınız hala hayattasınız 90+4'den sonra ?
Dünkü maçın en güzel yanları , Alex'in doktor lakabına harbiden yakışır şekilde attığı mükemmel gol ; Semih Kayanın yıllar sonra yeniden bize izlettirdiği tekmeye kafa atma cesareti ve galatasarayın bize umut kelimesini yeniden hissettirmesi olmuştur.
En şanssız an ise hiç şüphesiz Milan Barosun üstü kalsın dediği andır.
Üzülme güzel kuşum daha play-off var o zaman söz yakacaksınız o stadı *
imparatorun da dediği gibi ' Şampiyonluğumuz hayırlı olsun...'
Darısı tüm angry birdslerin başına.
lassa maçın en iyi defans oyuncusu son andaki kritik müdahalesi ile üst direk seçilmiştir. bu sene sözleşmesi biten direğin avrupalı takımlar tarafından yakın takipte olduğu söyleniyor.
Fenerbahçe'nin maç başlar başlamaz baskılı oyunu sonrası Sow ve Alex'in iki fantastik şutu sayesinde Fenerbahçe daha 15. dakikada 2 - 0 öne geçti. Bu şutlara savunma oyuncularının yapacağı fazla bir şey gerçekten yoktu. Ama oyunun başındaki bu skora rağmen Galatasaray çözülmedi. Burada Fatih Terim'in teknik direktörlük yeteneklerini takdir etmek gerek. Öyle ki sezon başında topladığı bu takım olgun oyununa devam ederken isveçli Elmander, Fildişi Sahili'nden Eboue Türk hocasının yanına sık sık gelerek görüş bildirdiler ya da aldılar. Örnek vermek gerekirse benim Beşiktaş'ımın Portekizli oyuncusu Queresma yine Portekizli hocasına bir araba laf söyleyip hakaret ederken Fatih Terim bu otoriteyi çabucak kurabilmiş. Aynı şekilde Şenol Güneş'in rayına oturtamadığı bir Engin Baytar, Beşiktaş maçında olduğu gibi Fenerbahçe maçında da savunmayı en çok yıpratan oyuncu oldu. Fatih Terim'in oyuncu psikolojisini çok iyi şekillendirdiği artık yadsınamaz bir gerçek. Nitekim Fenerbahçe 2 - 0 önde olmasına rağmen karşısında organize olan Galatasaray karşısında mağlup takım ya da deplasman takımı gibi oynamaya başladı. Galatasaraylı Selçuk inan'ın ancak saliselik bir hata olarak nitelendirilebilecek bir zamanlama hatası sonrası Engin Baytar'ın pasıyla buluşamaması sonrası Engin'e çıkışması da oyuncuların ne kadar oyuna konsantre olduklarının ve hırs içinde olduklarının göstergesiydi kanımca. Nitekim ilk yarı bitmeden Elmander'in golü organize bir atak sonrası gerçekleşti. ikinci yarıda da Fenerbahçe daha çok skoru koruma gayreti içinde göründü. Zaman zaman kendi yarı sahasından çıkmakta bile oldukça zorlandı. Zira organize ve topluca gelişen Galatasaray ataklarında kendi ceza sahası içine gömülen Fenerbahçeliler topu her uzaklaştırdıklarında top dışarıda bekleyen Galatasaraylı oyunculara geldi ve atak tazelendi. Sağlı sollu ortalar neticesinde Galatasaray'ın geliyorum diye bağıran golü ancak 80'li dakikalarda, beklenmedik bir oyuncu olan Hakan Balta'dan geldi. Saraçoğlu sus pus olurken Galatasaray 12 yıllık deplasman galibiyeti hasreti ile saldırmaya devam etti. Eğer biraz daha şans yanlarında olsaydı 90 + 4'te bir serbest vuruş sonrasında Baros'un şutu direkten dönmez, hadi döndü diyelim 4 galatasaraylı oyuncunun arasından geçerken en azından birisi tipleyebilirdi. Olmadı ama... Alex'i ve Stoch'u çözen Fatih Terim bu oyunculara Alex'in attığı mükemmel gol dışında fazla şans tanımadı. Stoch o alışagelmiş ceza sahası dışından şutlarını çekmeye fırsat bulamadı ve beklentileri karşılayamadığı için oyundan alındı. Sosyal Medyada maçın skoru hakkında esprili bir başık atmışlar ki gerçekten durumu özetlemiş: FB: 3,5 - GS: 2