taçtan saçma sapan bir gol yediğimiz halde ibrahim kaşın sakatlanıp yerine gökhan Gönül'ün girmesi ve emre Belözoğlunun füzesiyle yediğimiz maç diye hatirliyorum. Bir de sisli bir havada oynanmisti.
Milli takımın sidik zoruyla kazandığı maçtır. *
Ayrıca milli futbolcularımızın sırf bana gıcıklık olsun diye gol atıp iyi oynadıkları maç olmuştur. Kendilerine buradan teessüflerimi bildiriyorum.
Entrylerimin ünlü ve popüler kişiler tarafından takip edildiği paranoyasına dayanarak diyorum ki, siz bosnayı yenemezsiniz ulan !
Hem ben size yenemezsiniz demedim, futbol oynayamazsınız dedim.
yine, daha matematiksel olarak finallere kalmayi garantiye almadigimiz ve önümüzde kazanmak zorunda oldugumuz bir mac olmasina ragmen, medya ve basinin sadece bu maci baz alip yaptigi "garantiledik, cepte, finallerdeyiz, bosna macinda bir sürpriz olmasi söz konusu degil" gibi yorumlarla futboldaki bakis acimizin ve de durusumuzun profesyonelligin yanindan bile gecmedigini göstermektedir.
evet biz de biliyoruz herhalde bu macin bu gruplardaki en kritik ve de en önemli galibiyet oldugunu. ama iste son bilmem kactir milli takimin adam akilli top oynamadigini da hepimiz biliyoruz. daha herseye gebe bir grup hala benim gözümde.
bildigim tek sey ise carsamba aksami kazanmak zorunda oldugumuz, psikolojik olarak tarihimizin en zor maclarindan birini oynayacagimiz bir mac oldugu.
maç boyunca rıdvan'ın "adamların tek bildiği taçtan gol atmak, topu şişirmek, böyle maç olmaz, böyle çağ dışı futbol olmaz, şu rakibin orta saha adamını bizim mili takıma koyar mısın?" ve saire gibi sözlerinden etkilenen bir kişi diyor ki:
- lan bu norveç'te futbol gelişmemiş, söyle bakalım norveç'ten hangi takımı biliyorsun?
- trömsö
- ...
türkiye dünya üçüncüsü oldugundan beri var olan avrupanin ileri gelen takimlarini yenemiyor tezinin iyice çürüdügü karsilasma.türkiye, bu grupta son avrupa sampiyonu yunanistan'i; riise, carew gibi yildiz futbolculari olan norveç'i, hem de deplasmanlarda yenerek, yine bu süreçte son dünya sampyionu italya ile yaptigi hazirlik macinda da iyi futbol oynayip berabere kalarak iyiden iyiye bir avrupa takimi oldugunu göstermistir.lakin bu sefer de yeni bir yenememe sendromu ortaya cikmistir.
Gene baştan uyuşuk davranıp en sonda gruptaki rakibimizi kendi evinde, kendi seyircisi önünde hem de maçın başında 1-0 yenik duruma düştükten sonra 1-2 yendiğimiz maçtır. Turgut özakman haklıymış.
(bkz: şu çılgın türkler)
çok güzel bir maç olmuştur. eze eze yenmişizdir. lakin bu devamının geleceği anlamına gelmez. son dakikada alınan bir galibiyet sadece milli takım adına başarısız olmuş bir teknik adamın bir süre daha aynı mevkide durmasına yarar. bugün olmadı ama bi dahaki maça olmadı başka bir maça eleniriz. ahan da buraya yazdım.
hödüt: tabii ki gönlümüz eze eze yenmekten yana. lakin biraz gerçekçi olmak lazım. di mi benjamin?
bir daha türk zihniyetinin yumurta ve götle ilişkilendirilmesinin alakasını anladığım maç. biz türkler bunu hep yapıyoruz. yumurta dayanmadan hiç bir şey yapmayız...
türk milli takımının yeniden dirildiği maçtır. izlerken takımımızla gurur duyduğum maçlardan bir tanesi. çok güzel oynadılar ve bize muhteşem bir gece yaşattılar. analarının ak sütü gibi helal bir maç kazandılar. hepsiyle gurur duyuyorum. helal olsun size çocuklar. *
eze eze galip gelmenin verdigi sevincin yaninda, yusuf simsek gibi bir efsaneyi de böylesine tarihi bir macta milli takimimizin ileri hattinda forma giymis olarak görmek de bir o kadar ayri bir sevinc yasatmistir.
Erman-Şansal ikilisinden sonra Türk futbol tarihine ilker-Rıdvan ikilisini kazandırmış maçtır. Ne yorumlardı öyle ya sanki adamlar Cemil'in kahvesinde maç izliyolar.Ama iyi oldu yine de; stres yüklü olan bu maçta biraz gevşememizi sağladılar, sağ olsunlar.Ne diyelim artık: ilker -Rıdvan el ele Türkiye EURO 2008'e...