maçtan sonra şimdi eve girdim. iki izmir takımıda henüz hazır değil. karşıyakamız futbolunu biraz daha olgunlastıracağının sinyallerini verdi. oyuncular dakika 80 den sonra yürüyemez durumdaydılar. maçın hakkı beraberlikti ve öyle bitti.
tribünlere gelince. göztepe yi bu kadar kötü beklemiyordum. açık tribünü tam bir fiyasko. herkes ayrı telden bağırıyor. yalı grubu kapalıdaki yerlerinde ara sıra iyi organize oldu ancak maçta etkin olamadı. kapalının diğer kısmı zaten kendı kendıne tAKılmaya gelmiş zaten stada. bizim tribün de herkes çok ıstekliydi ancak bağıracak durumu kalmayan arkadaslarımızın sayısı da coktu. maçın başındaki kafkaf çekişimiz, ara sıra sesimizi yükseltmemiz , göztepelileri bastırdı. büyük taraftar hiçbir zaman deplasman tribününün sesini ıslıklayarak bastırmaya çaılşmamalı. biz bağırdıkca , göztepeliler ıslıklamaya çaılştı, ne onlar bağırabildi, ne bizi susturabildiler.
beklenenden az insan geldi tribüne ama yinede sayı fena sayılmaz. kahpe bizans takımlarının normal sezonda süper ligde ancak bu kadar taraftarı oluyor. stad kötü olunca atmosferide etkiliyor.
artık önümüzdeki maçlara bakacağız. siz bizi birde haftaya alsancak ta izleyin derim
bu arada bazı arkadaslar karşıyaka taraftarının beraberliğe sevindiğini söylüyorlar. maç sonu o kutsal formayı taşıyan oyuncularımıza sahip çıktık. emeklerinin karşılığını vermek için bağrımıza bastık.çocukça yorumlamayın bunu. yoksa 5 tane atıp da yetinmeyen bizler, beraberliğe tamah etmeyiz.
göztepe yener diye düşündüğüm; ancak berabere sonuçlanan maçtır. skordan öte benim hayatımda ilk kez gittiğim maçtır. değeri büyüktür keyfi de paha biçilemez. sebebi nedir tartışılır ama beni çok mutlu eden bir maçtır. bu arada göztepe tutulmaktadır.
tribünlere boş diyenler maçı televizyondan izleyenlerdir. çünkü televizyon yanında sadece açık tribünler ve bazı pozisyonlarda kale arkaları gözükmektedir, oysa ki kapalı tribün full çekmiştir. işte belgeler;
*kale arkasından maçı izleyen karşıyakalılarla evlerinden maçı izleyen karşıyakalılar arasında tek bir fark vardı o da kale arkasından izleyenlerin ellerinde çigdem olmasıydı. karşıyaka taraftarının sesini sadece gol oldugu zaman duyduk.
*berabere biten bir maçın ardından şampiyon olmuş gibi sevinen karşıyakalı futbolculara ve taraftara bir anlam veremedim.
*sahada futbol adına pek bir şey yoktu. iki takımın kadrosu bence oturmamış, sürekli top kayıpları, çok basit ve rahat durumlarda pas hataları maçın seyir zevkini düşürdü.
*maçın kırılma anı göztepe'li yanılmıyorsam yasin'in direkten dönen şutuydu, eğer o girse 2-0 olacaktı o andan sonra 3-4 işten bile değildi.
*bana göre hakem takdir haklarını genelde karşıyaka'dan yana kullandı, orta sahada ikili pozisyonlara düdük çaldı, bir iki tane hatalı taç kararı verdi.
*göztepe'de idan bismark neden oynamadı ? kadrodaki en hızlı oyuncu ve tam onluk bir maçtı, eğer bu maçta oynamayacaksa bu adam neden transfer edildi.
*göztepe'nin defans hattı tam bir el bombası her an patlayabilir, bugun yenilen golde de kısmen defansın hatası vardı. forvet hattı da yetersiz. bradley'in iyi bir futbolcu olduğuna inanıyorum ama bugun neredeyse ayağına top değmedi.
*adiyiah adiyiah denilen adam bu muydu ? ben bu maçta çok kötü olduguna inanmak istiyorum yoksa her maç böyleyse amatör küme de bile oynamayaz bu adam, gana milli takımında banko forma giyiyor denilmiş, eğer hakikaten öyleyse bugun saçmaladı diyorum ve geçiyorum ama adiyiah tartışmasız sahanın en kötü adamıydı.
*stada girerken ayakkabılarımızı çıkarttıran, götümüze bile parmak atmaya yeltenen polisler acaba karşıyaka taraftarınıda aynı özenle mi aradı ? resmen 2 kere roket atıldı, birisi stadyumun dışına gitti, diğeri şeref tribünün oralarda bir yerlerde patladı. sonuncusu da ellerinde patladı, kücük çaplı bir yangın çıktı.
son olarak ekleyeceğim tek cümle var; 19. haftayı bekliyoruz. ben karşıyakanın atatürk stadında full çektiğini ne gördüm ne de duydum, kimse kusura bakmasın.
tarafsız bir altay'lı olarak kapalı tribünde izlediğim maç. izlenimler:
maçta kombinelerle birlikte 40 bine yakın taraftar vardı. kapalı tribünde yer kalmamıştı. açık tribün büyük oranda doluydu. karşıyaka taraftarı kendisine ayrılan yeri doldurmuştu. göztepe kale arkası ise gerek sahaya uzaklığı, gerekse biletlerin çok pahalı olmaması nedeniyle çok tercih edilmemişti.
maça giriş ve çıkışta önemli bir kavga, sorun olmadı. bu da gerekli güvenlik önlemleri alındığında bu maçların sorunsuz geçebileceğini bir kez daha kanıtlıyor.
karşıyaka taraftarı ve göztepe taraftarı tezahürat yarışına girdiler. karşıyaka taraftarının maçta geride oldukları bölümler dışında organizasyonları iyiydi. göztepe taraftarı'nın kapalı tribün performansı iyiydi. bir dakika bile susmadılar. sustuklarında kapalının diğer yarısı devreye girdi. açık tribün dönem dönem parladı. tabii burda stadın olimpik stat olmasının ve tribünlerin birbirine uzaklığının da etkisi vardı. ama yine de ortam derbi maçına uygun bir şekilde heyecanlı ve ateşliydi.
maçı televizyondan izleyen ve atatürk stadını bilmeyenler tribünlerin boş olduğu ve çok tezahürat yapılmadığı yorumları yapmışlar. burda değinmeden geçemeyeceğim. izmir atatürk stadı 70 bin kişilik olimpik bir stattır, ve universiade oyunları nedeniyle kapasitesi 60 bine düşürülmüştür. bu stattaki herhangi bir maçta, inönü veya ali sami yen stadını tamamen dolduracak 35-40 bin taraftar bile olsa, statta yine de büyük boşluklar olur. ayrıca tribünler sahaya uzak olduğu için tezahüratlar televizyona pek yansımaz. bu tüm olimpik statlarda böyledir. tv kanalları olimpik statlardaki maçlarda tribünlere bakan mikrofonlar yerleştirerek bu sorunu çözmeye, tezahüratları yayına yansıtmaya çalışırlar. ama trt spor'unun bunu yaptığını hiç sanmıyorum.
maça gelirsek, karşıyaka ve göztepe henüz lige hazır değiller. göztepe golü bulana kadar daha iyiydi, karşıyaka ise ikinci yarıda tartışmasız sahanın hakimiydi. maçta hakkıyla berabere bitti. ama bir taraf kazansa bile diğerinin itirazı olamazdı.
sonuç olarak güzel bir derbi izledik. umarım bu iki takımımızda hakettikleri süper lige çıkarlar, ve kendi statları da yapılarak, bu ateşli seyircileri ile, en korkulan deplasmanlardan biri olurlar.
istanbul'dan, izmir'e gidecek yol parası bulamayıp trt'den izlediğim maçtır. elimde olsa altay'ı, karşıyaka'yı, göztepe'yi oldukları yerden çekip, istanbul belediye, gençlerbirliği gibi taraftarı olmayan gereksiz takımların yerine koyarım. o ne maçtı öyle... gerçekten yerinde izleyemediğim için kendime kızdığımdır.
sonra ilk yarının ortalarında, sağ alt köşede beni sövdüren türkiye-iran güreş maçı çıktı. o an aklıma cuma akşamı oynanan istiklal-persepolis, iran derbisi geldi: http://youtu.be/yUuCsAzmQu8 izlediğiniz gibi stad dolu. hem de yarıyarıya! kırmızı ve mavi! ve de bir tane kadın yok! göztepe-karşıyaka derbisi, persepolis-istiklal derbisi'nden büyük! kim ne derse desin! dün akşam izmir atatürk stadı, tamamen dolmalıydı. bir tane bile boş yer kalmamalıydı. eğer şeriatla yönetilen iran'da bu yapılıyorsa... hem de yarıyarıya! benim güzel izmir'imde, bu ne olursa olsun yapılmalıydı. olmalıydı.
(bkz: rıza kocaoğlu)
rıza kocaoğlu'nu, ekranda görünce trt kameramanının ezel seyrettiğini anlıyorduk. çünkü aynı dakikada, aynı kamereman robocop kıyafetli izmirli bir kadın polisi gösteriyordu. herhalde bu temmuz'a verilen bir mesajdı. gerçekten de sarı-kırmızı parçalısıyla onu gözgöz tribünlerinde görmek çok güzeldi.
hem göztepe, hem karşıyaka savunması topu oyunu kurmak yerine, ileri şişirip dağlara taşlara vururken... aynı dakikalarda barcelona'da puyol, oyunu ısrarla geriden kurarak 8-0'lık galibiyetin mimarlarından oluyordu. ileri bilinçsizce vurulan toplar maçı zaman zaman çirkinleştirdi.
yine de maç gerçekten çok iyidi. ama stad dolmalıydı. hem göztepe, hem karşıyaka mücadeleleriyle, tarftarlarıyla süper ligi, avrupa kupaları'nı herşeyiyle, fazlasıyla hakediyor. siyaseti spora karıştırıp, bu takımları 2.lige hapsederek, izmir'i cezalandıranlar utansın.
maç öncesi taşkınlık yaşanmıştır. yaşanmıştır ama eski taşkınlıklar tarih oldu artık sanırım. sadece bir kişiyi gördüm kafası yarılmıştı karşıyaka tribününden atılan taş nedeniyle. maç esnasında karşıyaka taraftarına küfretmek ise paha biçilemezdi. karşıyaka taraftarına gelecek olursak, hangi insan binlerce insanın bulunduğu tribüne havai fişek atar? bunu sorarım. benim bildiğim bu havai fişek atma olayını pkk'lı teröristler yapardı. hayatımda ilk defa gördüm böyle birşeyi.
maça gelecek olursak; göztepe için her şey çok güzel başladı. golü bulduktan sonra tribünler görülmeye değerdi. ksk'nin attığı gole kadar oyun kontrol altındaydı fakat golden sonra bir telaş başladı bizimkilerde. kısa pas yapamaz olduk, pozisyon bulamaz olduk. bu dakikalarda ksk biraz daha etkili oldu diyebiliriz. hakeme gelecek olursak eğer, hiç iyi bir maç yönettiğini söyleyemeyeceğim.
maça gelmeyen bir dolu insan tarafından " bu mu derbi yeaa " denilendir.
yolculuğum maç günü 01.00'da ankara'dan başladı. 8.30 gibi evimdeydim. 13.00'e kadar uyuyup hafiften hazırlandım ve stada girdiğimde saat 19.00'dı.
tribünlerin büyük bölmü ben girdiğimde doluydu. karşıyakalılar da gelmişti.
başlıca söyleyim karşıyakalılar tribün yaptık diyorlarsa gerçekten bu derbi bitmiştir. bütün akşam bizi izlediler. çiğdem de yiyorlardı. haha...
havaya attıkları işaret fişeğini, göztepe tribünlerine atmaları ve bir bayana gelmesi kesinlikle ne tribünle ne de tribün kültürüyle bağdaşmayan bir hareketti. zaten yapan elemanlara gerekli işlemler yapılmış diye duydum. sözde 2.500 ksklı kortej yaparken 30 kadar göztepeli onlara taşlı saldırıda bulunmuş diye duydum. olay başlamadan bitmiş. bu maçta salakta duranlar epey olay çıkarmıştır diye düşünüyorum. bir karşıyakalının forması üzerinden alınmış diye duydum, bu ne kadar doğru bilemiyorum. bir kardeşimizin kafası atılan taşla yarılmış.
neyse olaylar böyle, gönül ister ki olay olmasın güzel bir derbi izleyelim, hatta bu iki takım şampiyonlar liginde falan karşılaşsın.
kenan evren sayesinde ligde kalanlar, gelip o pis ağızlarıyla göztepe'ye laf atıyorlar ya, işte o zaman " ağzı olan konuşuyor " diyorum içimden. sık sık da gülüyorum. çünkü göztepe öyle büyük ve asildir ki, ciddiye bile almaz.
