depremle anılan tarih. nice genç bedenleri toprağa verdiğimizin tarihidir. hayatımın önemli bir kısmını geçirdiğim bu deprem bölgesinde bu günün unutulmadığını görmek duygulandırdı beni çok.
yıllar önce ağlamıştık, bu sabahta ağladık; şu sıralarda ise kandil dağında operasyon var. acaba bu defa ülkemin makus talihi bu defa güler mi diye düşünmekteyim.
bir felaket geldi başa
yaşabilirsen yaşa
boğulduk gözyaşlarına
sesimizi duyan gelsin
gelip bize bir el versin
allah'ını seven gelsin
ekinimiz bitmez bu yaz
açmaz güllerimiz açmaz
sazımızın sesi çıkmaz
sesimizi duyan gelsin
gelip bize bir el versin
allah'ını seven gelsin
emeklerin yoncasını
canımızın goncasını
toprak aldı oncasını
sesimizi duyan gelsin
gelip bize bir el versin
allah'ını seven gelsin
gelin görün halimizi
bu acılar yaktı bizi
bebeler yandı yangında
sesimizi duyan gelsin
gelip bize bir el versin
allah'ını seven gelsin
evimiz vardı yok
kapımız vardı yok
kapımız yok bacamız yok
kar yağıyor üstümüze
üşüyor çoluk çocuk
sesimizi duyan gelsin
gelip bize bir el versin
allah'ını seven gelsin
bir felaket geldi başa
yaşayabilirsen yaşa
boğulduk gözyaşlarına
kaç gündür enteresan bir biçimde takvimde gözümün takılı kaldığı, iç sesimin fısıltısını duyamadığım, ne olacak acaba diye merakla beklediğim gündü. içime bu denli oturacağından mıydı ki? o fısıltıyı duymak nasıl mümkün olur ki?
kalanlarına devletin "bakmak zorunda" olduğu gönül borçlarımız, allah rahmet eylesin. hakkınızı helal edin...