muslera nın uzun yıllar gs ye hizmet edecek bir kaleci olacağının anlanması ve bu defans ile gs nin daha çok gol yiyeceğini anlaşıldığı maç. eboue, engin, keita transferlerinin takıma katılması ile bir üst kademeye çıkacaklar. fakat takım bangır bangır ben tek forvet oynayamam bu sistemde diyor. tek forvet oynayacaksam drogba tipi bir forvetim ve sol ve sağ kanatta içeri girebilen sağdan orta yaptığı zaman sol forvet in içeri girmesini tersinde tersi gibi şeyleri görüyorsunuz. inşallah keita ile engin bu soruna çare olur. fakat baros formsuz ve elmander tek forvet oynayacak bir forvet tipi değil.
orta saha ise bütün yük selçuk inan ın omuzlarında bir görüntü veriyor. bugün formsuz ve isteksizdi. ya rakip ya yanında ki adamlar onu bu maçta bu hale getirdi. çünkü bir arda nın takımda olmaması bu kadar etkilemez bir takımı bence. ayrıca kesinlikle orta saha da ayağı daha iyi top yapan yekta alternatif olmalıdır. sabri den on numara özelliği beklersiniz daha çok beklersiniz. adam önü boşken topu geriye verdi.
takıma en az 6 transfer daha gerekiyor. çok transferler yapıldı ama bir sol bek ve bir sol açık bas bas bağırıyor. yine defans a servet ve gökhan gibi ağır olmayan süpürücü bir defans oyuncusu alınmalıdır. yine orta saha için iyi top yapan oyunu iki yönlü oynayabilen orta saha oyuncusu şarttır. diarra veya lucho tarzında bir adam şart olmuştur. yine 10 numara pozisyonunda final pasları atacak sorumluluk alacak bir oyuncu şarttır. en son olarak tabi forvet bölgesi tek forvet oynayacak ki bu sistem devam edecekse drogba tipi bir golcü alınmalıdır. sırtı dönük oynayabilen pas alışverişleri iyi olan ve kanatlara topu servis edebilen adam alınmalıdır. uzaktan şut çekebilen bir adam olmalı ki tek başına kaldığı zaman pino gibi veya kazım gibi keita gibi tek forvet etkili gözükebilsin. fakat tabi 6 oyuncu yabancı olamayacağı için yerli bölümünü defans bölümüne gurbetçi oyuncular veya türkiye liginden alt yapıdan yetiştireceğin adamlar ile kuracaksın. onun için yabancı aramaktansa içine döneceksin. gs 4 seneden beri ortada yok. bu süre içinde alt yapısına dönse zaten şimdiye çoktan başarılı bir kadro kurmuştu.
zamanında bir başlık açmıştım arda gitti cimbom bitti diye. (sayın moderatöre buradan selamlar) dünkü maç bu başlığın ne kadar haklı olduğunu gösterdi. anca sağ kanat bindirmeleri ile atak yapmaya çalışan bir gs vardır. erken gelen golde bocalayan bir takım vardı ayrıca. iyiler muslera ujfalusi melo servet idi. stancu kesinlikle gitmelidir ayrıca.
şike olaylarına tepki olarak digitürk, d smart ve dreambox'ı iptal ettirmem nedeniyle kahvede izlediğim maç.
şaka la şaka, hiçbiri yoktu zaten evde, fakiriz biz televizyonun kıçına çatal sokup izliyoruz fatmagül'ü filan.
özellikle son bölümlerinde sol kanatta ayhan akman, sağ kanatta aydın yılmaz ikilisine yüklenip bir bok olmasını beklediğimiz ilginç maç. ben o anlarda derin düşüncelere dalıp ''nerdeyim ben? nereye gidiyorum? hayat nedir?'' gibi sorularla boğuştuğum için pek konsantre olamadım.
daha başlara dönecek olursak, liverpool maçındaki kadroyla arasında sadece fernando muslera ve bogdan stancu farkı vardı ancak o günkü takım bugünkü takımla maç yapsa muhtemelen 12,5-0 filan kazanırdı.
ısrarla söylüyoruz bu takımın stopere ihtiyacı var. eğer emmanuel eboue(mehmet ali erbil efekti gibi adı var adamın ebooğğğue) ya da tomas ujfalusi stoper oynamayacaksa transfer şart bu bölgeye. 6 senedir sigara içen ve merdiven çıkarken bile tıkanan bi herifim, ancak servet çetin'le koşu yarışı yapmaya kalksak kazanırım la. döndürmeyin pis kafa'yı. gökhan zan'ı da durduğu yerde sakatlanmama kategorisinde yenerim.
sabri sarıoğlu'nun bugün nasıl oynadığı konusunda kararsızım. yine çok koştu mücaadele etti ancak çok kötü pas hataları yaptı. fatih terim gözlüğü fırlattığı sırada ben de sinirlenip gözlüğüme yeltendim ancak ''10 lira verdim la bu ray ban'a, kıyamam'' deyip vazgeçtim.
kazım kazım acun'un kutuları gibi, bi var bi yok. abdul kader keita bu bölgeye gelince büyük açacak(hemen fesat düşünme sapık!) umarım.
milan baros, bugün ayağına pek top değmedi. ancak ayhan, gökhan, hakan gibi adamların oynadığı takımda 45 maç daha kötü oynama hakkı var. ayrıca saçları yine uzatmaya çalışıyor çakal, gözümden kaçtı sanma.
muslera, sevdim seni parlak çocuk. aut atışların düzgün. ama köse misin la? sakal yap azcık.
hakan balta, bak zaten kız arkadaşım seni yakışıklı buluyor diye sana kılım, n'olur pekiştirme bunu. bak hacı sen bir beksin. ara sıra çizgiye inip çalım atman, orta kesmen gerekiyor. niye bütün topları 45 derece sağında olan orta saha oyuncusuna atıyorsun, niye yapıyorsun bunu hakan? ya ara sıra çalım dene, geç ya da geçme ama dene yahu.
şu 14 numaralı lavuk gökhan zan'a tekmeyi koyduğunda kazım ya da melo gelip iki çakar diye düşündüm ama bi mesut özil kadar olamadılar hırçın rapçiler.
bu gecelik aktaracaklarımız bu kadar, dilara gönder? (olum ne taş hatun la)
1.91' lik iki stoperin dünyanın hangi takımında ilk 11' de oyuna başladığını düşünmeye sebep olan maç. yıllardan bu yana galatasaray' ın hızlı ve cesur bir stopere ihtiyaç duyduğunu sağır sultan duydu ancak ne teknik direktörümüz ne de teknik heyetimiz fark edebildi.
elbette hazırlık maçıdır, önemli olan oyundur ancak mirallas gibi süratli ve soğukkanlı her forvet, servet ve gökhan zan ile maça başlayacak galatasaray savunmasını sıkıntı içerisinde bırakır.
bir parantez de baros' a. kendisi sahadaydı ama gözlerinin önünde bambaşka bir forma var gibiydi. keşke, gitmek istiyorsa gitme isteğini geçen sezon sonunda belirtseydi.
o kadar transfere rağmen hala takımın eksik olduğunu gösteren bir maç oldu maalesef.
ama yönetimin de suçu yok. geçen yıl öyle kepaze bir takım vardı ki sahada, 20 futbolcu birden alınsa ancak toparlanırdı. doğru düzgün yedek kulübesi bile yok maalesef. yine de 2-3 takviyeyle en azından 2. olabilir. yani, umarım.
(bkz: rezalet) keşke hiç oynanmasaydı.
hazırlık maçı için seçilebilecek en kötü rakip.
galatasaray ın oyun kurucu problemini ve bu oyun düzeninin saçmalığını ortaya çıkarmıştır.
hazırlık maçından ziyade şampiyonlar ligi maçı atmosferinde, futbol kalitesi vasatı geçemeyen maç olmuştur. fatih hoca orta sahanın yapısını değiştirmiş, bu durum da bazı oyuncuların, başta selçuk olmak üzere, performansını kötü yönde etkilediği görülmüştür.
defansta gökhan zan ve servet ikilisinin harikalar yarattığı maç(!). buradan eboue transferinin ne kadar yerinde olduğunuda bir kez daha anlamış bulunuyoruz.
hakan balta'yı çözemediğim maçlardan birisidir. geçen yıldan beri takıma zararı var ama hala oynuyor ve o bölgeye de transfer yapılmıyor. gerçekten ilginç.
olimpiakos'un galatasaray'ın havasını indirdiği maç olmuştur. hakan balta ve servet'li galatasaray defansı, bu yılın da şenlik içinde geçeceğini gösterdi.
1-0 yenildiğimiz maç olmuştur. benim maçla ilgili notlarım:
-sabri ve felipe melo iyi çalıştılar, felipe melo iyi de oynadı, sabrinin yeteneği yetmedi.*
-capslock açık yazıcaktım ama sözlükte büyük harf görünmediği için siz büyük harfle yazılmış gibi okuyun; oyun kurucu. gol yollarını bize açıcak iyi saha görüşü ve pas yeteneği olan bir oyun kurucu lazım. adam gibi gol pozisyonu bulamadık ulan.
-muslera da iyidi lan. onu unuttum.
-defans kesinlikle böyle olmaz. gökhan zan'la servert'in hımbıllıkları zaten belli. ujfalusi durmadan ileride, neredeyse defansa gelmiyor. hakan balta'ya hiçbir şey demiyorum zaten. kesinlikle defans konusunda bir şeyler yapılmalı.
-baros veya elmander'i değerlendiremiycem çünkü ayaklarına top nadir değdi.
benim maçtan notlarım bunlar. galatasaray bu maç ne göze hitap etti, ne de sonuca gidebildi, öle uyuz uyuz oynadık. yunan hakem de sağolsun olympiakos ta iyi oynamamasına rağmen maçı kazandılar.
soktuğumun yunan'lılarının yine orospu çocukluklarını kanıtladığı maçtır. ya kardeşim ne gidersiniz bu ibneler para kazansın diye yardım maçına. bırakın açlıktan gebersin ibneler.
maç yaklaşık 5 dakikadır duruyor. bariz bi kırmızı kart da verilmedi yunan tekmeci kardeşimize. terim kızdı o da 2. hakemle dalaştı sanırım. olaylı, seyir zevki düşük bir maç olmaktadır.