Hayatımda unutamayacağım zaman dilimlerinden birisidir.umarım dersler çıkarılmıştır diye düşünüyorum ama yine doğa katledilmekte,araziler imara açılmakta,rant için her şey yapılmakta.deprem değil hatalar öldürür sözü yerine demogojiye sığınmaya devam ediyoruz.
Ben uyanmamistim mesela, deprem bittikten sonra annemin gelip "oglum gidiyoruz kalk" diye bagirmasiyla irkildim. "Nereye gidiyoruz" diye sorabildim sadece... sonra elime bir el feneri verdi babam ve elimden tuttugu gibi basladik kosmaya... disari ciktigimda apartmanin karsisindaki okulun yerle bir oldugunu gordum. O an sadece durdum. Etrafima bakindim, kargasa, cigliklar, gokyuzu alabildigine aydinlik... yildizlar kocaman ve cok fazla. "Baba" dedim... "oglum yuru" dedi. "baba neredeyiz" dedim. "Oglum..." deyip kucagina aldigi gibi kosmaya basladi. Onumuzde ablam, annem... arkada biz. Bos bir arazide toplanan insanlarin yanina gittik ve ancak orada ogrendim deprem oldugunu. Ve gun aydinlandiginda gordum insanoglunun doga karsisinda ne kadar aciz oldugunu.
12 yasindaydim. Simdi 28. o gece evimden disari ciktigim ilk an nerede oldugumu hala anlayamadim. Orasi dunya degildi. Cehennem dedikleri yerdi belki.
doğum günüme küsuratsız 2 ayın kaldığı, 99 depreminin gerçekleştiği tarihtir. 7 yaşına gireceğim seneydi, 7 yaşına girmeme 2 ay vardı. Gece salonun kapısının sesine gözümü yarım yamalak açmıştım. Küçükken o saatlerde bile en ufak sese gözümü açıyordum. Şuan da pek farkım yok açıkçası. Babam o saate kadar uyanıkmış.