nerede topa çıkan adam, önüne fırlayıp kendini yere yapıştırtıyor. bu kadar sık sakatlanmasının sebebi de, önünde rakip yokmuş gibi topa çıkması ve savruk top sürüşüdür büyük olasılıkla. top ayağındayken asla kendini kollamıyor.
kupa maçlarında önemli olan iyi oynamak değil kazanmak olduğundan, galatasaray' ın bileğinin hakkıyla aldığı maç. harry kewell iki hareketle maçı koparmıştır.
galatasaray'in zor kazanacagini dusundugum mac. bir taraftan steaua bukres macina odaklanmis olmalari, bir taraftan hazirlik maclari ve sonrasinda yasadiklari basarisizliklar, bir de uzerine kayserispor'un tam tersi i$leri. fakat galatasaray kazanabilecek gucte, maci ciddiye alirlarsa ki alacaklardir herhalde, kazanacaklardir. skor tahminimizi de yapalim, 2-1 galatasaray diyelim.
son dakikalarda kayseri'nin yaptığı şuursuz atakları mal bulmuş mağribi gibi sarılanlara kapak olan maç.
ilk yarıda iki taraf da birbirini denedi ve ortaya gerçekten sıkıcı bir maç çıktı. kayseri ve galatasaray karşılıklı birer pozisyon harcadılar. daha da üzerine konuşulacak bir şey yok zaten. aa pardon aykut erçetin'i unuttum. yine olmayacak bir gol yiyip olmayacak bir pozisyonu çıkardı. ortasını bulamayacak gibi. artık morgan de sanctis girmeli bu takıma.
ikinci yarıdaki galatasaray ise gerçekten umut verdi bana. sahaya iyi yayılan, gerektiği zaman bayıltıcı pres yapan ve teknik ayaklarını oyuna iyi sokan bir galatasaray seyrettik. bunun sonucunda da hasan şaş'ın şahane ortası sonucu harry kewell'in golü geldi. sonrasında ise aynı harry kewellshabani nonda'ya muhteşem bir asist yaptı ve maç orada bitti.
ama bir kez daha söylüyorum bu takımın en büyük sorunu hala teknik direktör. son dakikalarda aldığı alparslan erdem bir sol kanat oyuncusu. ama o sahaya girdikten sonra sol bek olarak volkan yaman, önünde de harry kewell oynadı. alparslan erdem nerede derseniz emin olun bende bilmiyorum.
kısacası michael skibbe manasız denemeler yapmazsa ve sakatlar iyileştikten sonra olması gereken kadroyu sahaya sürerse bu takım ligin de avrupa'nın da tozunu attırır.