hırsızlık sonucu avm'den kaçarken işi başaramayan veletler paketleniyor ve muayene için hastaneye kaldırılıyor, bir şekilde hastaneden kaçarken polis peşlerine düşüyor ve çocuğa silahı ile vurması sonucu silah ateş açıyor ve çocuk ölüyor. eğer kaçmasalardı mahkeme zaten çalınanın iadesi, pişmanlık ve yaştan dolayı şartlı tahliye ile serbest bırakacaktı. diğer çocuk serbest kaldı. polis tutuklandı. polisin vurması saçma çünkü çocuklar kelepçeli olduğu için zaten köşede teslim olmuşlardı. klasik esenyurt amk fazla bir şey beklemeyin.
işbu entry olayı videodan izlediğimiz kadarıyla ideolojik kaygılar gütmeksizin en objektif bir şekilde yazılmıştır. muhtemelen soruşturma ve kovuşturma aşamasında sürecin yetkilileri de olayı bu şekilde değerlendirecektir.
1. kelepçe kişinin kaçacağı, kendine, üçüncü kişilere veya görevlilere, kamu malına zarar verebileceği şüphesiyle kişinin hareket kabiliyetini kısıtlamak amacıyla takılır. cmk'da çocuk şahıslara kelepçe takılmasında bazı kısıtlamalara gidilse de görevlilerin öngörüsü maalesef haklıdır. iki kişinin birbirine kelepçelenmesi şeklinde bir uygulama ise yoktur.
2.çocuk kişilerin işlediği suçlarda tüm adli işlemi çocuk şube polislerinin yapması gerekir. çocuk şube görevlileri suça sürüklenen çocukla ilgili adli işlemlerin ve yaklaşım psikolojisinin nasıl olacağının eğitimini almıştır. asayiş, polis merkezi vb. yerlerdeki diğer polislerin çocuğa yaklaşım tarzı kaçmalarına sebebiyet vermiş olabilir.
3. polis, jandarma vb. kolluğun herhangi yakalama, cezaevi-hastane-mahkeme sevk işlemlerini yaparken muhafaza altına almış olduğu şüpheliyi elinden kaçırması adli ve idari açıdan cezası ağır bir suçtur. polis bu cezanın korkusuyla muhakeme yeteneğini kaybetmiş olabilir.
4. polisin silah kullanma yetkisi polis vazife ve salahiyet kanunu ile türk ceza kanununda açıkça belirtmiştir. kaçan şüpheliyi silahla durdurma işlemi ancak ağır ceza mahkemesinde yargılanmayı gerektirecek suçlarda ve durduracak ölçüde olur.
5. kamu görevlisinin zor kullanma işlemi bedeni güç ile vurma yoluyla da olabilir. ancak burada vurma eyleminin şekli zor kullanmanın meşruiyetini zedelememelidir. asker, polis, jandarma, gardiyan vb. tüm kolluk görevlilerine direnme, kaçma, zor kullanma durumlarında nasıl müdahale edip nasıl etmeyeceğinin eğitimi verilmiştir. özetle bu görevlilerin eğitiminde enseye vurulmayacağı özellikle belirtilmiş bir husustur.
6.temel askeri eğitimini tamamlamış herkes atış haricinde tetik parmağının tetiğe dokunmaması gerektiğini bilir. rus büyükelçi suikastındaki polis bile (ki kendisine polis demeye iğreniyorum) bu tetik disiplinini bozmamıştı. burada polisin parmağı tetikteyken silahla çocuğun ensesine vurması sonucu silah ateş alıyor.
7.olayda kullanılan silah son birkaç yıl içinde göreve başlayan polislere verilen emniyet tertibatı olmayan bir tabancadır. bakın üzerine bastırarak söylüyorum olayda kullanılan tabancanın emniyet mandalı yoktur. ne alakası var ateş aldığına göre silaha zaten dolduruş yapılmış yani bilinçli olarak sürgü çekilmiş demeyin. özellikle atış poligonunda merak ederek bu tabancayı kullanmış biri olarak söylüyorum ki bu tabanca sürgüyü tam şekilde manipüle etmeden de dolduruş yapabilmektedir. polis memurunun günlük faaliyetleri içindeki rutin hareketleri bile farkında olmaksızın bu silahın dolduruş yapmasına sebep olmuş olabilir.
özetle, polis memurunun şahsın kaçması neticesi cezai sorumluluk kaygısıyla hatalı davranışlarının bileşkesi sonucu "tabancanın emniyet tertibatının da olmayışının" etkisiyle maalesef bir can yitip gitmiştir.
biri bunlara askerlik yaşının 20 olduğunu hatırlatsın. Polis asayişi sağlıyor asker ülke koruyor. Sen ülkeyi 20 yaşındaki gençlere emanet etmişsin farkında mısın?
Polisin müdahalesine yorum bile yapmıyorum. Silah ateş almamış olsa bile adam darbe ile de çocuğu öldürebilir o durumda. Yalnız tetigi çekti mi silah kendi mi ateş etti konusunda kullanılan tabanca ne bilmiyorum ama yukarıda bir yazar canik demiş. Bu silahlar hakkında 2014 yılından bir haber silahın durumunu ortaya koyuyor.