16 yaşında olgunlaşan insan

entry3 galeri0
    1.
  1. belkide olgunlaştığını zanneden çocuktur, belkide olgunlaştığını zannetme ihtimalini de görmek gibi bir olgunluğa imza atarak çoktan olgunlaşmıştır. her ne olursa olsun kendinden yaşça büyüklerinin, insanın yaş ile değil fikirleriyle olgunlaşmasını görememesinden kaynaklanan itirazlarına maruz kalacaktır. hatta bu insan çoğu felsefe kitabına şöyle bir göz atınca "ulan adamlar o kadar sene yaşamışlar ve benim aylar öncesinden rahatça bulduğum şeyleri bulmuşlar, üstüne bulduklarını bi bok sanıp kitaba basmışlar" tepkisini veren insandır, güler bunlara. belki çok zekidir, belkide çok akıllıdır. belkide öyle sanıyordur. olgunlaşmaktan kastı nerede nasıl davranacağını bilmekten ibaret olmayan insandır, fikirleri o kadar yukarı çıkar ki bu insan için hiç bir değer, olgu, gerçeklik görünmez olur o yükseklikten. sonra yer yüzüne tekrar iner ve hala din tartışmalarını, politika tartışmalarını, ufak sorunları intihar sebebi haline getiren insanları görür, güler hatta yarılır. bu insan için her şey anlamsızlaşır, bu anlamsızlaşma süreci o insanda belkide şöyle gerçekleşir: ağzında geveleyip durduğu fakat hala yutamadığı bir et parçası vardır, çok çişi gelir ve tuvalete doğru yönelir. tam eşiğin dibindeyken aklına, alt kattaki ali amcanın kendisine söylediği söz gelir "ağzında nimet varken helaya gedilmez oğlum, daş olursun daş daş" kıvranır kıvranır ve ağzındaki nimeti yutkunmaya çalışır. çenesi ağrır, kasıkları ağrır fakat hangi aptal bir et parçası yüzünden taşa dönüşmek ister ki, üstelik tüm gün beklediği çizgi filmi başlayacaktır birazdan. taş olmak için hiç uygun bir vakit değil. dayanamaz ve bırakıverir kendini. hemen ardından anasından okkalı bir dayak yer. oturur ve gözleri şişene kadar ağlar, çizgi filmi bile umurun da değildir artık, ufacık ellerini yumruk yapıp anlına dayar, hıçkıra hıçkıra ağlar. nihayet nefesini düzene sokabilmiştir ve düşünmeye başlar "allah neden çişimizi yaparken yemek yememizi istemiyor" diye. yıllar sonra bu çocuk büyür ve aşık olur, şimdiki tabiriyle aşık olduğunu sanır. çok sever, her gün her saat onu düşünür. yeni yeni binebildiği iki tekerlekli bisikletini çıkarabildiği en yüksek hıza çıkarır ve yokuş aşağı süzülürken bağıra bağıra "... seni seviyorum" der. akşam ezanı okununca eve döner. ertesi gün okula gider. okuma yazma fişlerini güzel yazı defterine geçirmeyi unutmuştur fakat umurunda değildir, kızın yanına gider ve sınıf panosundan aldığı toplu iğneyi ona göstererek "beni sevmezsen bunu kendime saplar, öldürürüm" der. kız güler ve çocuk ağlar. yıllar sonra, orta okula başlar. akşama kadar sokakta arkadaşlarıyla birlikte, tahta ve yaş dalları birleştirerek yaptıkları silahlarla oynar. hiç bir şeyin farkında değildir o sadece ütebildiği kadar taso üter. yıllar sonra liseye geçer, masturbasyonla tanışır, içkiyle tanışır, sigarayla tanışır, kızlarla tanışır ve hayatla tanıştığını zanneder. her halinin bir sonrakinden aptal olduğunu fark eder. ilk önce tanrıyı kafasında bitirir, ardından aşkı. bir şeyleri kafasında bitirmek hoşuna gider ve sabah akşam evrenin gizemlerini çözer. bir müddet sonra her şeyi çözdüğünü zanneder. belkide her şeyi çözdüğünü zannedebileceği gerçeğinin farkına vararak sonsuz paradokslar inşa eder. paradokslarına tırmanır ve hayata tepeden bakar. belkide baktığını zanneder belkide bakabildiğini göstermek ister.
    0 ...
  2. 2.
  3. normal durumdur çünkü akıl yaşta değil baştadır diye boşa söylenmemiş. 16 aşında olupta 30 yaşındaki bir insandan çok daha olgun davranışlar sergileyebilen kişiler mevcuttur.
    0 ...
  4. 3.
  5. asosyal olması muhtemel kişidir, ergenlik sıfatından sıyrılabilmiştir. sürekli sorgular ve şüphe eder ve bu şüpheciliği onu olgunlaşma seviyesine kadar hatta üstüne bile taşır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük