Şike yapıldı denen sezonda Fenerbahçe'nin galatasaraylı hakem Hüseyin Göçek tarafından asıldığı maç. Son dakika zar zor gol atıp 3 puan aldık. Trabzonspor bu maçta Antep'e teşvik primi değil teşvik yardım paketi yaptı galiba. TRABZONSPOR'UN namuslu taraftarı bunu hiç Söylemez. O maçı oturun baştan izleyin. Bir gazete manşeti feneri asamadın düdüğünü as şeklindeydi. Sizi ciğeri beş para etmez adamların bok atması artık sıktı.
eğer bu maçta trabzon tarafından gaziantepspor'a teşvik primi verilmediğini iddia eden varsa dünyada teşvik primi diye bir kavram olduğunu iddia etmesin.maçın 90 dakikasını gözünüzde canlandırın,santosun 90 artı 4 de attığı golden sonra yaşananları bir daha irdeleyin,başka birşey demiyorum.
not: antep'in bu maçtan puan almasıyla kazanacağı hiçbir kazancı yoktur.
Hakemin Fenerbahçeyi katlettigi maçtır.buna ragmen maçı 90 + larda gelen ilahi adalet golüyle kazandıgımız maçtır.Antepli oyuncuların ts ye karşı asla böyle mücadele etmeyecekleri herkes görecektir nasıl ki bursa nın ts ye karşı fenerbahçeye oynadıgı gibi oynamaması gibi.Tolunay denenin Fenerbahçe düşmanlıgını bir kez daha kanıtladıgı maçtır ayrıca.Fenerbahçe sürekli hakemler tarafından katledilirken ts ye bunun olmaması ayrıca ts nin rakiplerinin asla Fenerbahçeye mücadele ettigi gibi mücadele etmemesi de ayrı bi rezilliktir o yüzden tek umut eskişehir maçı kaldı umarım orda puan kaybedecektir ts ve hak eden yani fenerbahçe şampiyon olacaktır.
Youtube'da bir taraftar yorumu (Fenerbahçe-Gaziantepspor)
Bu ülkede böyle futbol cahilleri,önyargılı ve düşmanlıktan gözleri kararmış bir sürü insan var.Heryerde görebilirsiniz.Bakın ne yorum yapmış ve "yazıklar olsun" diyorum. Şampiyon falan olmsak da hiç üzülmem.Oynanan futbol ortada...
"Bu maci resmen satin almis fenerbahce, bukadarda olmaz vala
mac bukadar uzatilirmi, bukadar sari kart verilirmi? gel de 90+5de gol at, olmaz boyle! InshAllah trabzon butun maclari kazanir ve sampiyon olur!"
hazanovah 1 day ago
alex'in pozisyonuna penaltı diyenlerin izlediği maç. iki oyuncu topa ayağını uzatıyor. faul varsa karşılıklı var. Niang'ın pozisyonuna gelince. tek ayağının üstünde zıplamasaydı ve direkt yere düşseydi kimse penaltı değil diyemezdi. Ama arkadaş neden zıplıyorsun. Lugano ise iki kez atılması gerekirken maçı tek sarıyla kurtardı.
fenerbahçe'nin şampiyonluğunu ilan ettiği maçtır. bu maçtan sonra bir hakemin çıkıp da trabzonspor menfaatlerini gözetmesinin imkanı-ihtimali artık kalmamıştır, oracıkta sikiverirler adamı. şimdi görelim bordo mavi formaya yel değse penaltı çalacak erkekleri. kimilerine göre 3 puanın, bana göre şampiyonluğun sökerek alındığı maçtır.
şimdi gelelim maça:
yüzlerce entry var maç hakkında. yok o atılmalıydı, yok bu kırmızı almalıydı, yok lugano çirkef, yok antep amma kasmış vs.vs.vs.
öncelikle hiçbir konuya girmeden daha oyuncular ve tribünler ısınmadan verilmeyen bir penaltı var. ve maçın ilk önemli yanlış kararı tüm oyuna, tribüne ve hatta rakiple hakem psikolojisine sirayet etti. tüm maçın ağzını yüzünü sikti. ve tüm maçın seyri, maç içi pozisyonları ve kararları baştan sona değişmiş oldu.
uzatmayacağım; bana göre hem alex'in hem de niang'ın pozisyonu penaltı. hadi niang'ın pozisyonu inandırıcı gelmedi ve ayaklardan müdahale yok gibi ama adam arkadan gelirken ellerini sırtına koymuş arkadaş, itiyor bariz belli! adam düşmüş. vermiyorsun penaltıyı eyvallah anlarım ikna olmadın, kabul. sarı kart ne lan! adam kendini lap diye yere mi bıraktı. şimdi herif cezalı yanlış değilsem.
ayrıca bu s.kimin yan hakemleri ne işe yarar onu da anlamış değilim. hiçbir faul için devreye girip karar koymak yok, her boku orta hakeme bırak, ohhh ne güzel dünya! bir tek bayrak kaldır ofsayt, taç diye!
ulan bir inisiyatif koy, yardımcı ol orta hakeme, adam kartları düzgün versin! nerde a.q. o da yok!
antep iddialı, eyvallah. tabi çıkıp çatur çutur oynayacaklar. yatsınlar diye bir beklentim yoktu, asla da olmaz. tıpkı bursaspor maçında da söylediğim gibi. madem iddialısın ve bu kadar iyi oynayabiliyorsun o zaman son 2 deplasmanda buca ve karabük takımlarından 4 puan alacaksın arkadaş. lig 3.lüğünü fenerbahçe'den alacağın puana, puanlara bırakmayacaksın, alırsan da ekstrası olacak. bu kadar basit!
adamı sorgularlar. trabzonspor maçında da böyle oynayın eyvallah diyeyim, alkışlayayım.
kafadan bir kere emre güngör ve lugano atılmalıydı. ama hakemin çapı belli. atmaz atamaz, bu adamların işi bu; eyyam!
ulan kalecisi ile beraber 14 oyuncu oynadı antep takımından ve 11 sarı kart var. çıkar kaleciyi, yanlış değilsem kart yemedi. kalır 13 kişi ve bunun 11'i sarı kart görüyor.
ne avrupai profesyonel takımmış bu antep be! neredeyse kırmızı görmeden tamamlayacaktılar maçı. valla helal olsun ancak bu kadar ayarlanır.
sonuç: yendik. skimsonik yorum yapan salakları görünce daha da keyifli oluyor.
şampiyon olur muyuz?
ihtimalimiz var, şansımız sürüyor. halen daha 55 trabzon, 45 fenerbahçe bence. ama bu maçı bırakmama azmi ve mücadele fenerbahçe seyircisi için yeterlidir. takımın şampiyon olmaması bir allah'ın kulunu üzmez. bu da böyle biline!
not: trabzonspor eskişehir ve antep (yendikten sonra) maçlarından sonra puan kaybederse şaşırmam! isteyenle de iddiaya girerim.
ilk yarı 5, ikinci yarı 6 olmak üzere toplam 11 dakika uzatma ne akla hizmet verildi kimsenin anlayamadığı maç. niang'ın sakatlığından başka ne oldu maçta da son yılların en uzun uzatmalı maçını izledik?
bu maçta gaziantepspor'a kimse kızamaz niye böyle direndin, niye böyle oynadın diye. adamlar zaten taş gibi top oynuyor, sağlam ve diri takım. ancaaaakk gaziantepspor çıkıp da bir sonraki maçından 2-0 öne geçtikten sonra 3-2 maç kaybederse, sonraki hafta gidip de şampiyonluk adayı başka bir takıma taşaklarını gere gere yatar, oynamazsa o zaman her türlü sıfatı, her türlü hakareti benim gözümde hak etmiş demektir. sizin gözünüz mü *, umurumda değil !
Zor geçmesi beklenen, beklenenden zor geçen karşılaşma.
Galibiyeti futbolculara armağan ediyorum. Şampiyon olacağımıza inanıyorum. Fakat bu saatten sonra olmasak da olur.
Benim için şampiyon Fenerbahçe dir.
Not: Trabzon şampiyon olursa, sonuna kadar haketmiş olacaktır. Bu sene ligde iki tane şampiyon vardır bana göre.
şöyle yorumların yapılabildiği bir maçtır. artık gerçekten bu ülkede futbol cahili anti-fenerbahçeliler olduğu anladım. ezberledikleri şeyleri söylüyorlar. bakın böyle ezbere konuşan çok futbolsöver var. yazık ya bunlara laf anlatmak da zor. bir de tv de duydukları herşeye inanıyor bunlar.
bence fenerbahçe maçları oynanmadan fenerbahçenin hanesine 3 puan yazılsın. Her türlü çirkinliği yapan hakem-taraftar-futbolcu üçlüsü, federasyonun desteği ile öyle yada böyle fenerbahçeyi şampiyon yapacaktır. Şimdiden tebrikler!
bunları gördükçe fenerbahçeli olduğuma birkez daha şükrediyorum. belki psikolojiyi kaldıramayıp sahaya inen taraftarlara sahibiz. ama aynı taraftar,3-5 takım taraftarıyla baş etmeye çalışıyor.o kadar provokasyona karşı ssabrediyor.aynı taraftar takımını ölümüne destekliyor.o yüzden iyiki fenerbahçeliyim. iyi ki tek takım tutuyorum.
takım böyle tutulur.
fenerbahçe-gaziantespor maçı ile ilgili harika bir video
beşiktaş'lı kardeşimle birlikte statta izlediğimiz maçtır. zor maç olacağı belliydi ancak antep'in bu kadar geride kalacağını ve beş kişi çakılı olmak üzere on kişiyle savunma yapacağını tahmin etmiyorduk.
fenerbahçe taraftarı ve stat atmosferi gerçekten harikaydı. maç gergin başladı ve hakem kontrolü sarı kartlarla sağlamaya çalıştı ancak başaramadı. kendine güveni yoktu ve adil olayım derken feneri ezmeye çalıştı. bir kaç penaltı pozisyonu oldu maçta, tartışılır ama aleks e yapılan fauldü. semih in attığı gol sayılmadı. çıplak göz diyorlar ya evet işte çıplak gözle gördüm ve bence o nizami bir gol idi. iptal olunca epeyce bir küfür ettim.
antep ten cenk ve olcan ı çok övüyorlardı, onları da izlemek için güzel bir fırsat olduğunu düşünmüştüm ama umduğum gibi olmadı. olcan ın direkte patlayan şutu dışında pek bir şey yoktu.
gol gelince stat yıkıldı. evet lan harbiden yıkıldı. fenerbahçe tek kale oynadığı maçta galibiyete uzandı. antep ve tolunay maçı çirkinleştirmek için ne gerekiyorsa yaptı, oynatmama anlamında. bu maçı canlı izleyince türkiye liginde fenerbahçe ve diğerleri diye bir ayrım yapılmasının gerekliliğini ve diğer 17 takımın neden birleştiğini daha iyi idrak ettim.
tıpkı yıllar önce alınan antep galibiyetini hatırlatan maç olmuştur. umarım sonu da o yılki gibi şampiyonluk olur. ancak kasap havasını andıran maç olmuştur. bir tolunay klasiğiydi doğrusu. tıpkı golü yedikten sonra tribünlere sandalye fırlatmak gibi. maçın başında penaltıları veremeyen hakem kontrolünü kaybetmiştir ve sonrasında saçmalamaya başlamıştır. ayrıca niang'ı da cezalı duruma düşürmüştür. lugano'yu da oyundan atamamıştır, emre güngör'ü atamadığı gibi. her kornerde emre'nin güreş çalışmalarına göz yummuştur.
fenerbahçe bu sene gerçekten farklı artık. son ana kadar mücadele ediyorlar ve bu taraftarları çok mutlu ediyor. sahada takım ruhu denen şeyi görmek gerçekten çok güzel. bunu gören taraftar da tribünde gereğini yapıyor. ruhsuz maç kazanacağımıza (tıpkı geçen seneki gibi), ruhunu ortaya koyup savaşan takımla kaybetmeyi tercih ederim. takıma bu ruhu kazandırdığı için aykut hocayı tebrik etmeli. iyi ki varsın hocam. şampiyon olmasak bile bu takımın başında olursun umarım.
iki penaltımızın verilmediği, verilmediği gibi hakemi aldattı diye sarı kart gören niangı bi hafta eksik bırakıldığı, bir golümüzün verilmediği, antepli futbolcular maç boyunca yerde yattığından dolayı 6 dakika uzatılan maçın birilerini rahatsız ettiği, buna rağmen hala fener hakemle kazandı diye girilen onca entry... nitekim 17 takımın istediği değil santosun daşşağının istediği sonuç çıkmıştır. antep maçları herzaman unutulmaz olur. güzel oldu. nekadar cimbomlu ve beşiktaşlı varsa 100 yıldır olduğu gibi yine sinirinden çatlamış çamur atmak için kendi takımlarının kümeden düşme pahasına ezik ezik entryler girdiği maç oldu yine. fenerbahçeli olduğum için sizi böyle gördüğüm için okadar mutluyum ki anlatamam. seneyede hazırlık kamplarında iyi hazırlanın. feneri şampiyonluktan etmek artık geçen seneki kadar kolay olmayacak.
maçın özeti : futbol: fenerbahçe kazandığında maçın satın alındığının iddia edildiği,kaybettiğinde ise herşeyin düzgün bir şekilde işlediğinin iddia edildiği spor dalıdır.
inancı tam olarak maça gelen, maç sonu bütün takıma helal olsun lan deyip , maç boyu hakeme sayan ,söven ve ana avrad düz giden bir taraftarın olduğu maç ."
BiZLER iNANDIK ,SiZDE iNANIN .BiZiM iÇiN BU MAÇI ALIN"namelerinin ağızdan düşmediği , telekomun bi ucundan bi ucuna yer değiştirdiğim maç.
fenerbahçe'nin resmen sahada dayak yediği, tartışılmayacak derecede net 2 penaltısının verilmediği, antep'in 8 kişi bitirmesi gerektiği maçı 10 kişiyle bitirdiği, sonucunda fenerbahçe'nin bizleri ağlatarak kazandığı maçtır.
bütün bunlara rağmen bazı gerizekalılar ama lugano adama bastı diye zırlayıp duruyorlar. kabul lugano rakibine sert girdi atılması lazımdı. peki o dakikaya kadar lugano'nun sırtından inmeyen, her duran topta yaka paça yere indiren emre güngör'ün suçu hiç mi yok? bir insanın sahada üzerine bu kadar gidilirse o adam da bi yerde patlar. dün hakemin vermediği kartlar yüzünden o hareketi yaptığına da eminim.
o yüzden saçmalamaya gerek yok. fenerbahçe hakemi de yenerek altın değerinde bir 3 puan kazanmıştır. kimsenin trabzon'dan puan almak gibi bir gayret içine girmediği haftalarda, inanılmaz motive rakiplere karşı verdiği müthiş mücadeleden dolayı tebrik ediyoruz takımımızı...
şimdi herkes maç hakkında hakemi konuşuyor. aslında sahada hakem yoktu, müsveddesi belki vardı, o derece kötüydü. ben hayatımda hakem hakkında konuşmayı sevmedim, kaybedilen puanda hakeme kabahat bulmadım ama hüseyin göçek isimli şahıs, zaten geniş olan küfür dağarcığımı, ilk 20 dakika içerisinde daha da geliştirdi. hem kendimi ilk kez hakeme bu kadar küfrederken buldum, hem de iğrendim sahada olanlardan.
istiyorum ki hani şimdi söveyim sayayım, sonra bir daha da bahsetmeyim kendisinden ama mümkün değil ki!
daha maç başladı, 1 dakika dolmadan, penaltıyı atladı. yetmedi, mamadou niang'ın bal gibi penaltı olan pozisyonunu geçti, niang'ı cezalı duruma düşürdüğü yetmiyormuş gibi, takımı olası bir ikinci golden etti. diego lugano - emre güngör ikilisinin yaptıkları hareketler sebebiyle bırakın 90 dakikayı, ilk 45 dakikayı tamamlayamaması gerekiyorken, ikisi de maçı tamamladı. geçen sezon rakip oyuncuya tekme atma teşebbüsünden barış özbek kırmızı kart görmüştü, ama murat ceylan'ın alex de souza'ya attığı tekme sarı kart.
hadi semih şentürk'ün sayılmayan golündeki faul kararı doğru. ama ona rağmen sen verdiğin bunca yanlış karardan sonra bir iki tane doğru yapmışsın nolmuş? golde bile ofsayt çalınır diye sevinemedim.
neticede bu şahıs*, hem kötü hakemdir, hem yeteneksizdir, hem de kötü niyetlidir. üstelik fifa kokartına sahip. ilk dakikada o penaltıyı verebilse bugün futbol konuşulurdu, hakem değil.
neyse bu kadar hakem yazmış olmaktan bile utanıyorum, gelelim maça:
tolunay kafkas'ın 1996 yılından kalma kocaman bir acısı olduğunu biliyoruz. halbuki katıldığı tv programlarında, verdiği röportajlarda, yaptığı açıklamalarda hep mantıklı ve sakin bir insan profili çiziyor. ama hangi takımı çalıştırırsa çalıştırsın, fenerbahçe karşısında bu takımlar çılgınca ve aşırı faullü oynuyor. kötü niyet aramam; ama maç öncesi "üçüncülük şansımız için kazanmak istiyoruz" deyip, bütün maç 11 kişi çanakkale geçilmez oynuyorsan, insanlar bunun arkasında başka şeyler aramaya başlarlar.
fenerbahçe'nin ise bu maçı kazanma isteği ve oynama iştahı paha biçilmezdi. 90 dakika baskı, oyunu karşı sahaya yıkma çabası, gol pozisyonu yaratmak için ortaya konulan çaba gerçekten çok üst düzeydi. teknik-taktik analiz yapılamayacak kadar bariz bir fenerbahçe üstünlüğü vardı maçta, o yüzden gerek yok şu şöyleydi bu böyleydi demeye.
tek bir nokta var, o da miroslav stoch. bu genç adamın, kapalı savunmaları açma konusunda ne kadar başarılı olduğu dün bir kez daha ortaya çıktı ve umarım hak ettiği şekilde ilk 11'de yer bulacaktır. golü o atsın diye çok istedim, ama kendinden emin bir şekilde çektiği o şut, direkten dönünce yüzündeki ifade ve sonrasındaki sevincini hepimiz yaşadık. zaten fenerbahçeli oyuncular bu maçı o kadar çok istemişlerdi ki, golden sonra herkesin şuursuzca sevinmesinin sebebi de budur.
neticede o üstümüzdeki lanet kırıldı bu maçla birlikte. karşı kaleyi ablukaya alıp, 20394802 tane şut çekip, gol kaçırıp berabere bitirdiğimiz maçlardan üçüncüsü olacaktı, olmadı, iyi de oldu. üstümden sanki geçen yılın trabzon maçının ve iki hafta öncesinin bursa maçını yükü de gitti o golle birlikte. uzatmalarda gelmesi de kaymağı oldu.
fenerbahçe büyüklüğünün bir kez daha kanıtlandığı maçtır. nasıl bir nefret, nasıl bir kinmiş bu arkadaş? vicdanınız varsa elinizi koyarak düşünün bir kez daha. herşeyin bu kadar açık olarak görüldüğü bir maçta, halen hakemi savunabiliyorsanız, size söyleyecek tek kelimem yoktur. herkes herşeyin farkında aslında. hedef bir şekilde trabzonspor'un şampiyon yapılması. emir büyük yerden çünkü. fenerbahçemin maç kaybetmesi için bu kadar çifkefleşen bir futbol anlayışı görülmemiştir. lugano'yu savunmuyorum asla ama onu da bu hale getiren hakem değil midir?
fenerbahçem canla başla mücadele ediyor şampiyonluk için. bu yüzden de yapılan haksızlıklara asla tahammül edilmiyor ve haliyle sinirler geriliyor. bu maçtan sonra fenerbahçem şampiyon olmasa bile en azından bu adamların canını dişine takarak mücadele ettiklerini biliyoruz, görüyoruz. o yüzden bizim içimiz rahat arkadaş. daha önce de söyledim, yine söylüyorum. şampiyonluğa aylar önce havlu atmış olan takımların artık tek dertleri, tek avuntuları fenerbahçemin şampiyon olmamasıdır. yazık, ellerinde avunacak bir şeyleri kalmadığı için tek tesellileri bu olmuş. ama allah büyük. mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.
fenerbahçenin attığı bir golün, 17 gol yerine geçtiğinin kanıtlandığı maç olmuştur.
hayır o değil de bu akşam bursa, 2 hafta sonra antep, trabzona karşı bize oynadığı oyunu oynamazsa kendilerine karşı olan saygının tamamen bitmesine yol açacaklar.
