rakip takımın formasını giyip tribünlere girmenin, üç beş kişiye salça olduktan sonra da topuklamanın "büyük taraftarlık" olduğunu zannedenlerin varlığını hatırlatan maçtır. bunu yazanlarsa beşiktaş deplasmanına 20 kişi ile gelen antalyaspor taraftarları.. neresinden tutsan elde kalacak bir durum. dumurlardayım..
açık kale arkası biletleri bile 22 Ytl ye satılan bursasporun en çok para kazandığı maçlardan birisidir. genelde bursaspora destek değilde beşiktaşı görmek istemelerinden dolayı biletler ilk günden tükenmektedir.bursaspor tribünlerinde izleyenlerin yarısı beşiktaşlıdır.
hayır anlamadığım, bu adamlar sadece bursaspor maçlarını mı izliyor nedir, kendilerini böyle büyük görüyor. beşiktaş taraftarı bursaya gelemezmiş, stada giremezmiş ıvırmış zıvırmış. sağa sola saldırmak mı büyük taraftarlık onu da anlamış değiliz.
çok güzel besteler mi yaptınız?
desibel rekorları mı kırdınız?
bütün dünyayı kendinize hayran mı bıraktınız?
çok mu renklisiniz?
yok yok yok bunların hiç biri yok. anca oturdukları yerden biz süperiz, biz saykoyuz biz asarız biz keseriz. siz yenince olay olur, biz yenersek sıradan birşey olur.
texas in kale arkasinda kimlik kontrolu yapacagi macmis. besiktaslilar da sahte pembe kimlik bastirmis boylece herkes onlari texas taraftari sanacakmis.
ilk yarısı nispeten heyecanlı olan, fakat ikinci yarıda sıkıntıdan patladigim mac olmustur. bir de bir kac sey gordum bu macta;
1. besiktas'in kanat ve korner organizasyonlarına ihtiyacı var. 17 korner kullandı, e hic acmadiysa 25 tane de orta acmistir, isabetli orta sayısı 2 ya da 3.
2. ali tandogan ve ibrahim uzulmez aynı macta forma giymemeli. ikisi de kendi kanadının hucum gucunu sıfırladı.
3. ekrem kosuyor ediyor ama yararlı bir tane hareketi olmuyor.
4. serdar ozkan birak besiktas'i, turkiye'de ilk 10'daki herhangi bir takımda oynamamalı. bizde fix zaten, genc bir oyuncu iki mac iyi oynuyor, hemen yıldız yapıyoruz. serdar ozkan'da yıldız kumasi görmüyorum ben. bir de arada kendini messi sanıp yaptıgı hareketler yok mu, kuduruyorum oturdugum yerde. neyse ki bu mac gec girdi de pek topla bulusamadı. yine de yuzde yuzluk bir pozisyonu kacırmayı basardi.
5. mustafa denizli oyuna mudahelede yetersizdi, nobre-bobo degisikligi eyvallah da, holosko-serdar ozkan degisikligi sacmaydı.
6. delgado ve tello ikisi de kotu oynadiginda -bu aksam oldugu gibi- besiktas'ta inisiyatifi ele alacak bir oyuncu yok. ya zaten iki oyuncu yeterlidir ama; gokhan zan kac kere top kullandı, izleseniz delirirsiniz. bu takımda top kullanan 3. adam gokhan zan mı? yapmayın gozunuzu seveyim. cisse olsa belki farklı olabilirdi.
neyse kaybettik, olur boyle seyler.. ama boyle boyle birikiyor kayıplar, her sezona iyi baslayıp umutlanıyoruz, sonra bozuluyoruz.. uzuluyorum be sozluk.
beşiktaş'In 18 korner kullandığı, 3 tane mutlak gol pozisyonuna girdiği, son 20 dakika geriye yaslanan rakibini ezdiği buna rağmen 1 puanı zor kurtardığı* maç. 1 puan için kendi evinde geriye yaslanan beşiktaş mıydı acaba ?
kaleye veya cezalanına yönelen topların %90'ının rakip takım oyuncularının kıçına başına çarptığı karşılaşma olarak tarih sayfalarındaki yerini alacak karşılaşmadır.
nobre ve serdar özkan ikilisini eşek sudan gelinceye kadar dövmek lazımdır.
güvenç kurtar'ın her topu şişir taktiğine, saçma sapan kararlarına ve oyuncu değişikliklerine - gökhan güleç isimli topaç dururken sercan yıldırım'ın oyundan alınması, zuniga'nın sakat değilse kenarda 90 dakika boşa beklemesi - rağmen her iki ekibin puanları paylaştığı maç.
edit: bu entry de güvenç kurtar dışında kime ne girdi bilemiyorum.
bursaspor'un bir puanı zor kurtardığı karşılaşma. maçın istatistiklerine bakmak yeterli. 15 küsur korner kullanmış beşiktaş, iki topu çizgiden çıkarılmış, sürüsüne bereket de gol pozisyonu, beceriksizlikten kaleye sokulamamış. buna karşı bursaspor'da ne var? net denilebilecek bir, bilemedin iki pozisyon, önce bunu tesbit edelim de.
beiktaşımızın forvetleri maalesef çok gol kaçırıyorlar, bu kadar korner heba edilir mi arkadaş ya. holosko, delgado yokları oynuyor maalesef. holosko'nun o yırtıcılığından eser kalmamış, geldiğinde fırtına gibiydi, sağlam onu orada deneyeyim, buraya koyayom derken etkisizleştirmiş, düzelir inşallah tez vakit. ama yine de ben mücalesini seviyorum artık beşiktaş'ın . bir maçı berabere de bitirse sinir harbi olmuyor. önceden çemişkezekle bile oynasa aynı evsafta görünen beşiktaş genelde ağırlığını hissettiren taraf artık.
3 puanla dönebilsek iyi olacaktı ama sağlık olsun.
maçtan önce yamaç paraşütü yapan adamın biri yanlışlıkla stada inmiştir. paşa çiftliği'ne ineceğim derken, kendini yeşil sahada bulan adamı, seyirciler gösteri yapıyor sanarak alkışlamıştır. izinsiz sahaya inen adamı polis tutuklamış, ifadesi alındıktan sonra, serbest bırakmıştır.
hakkında sanlı kaptanın maç oncesinde yaptığı yorumu % 100 doğru bulduğum maç: " beşiktaş şampiyon olacağım diyorsa, büyük takımım diyorsa böyle maçları kazanacak arkadaş". sonuç, hüsran. bu kadar kötü top yapan bir bursa önünde 20'ye yakın korner kullanmışsan, kalenin dibinden, önünden, kaleciyi çalımlayıp boş kaleye topu atamazsan, bu ligde ipi göğüslemek çok zordur. inönü'de her maçı kazansan bile olmaz.
ligin en çok korner kullanan takımıymışız. aynı zamanda heralde kornerden en az gol atan takımı! korner özrülü olup çıktık. bu futbolcuların kafalarına çekiçle vura vura korner çalıştıracaksın hocam. böyle laubali korner mi atılır, organizasyon mu yapılır?
hayır bu maçı alamayacaksan derbinin ne önemi kalıyor? deplasmanda bilmem kaçıncı puan kaybı. sonra inönüde aslan kesil. gördük allahın metalcilerini. olmaz hocam.
maçın galibi bursaspor taraftarı ve yıldırım demirörendir. maçtan sonraki açıklamalar ve bursaspor taraftarının sağduyulu tavrı maçın üstüne geçmiştir. yoksa farketmez bu saatten sonra bursa yenmiş beşiktaşım yenmiş.
her zamanki gibi taraftarlar arası polemiklere neden olan karşılaşmadır. kendi tribüblerinde adam öldürüldüğünü, çarşı grubu içindeki kanlı çekişmeler sonucu insanların canını verdiğini unutanlar bursaspor taraftarlarına hakaret etmeden önce kendilerine baksınlar, gerçekçi olsunlar, ona göre konuşsunlar.