en nihayetinde futbol oynatmamayı değil oynamayı düşünen iki takımın karşılaştığı maç olmuştur. aynı durumun ispanya-isviçre maçında da devam etmesini diliyoruz.
bu arada honduras'ın kalecisine iki çift lafım var ama onun anlayacağı dilden: miyav!! roaaarr! *
iki takımda bu maçı kazanmaları halinde bir üst tura çıkma şanslarının çok fazla olacağının bilinciyle oynuyorlar. en önemlisi anti-futbol ile yapmıyorlar bunu.
honduras desen, hazırlık maçında ciddiye almadan 3 gol attığımız takım. "ne işleri var lan kupada" dedik ama allah razı olsun kendilerinden, sayelerinde güzel bir futbol maçı izliyoruz. her ne kadar pozisyonların genelini şili bulsa da honduras'ın pozitif oyununun da büyük etkisi var.
dünya kupasının en eğlenceli maçıdır. almanya 4 gol attı, çok iyi oynadı tamam da rakip 10 kişi oynayan avustralya'ydı. brezilya da 3 gol izletti ama 2-1 yendikleri takım da kuzey kore'ydi. beklentilerin yine altında kaldı. almanya maçındaki goller iyiydi güzeldi de tempo ve seyir zevki olarak çok beğenmedim açıkçası. "büyük"ler arasında desteklediğim almanya kazandığı için pek keyiflendim orası ayrı.
kupa başlamadan önce programa bakmıştım çıkartma albümünden. aynı saatte oynanacak maçların birini kaçıracaktım, bunun haricinde izlemek istemeyeceğimi düşündüğüm tek maç buydu. tüm maçları izlemeyi kafama koymama rağmen, "o 90 dakikada yapacak iş bulayım bari televizyon başında canım sıkılmasın" dedim. şili sağolsun beni göt etti. honduras da bir şeyler yapmak istiyor ama adamakıllı atak yapamıyorlar.
şili cidden çok iyi. alexis sanchez yardırıyor. 5 gündür izliyoruz bi' şili demedik. gerçekten en güzel futbolu oynuyorlar. bu maça zevkli değil diyen varsa 2010 dünya kupasının ilk maçını izliyordur muhtemelen. hoş dünya kupasının değil, hayatının ilk maçını izliyor olması da muhtemel.
dünya kupası öncesi sözlükle de paylaştığım yorumumda turnuvanın en sıkıcı grubunun h grubu en dandik takımlarının da şili ve honduras olacağını iddaa etmiştim. öyle bir maç oynanıyor ve öyle bir şili var ki sahada gerçekten böyle bir yorumu nasıl yapmışım diyerek kendimi kınıyorum. top bir o kalede bir bu kalede. hasret kaldığımız göze hoş gelen çalımlar ve hareketler tüm maçları toplasan bu maçtaki kadar yoktur. palacios, guevera, chavez gibi kulağa hoş gelen ve tanıdık isimler maça daha bir zevk katıyor.
bu kadar yüksek tempoyla oynanmaya çalışılmasına rağmen her iki takımın da 1 kere bile ofsayta düşmediği zevkli mücadeledir. ilginç evet.
tabi bu ilk yarı itibariyledir. eğer 90 dakika sonunda da ofsayt sayısı "sıfır" olursa şili'den başka takım seyretmem lan daha!*
Şili'nin istekli ve göze hoş gelen futbolunu golle süslediği maçtır, yetenekleri ve hızı tartışma götürmeyen Alexis sanchez biryesel futbolu biraz olsun bıraksa işler şili adına daha bir yoluna girecektir.
ispanya'ya karşı 0 puanı ceplerine koyduklarını çok iyi bildiklerinden iki takımın da kazanmak için oynadığı maçtır, maç başından da belli olduğu üzere valdivia, alexis sanchez, mati fernandez, arturo vidal gibi isimleriyle şili galibiyete yakın taraftır.
