sonradan yılan hikayesine dönüp, 'mahremdir görüşülenleri açıklamam. benle mezara gider. x açıklarsa açıklarım' deyişerine neden olup olmayacağını merak ettiğim görüşme.
şimdi bir şey söyleyecem de : ne fethullahmış bilader, adam korkusundan memleketine gelmiyor, düşürsen ne olur öldürsen ne olur, "velev ki" düşürdün, kimin ne işine yarayacak?, velhasıl memleketin bazı kesimlerinde halen kafada beyin yerine örümcek ağı ya da saman belki sunta bulunduğu için sorun değil, konuşsunlar diyorum. kanala çıkınca değiştirmek geliyor otomatikman insanın içine, o duruma getirdiler, halbu ki bir gazete parçasında çıkan haberleri bu kadar büyütmeden akıllıkla halletsek, örneğin acaba hiç birimiz sorduk mu: "bir askeri emir, ya da mahkeme kararı nasıl olur da gazeteye ulaşır?". Ortalık zaten bir asteğmenin askeri gizli belgelere ulaşmasından sonra patlak verdi, demek ki her asteğmen ülkesi için çalışmıyor (kubilay'ı saygıyla anıyorum), ortalığı nasıl karıştırdılarsa, kendileri ne zaman karşı bir şey olsa kabul etmediklerinden de oluyor bu.
uzattık ama gene de uzun lafın kısası: o bazı kesimlerden olmayalım, bir duralım bakalım neymiş, evveli önce ahiri sonra düşünelim denilebilecek durumlardan sadece bir tanesidir.
2 saat başbaşa tavla turnuvası yapacakları görüşmedir ve sonrasında sanki çok önemli şeyler konuşulmuş devlet adamı edasıyla millete çalım yapar bunlar. al takke ver küllah hesabı yani.