bir önceki entry yeterince uzun oldu editlemektense yenisini yazmak mantıklı.
o beş adamın yanına herhangi 6 adamı koy dedim evet ama milli takıma en iyiler seçilmeli ya, aydın gibi kendi takımında dahi sırf altyapıdan çıktığı için tahammül edilen vasat altı oyuncuyu hem de ilk onbirde oynatmanın izahı yoktur.
yiğidi öldür hakkını ver: emre ve biraz nuri ile biraz hamit istekli ve hırslıydı, yılmadı ama yetmedi.
yaz yaz bitmiyor editi: o sercan saraer, mehmet ekici, aydın ve mevlüt acaba şu an bir anadolu takımında oynuyor olsa milli takıma çağırılı mıydı? dahası bir milli takım bu kadar çok cepheden orta yapar mı? bu üçüncü lig takımı taktiği değil midir?
oturdum maçı izliyorum. fena da başlamadık maça 1-0 da öne geçtik. oh be dedim nihayet şöyle rahat rahat bi maç izleyelim. ondan sonra acil bi işim çıktı. gecenin bi yarısı ulan dedim ne güzel de maç izliyodum gitmem ama gittim mecburen. neyse bi geri döndüm dakika 90 bari dedim son düdük çalarken nası koyduk ama diye bağırırım. açtım tv'yi bi baktım skora 3-1. vay be nası koydular ama diye bağırdım.
yediğimiz gollere baktım. birinci ve ikinci golü ercan usta özetlemiş, volkan anneni ve kale boş diyerek. üçüncü golde sağ bek oynadığı her maçta sabriyle yarışan hamit penaltı yaptırmış. hepinize helal olsun dedim ve yatmaya gittim.
türk milli futbol takımı hiçbir zaman sistem takımı olmamıştır. biz kaostan, allah ne verdiyse saldırmaktan gazla oynamaktan anlayan bir takımız. aslında takımdakiler de az çok bizim gibi. profesyonellikten uzak belki de avrupanın en amatör takımı. biz ne zaman takım olursak ne zaman teknik direktörümüz bir lider olursa işte o zaman başarı yakalıyoruz. yoksa kaliteli oyunculardan kurulu olmamız hiç bir şeyi değiştirmiyor ne yazık ki.
beşiktaşın anasını becerip yetmez diyerek türk futbolunun 77 sülalesine göz koyan demirören, atandığı günden bu yana her hareketi soru işareti olan avcı, takımdaki en iyi oyunu oynamasına rağmen takımdaki bölünmenin en büyük sebebi olan takım kaptanı çubuklu tosun, bu takımın bir parçası olduğu müddetçe afedersiniz bok ele ederiz başarıları.
2008'deki takıma bir bakın. forvette nöbetçi golcü semih, sabri, uğur boral, kazım, emre aşık, ayhan, servet, gökhan zan. yahu bu adamları bırakın milli takıma, kendi takımınıza almazsınız. sonuç avrupa 3. lüğü. demek ki neymiş "yıldızlar maç kazandırır ama takım olursanın şampiyon olursunuz" muş. işte bizim en büyük sorunumuz da bu, takım olamamak. yoksa macaristan dan kimi alır da takıma koyarsınız?
avcı istikrar önemli istifa etmiyorum demiş. e zaten takımda artık istikrar var ki zaten. 2010'u kaçırdık. 2012'yi kaçırdık. şimdi de 2014'ü kaçırıyoruz. gayet güzel bir istikrar.
bizim yerimizin asya elemeleri olması gerektiğini gösteren mücadele, gerçi orda da japonya ve güney kore bizden daha üstünler ama işte bir umut.
çoğu maçta kazanmaya ihtiyacı olan takım kalesinde gol gördükten sonra çöker biz ise golü atınca çöktük ve o dakikaya kadar 'bu muymuş la macarların milli takımı' dediğim takım elini kolunu sallaya sallaya 3 adet gol yağladı. yani abdullah hoca veya oyuncular suçlanabilir elbette ama grubun birinci üçüncü ve dördüncü torba takımlarına yenilmemiz, üstelik kadromuzda bu kadar kaliteli futbolcu varken, sorunun çok farklı olduğunu söylüyor.
sakatlıklar da var elbette ama rakibin en önemli ismi 33 yaşına gelmiş ve oynadığı en büyük kulüpler de ingilterede küme düşmeme mücadelesi veren takımlar. kendi takımımıza bakıyoruz;
volkan demirel: türkiyedeki yorumcular tarafından dünyanın en iyi on kalecisinden biri olarak gösteriliyor.
hamit altıntop: kariyerinde schalke, bayern münih ve real madrid var ve halen şampiyonlar liginde oynayan gs de oynuyor.
egemen korkmaz: türkiyenin büyük tabir edilen üç takımında oynamış ve oynadığı her takımda defansın toparlayıcısı olmuş.
emre belözoğlu: yine kariyerinde inter, newcastle, fb gibi takımlar var ve şu yaşında atletico gibi bir takıma transfer oluyor.
nuri şahin: genç yaşına rağmen dortmund, real madrid ve liverpool formaları giymiş ve dortmundun uzun yıllar süren şampiyonluk özlemini gidermiş.
bu beş adamın yanına anadoludan herhangi altı oyuncuyu eklersen ekle bu takım macaristana karşı açık favoridir, kaldı ki diğer oyuncuların da psg, werder bremen, leverkusen, hamburg gibi avrupanın önemli liglerinde kalburüstü takımlarda forma giyen/giymiş olanlar var. anlıyoruz ki oyuncularımız yeteri kadar istekli ve hırslı değiller, bunu bir namus meselesi yapmamışlar çünkü verilmesi planlanan prim hakkında tek kelime edilmedi.
Yılmaz Vural' ı getirin şu milli takımın başına, bence denenmesinde sakınca yok zaten deneme tahtasına döndük en azından adamda hırs var tutmazsa onuda göndeririz.
bir traboznsporlu olarak hiç şampiyonluk görmedim. Hep büyüklerimizin anlattıklarını dinledik. Bizde çocuklarımıza 2002 dünya kupasını anlatır dururuz artık.
bu kadar takım ruhundan uzak oyuncuyu bir araya getirdiği için, abdullah avcı'yı ayrı bir tebrik ederim. birisi milli takıma futbolun takım oyunu oldugunu anlatsın. zira hiç bu kadar sıkıcı bir oyun daha izlediğimi hatırlamıyorum.
elvede feza denmiş maçtır. bir takım ne yaptığını ancak bu kadar bilmeyebilir, ancak ve ancak bu kadar olur.
daha ötesi var mı?
bence yok.
son 25 yıldır seyrettiğim en ne yaptığını bilmeyen milli takımdır.
ama şimdi hocayı kovsak ne olacak ki? bence devam etmeli abdullah avcı. her maç istediği şablonu oyunu ortaya koymak için bir çaba sarfetmeli, belki biraz oyun olarak rayına girer bazı şeyler. nasılsa tren kaçtı.
bu benim görüşüm. tek tek kimseye kusur saymayacağım. çıkar emre'yi bir de az buçuk nuri'yi, bu takımda sakin, kendine güvenen bir tane adam yok görüntüsü var. buna bizim kaleci volkan da dahil. gerçekten yazık oldu.
not: hani bu dava vardı ya? şike falan? alın onu şimdi ananızın koynuna sokun amk! fenerbahçe'yi bitirmeye kalkanlara allah'ın tokadıdır bu. türk futbolu bitmiş aga türk futbolu bitmiş bırakın bu işleri! tv'lerde boy boy orospu çocuklarını yorumcu diye koyarsanız olacağı bu olur ama onlar yarın yine fenerbahçe konuşacaklar merak etmeyin!
not: anlamadığım ilk 25 dakika çatır çatır oynayan takım niye amatör takım havasına çat diye girer bilmiyorum, valla anlamadım ne olduğunu. anlayan varsa beri gelsin usta!
seksen sonlari doksan başlarında ki futbolu anımsatan maçtır. rakip yarı sahada üç adet pas yapamadık. oyuncuların gözünün feri kaçmış. sinir olup mide krampları geçirdik sayelerinde. bugünlerde geçer elbet.
yazık gerçekten yazık bu nasıl bir takımdır anlamış değilim alenen ortada bu takıma tunay, mehmet, mevlüt olmaz olmuyor bunu neden görememektesin hala abdullah avcı!
artık bu ülkede futboldan nefret eder hale geldim. takımlar boktan boktan oyun oynar milli takımı aynı şekilde hiç bişey yapamaz avrupada bir başarı varmı desen oda yok giderler en basit bir takımdan fark yer gelir. amk gelde bu ülkede futboldan zevk al izle.
gerçeklerle yüzleşmemiz gereken maç. o gerçekte biraz acı olur kendileri türk futbolunun değersiz, kalitesiz, balon olduğu gerceği.
türk futbolu balonunu medyamız olsun, sosyal medyamız olsun bizzat kendimiz olsun şişirdik durduk ve patladı kendileri. türk miili takımının durumu ortada, avrupadaki klüplerimizin durumu ortada. bu durumlar isimler üzerine konuşmanın pek bir anlamı yok. hiddink gider abdullah gelir, abdullah gider şaziye gelir ama manzara değişmez.
ingiliz daily sun gazetesinin ingiliz futbolcular için attığı ''aptallar mangası'' manşeti, bu akşam oynayan milli takımı misliyle anlatan bir manşettir.
belki hollanda ve romanya ya kaybedebilecek bir takım ama 1-0 öne geçtiği maçta macarlara kaybedecek kadar kötü olduğunu düşünmüyordum, yanılmışım.
futbol ve milli hisler adına ne varsa türk futbolcuların katlettiği maçtır, volkan'ın bitmişliği; her düdükte hakeme trip yapan oyuncular (sanki çok oynuyorlarmış gibi) klasik türk milli futbol takımı rezaleti yaşatmıştır. oynayacağınız topu sikeyim yavşaklar maçıdır.
