temel araba almaya karar verir ve lüks araç bayisine gider. araçlardan birini alır denemek için ama arabanın şanzımanı dağılmış halde geri gelir çekicide. ikinci araba, üçüncü araba derken denediği her arabanın şanzımanı darmadağın olur. bayi sahibi çileden çıkar ve yardımcısına "bin şunun yanına ne yapıyor bu salak bak bakalım" der. adamla temel arabaya binerler. temel 1,2,3,4,5 derken vitesleri peşi peşine atıp gazı kökler. yanındaki adama bakar ve "uşağum şu "r" harfini göreymisun. şimdi rokete takacağum" der ve o arabayıda pert eder. yapmayınız sevgili yazarlar. olmaz o geri vites işi.
teknik açıdan imkansıza yakındır. zira mekanikleri gereği dişliler saatte 150 km hızla gidecek motor dinamiğindeyken araya vites ayracı giremez. çalışır vaziyetteki bir vantilatörün pervanelerinin arasına elinizi hiç pervaneye dokunmadan sokup çıkarmaya benzer. ha foster'in hayal arkadaşları dünyasındaysanız; düşsel çağrışımla böyle bir şeyi fantastik yönüyle olabilecekmiş gibi kabul edebilirsiniz. olsa bile şanzımanın dağılmasına neden olur gibi sofistike bir yaklaşımdan ziyade bunu yapan ebesini özlemiştir demek daha mantıklı olur. zira bu 150 ile giden aracı sabitlemek demek oluyor. ha olur mu olmaz?