çocukluğun son demleri... aynı zamanda gelecekte nasıl biri olacağınızın belirlendiği iki yaştan biri. * bu yaşta belli olur toplumun neresinde olacağınız. çünkü lisenin ilk yılıdır 15. iyi bir lise iyi bir konum demektir hem toplumda hem ailede. belki karnedeki ilk zayıf tam da 15'inizde bulmuştur sizi. depresyon, lise aşkları, aileyle çekişmeler, ergenliğin çalkantısı... bu yaşta bulur insanı. liseye çocuk girer yetişkin çıkarsınız. ''genç'' olarak adlandırıldığınız ilk yıldır 15. ''ya dün çocuktum şimdi genç!'' demek istersiniz ve bu bir günde büyüme mevzusu doğrudur. tek bir günde büyür insan. o günden sonra ne kadar istese de eskiye dönemez.
aynı zamanda psikolojinin en dalgalı olduğu zamandır. hem her şey batar hem de dokunmadan geçer. insanın başına 15'inde her şey gelir. aşık olur, dalgın olur, aptal olur, sorumsuz olur, sorumlu olur, deli olur, divane olur, pervane olur... olur da olur. bitmez o her seferinde arsız bir dalga gibi geçen 365 gün. uzadıkça uzar, battıkça batar.
en sikindirik yaşta olmaktır. oturmamış çocuksu yüz, ses tonu, tel tel bıyıklar, sivilceler... çocukken çok tatlı yüze sahip olup bu lanet yaşlara gelince çirkinleşen binlerce yiğit heba olmuştur. öyle de güzel bir geçittir ki eldivenle sevilen çocuk da dalyan gibi yakışıklı olma yoluna girer. kısacası önünüzdeki bir 30 sene nasıl görüneceğiniz bu yaşlardan geçer.
Saçma sapan sivilcelerin olduğu, saçını ordan oraya taradığın,araba kaçırma Stratejileri geliştirdiğin,ilk el arabasına binmeyi,yanında dergi ve film kullanmayı öğrendiğin yıllardır.
bir an önce 18 yaşına basmak istenir. o 3 senenin geçmesi işkence gibidir. 18 olunca partilerde, clublerden çıkılmayacak, spor bir araba alınıp sabahlara kadar gezilecek falan sanarlar. benden bir tavsiye o zaman onlara;
(bkz: yok öyle bir dünya)
her aile içi kavgada, sevdiceğiyle arasında geçen tartışmada intihar senaryoları yazar. bir türlü uygulamaya koyamaz. çünkü ergen olduğunun farkındadır.
" intihar edersem babam beni öldürür. " düşüncesindedir.
en güzel yaştır. çoğu kişinin milli olma, sigara bağımlısı olma, ilk uyuşturucu deneyimlerini yaşama, rap yapmaya heves etme gibi yanlış işlerin peşine düştüğü yaştır bu yüzden dikkat edilmelidir.
hapşurunca kimsenin çok yaşa demeyişi ile üzülmek,
duyulan bir iltifatı 1 ay aklından çıkarmamak,
beğenilen kızın yakınına gidip diyalog içerisine giren dallamaları yaprak tırmığı ile kovalamak istemek,
ebeveynlerinin seni tanımadığını düşünmeye başlamak,
sınavlara son gün çalışma alışkanlığından hala kurtulamamak,
haftalık hayatında sporu barındıran arkadaşlarını kıskanmak ama yürüyüşe dahi çıkmaya üşenip sabahlara kadar müzik dinlemek,
habire gidip gelen niteliksizlik hissi,
izlenilen dizilerden, filmlerden kendine kadın beğenmek (genellikle sarışın),
en sevdiğin mevsim, en son ne dinledin gibi sorularla konuşma başlatmaya çalışmak,
tek ihtiyacının son model bir telefon olduğunu sanmak,
tanrının varlığı ya da yokluğu hakkında fikir beyan etmek istememek,
sabaha karşı yatıp öğlene doğru kalkmak (günün geri kalan kısmının bok gibi geçeceğini bile bile)
hiçbir zaman saç stili hakkında memnuniyete varamamak, bere ile saçlarını kapatmak ve bu şekilde sevimli olduğunu düşünmek.
ebeveynlerin tartışmalarında ses tellerindeki titreşmelere çok pis dallanmak,
evin fertlerinin sürekli birbirlerini yargılamasından dolayı karnına taş oturuyormuş hissi.
öğretmenlere lakaplar takmak: *,*
ilgi görmediğinde yalnız öleceği düşüncesine kapılmak.
sağlıklı beslenme kararı alıp alıp bozmak.