yeterince kitap okumuş, dünya'da var olan ideolojileri ve yönetim şekillerini öğrenmiş, biraz insan ve toplum psikolojisi bilen, aklı mantığı yerinde ve ülkesini 15 senedir yöneten adamı biraz dahi tanıyan her insan bugün değil taa 15 temmuz gecesi bunun devlet darbesi olduğunu anlamıştı zaten.
sizi bilmem şayet ben o gece anladım bu gerçeği. fakat insan bunu o anın sıcaklığıyla ve delil yetersizliğiyle dillendiremiyor, sadece tahmin ediyor.
6 ay öncede bir yerlere aynı şeyi yazıyordum bugün de yazayım. 15 temmuzda ölen o insanların kanı bu ülkeyi yöneten adamların ellerindedir.
yahu hiçbir argümanım olmasa dahi size çok rahat şu cümleyi kurabilirim;
tüm fetullah mensuplarını yıllarca bu ülkede devlet ve asker kadrolarına yerleştirenlerin ak parti olduğunu dağdaki çoban dahi bilmiyor mu?
hadi bu darbeyi tayyip yapmadı diyelim. adama sormazlar mı sayın amına koduğum fetullahçı darbeci askeri orduya kim yerleştirdi?
neyse sıkıntı yok, ben sizin bu içinden çıkamadığınız cehaletinizi neandertal genlerinize veriyorum. evriminizi tamamlayacağınıza hiç kuşkum yok. belki biz göremeyeceğiz ama olsun zamanımız neyse onu yaşıyoruz. dünya yuvarlak dediğimizde asıldığımız bir dönemde de yaşayabilirdik ucuz atlatmışız.
boşa uğraşıyor sayın kılıçdaroğlu.
ölen 248 kişi yine ölmeye razı, ölmeyen binler ise darbenin gerçekten yapıldığına adı kadar emin.
içinde bulunduğumuz durum o kadar acı ki haklarını savunduğumuz kişiler bizi eleştiriyor, hakaret ediyor ve fırsat verilse bizi kesmeye hazırlar.
lanet olsun, kendi boklarına boğulsunlar diyeceğim ülke elden gidiyor, içim razı değil..
şimdi yıksak bu diktayı, 30-40 sene bizi bekliyor mücadele etmek için çünkü bu yoz, yobaz kafa ancak bu kadar zamanda asimile olacak gibi görünüyor.
Şehitlerin hesabını sormak, kimi, neyi, neden rahatsız etsin ki?
Ülkesine, milletine, vatanına bağlılık ve sadakat duyan her uygar birey, yaşanan vehametler sonucu hayatını kaybeden insanlar için, hesap sorulmasını, konunun irdelenmesini, her kim olursa olsun, suçu işleyenleri ya da ortak olanları cezalandırmak kavramına karşı koymaz ve bu hareketi destekler.
Bu cümlenin, ali' nin, veli' nin, ahmet' in söylemesi değildir önemli olan, bu sorumluluğu hissetmektir doğru olan.
Yerinde ve desteklenmesi gereken bir sözdür, her kim demiş olursa olsun.