Öncelikle şunu söyleyeyim bu ülkeye kim başkaldırırsa hesabını kellesiyle öder.
Haberi yoktu, bilmiyordu, darbeyi yeni öğrendi gibi kelimeleri kimse yemez.
15 temmuzda dayak yiyenlerin iki katı kadar silah bırakan koca yürekli askerlerimiz de vardı. Bir askerin Halka ateş edebilmesi için beyinlerinin yıkanması gerekir. Zira biz şırnakta köylerde terörist avlarken her ne kadar pkk ya yardim ettiklerini bilsekte zarar gelmemesi için elimizden geleni yapardık.
Ama sen halk ellerinde türk bayrağı yapma etme oğlum yavrum derken kalkıp ateş edersen anani sikerler senin.
Bırakın bu masum asker goygoyunu. Masum askerler silah bıraktı 15 temmuzda.
Hiçbir şeyden haberi olmayan erlerin meydanlara sürülmesi durumudur. Bakın bu konuyu açık açık konuşamazsınız çünkü bazı çomarlar olayı hemen yüksek sesle bağırarak kapatmaya çalışırlar. Şehit olanların dışında bir de hâlâ tutkulu bulunan erler var. Onların durumları konusunda bir gelişme yok. Burada rütbeli askerlerden bahsetmiyorum çünkü onlar karar verme durumundalar. Ama o erlerin içinde hiçbir şeyden haberi olmayanlar var.
15 temmuz'da şehit edilenler olsun, çözüm sürecinde PKK tarafından şehit edilenler olsun, hemen hemen hepsi için üç maymun oynanmıştır. bunun üzerine bir de 15 temmuzda bu askerleri beraberinde ateşe sürükleyen puşt kumandanları başımıza getirmek için hapse gönderilen vatanperver subaylardan bir özür bile dilenmemiştir. gün gelecek, bunların hepsinin hesabı sorulacak.
