"iki mehmet öldü diye meclisi mi toplamamız lazım?" diyen hastalıklı zihniyetin şovudur.
onlar için şehitler ikiye ayrılır:
1- bölücülerle mücadele ederken şehit olanlar: bunlara "kelle" derler, babalarını dava ederler (bkz: şehit babasını dava eden başbakan), ailelerine üç kuruşu çok görürler, gazeteleri haberlerini basmaz.
2- fetö ile mücadele ederken şehit olanlar: vatanın yanısıra ve ondan da mühim olmak üzere hastalıklı akp iktidarını kurtardıkları için, onların yeri ayrıdır. şehadetleri siyasi propaganda malzemesi yapılır, ailelerine diğer şehit ailelerine sağlanan imkanlardan çok daha fazlası sağlanır, emilir, posası çıkarılıncaya kadar sömürülür.
peki sonra? sonrasını göreceğiz. zamanında aynen ikinci gruptakiler gibi davrandıkları mavi marmara şehitlerine sonradan neler yaptıklarını, kanlarını nasıl heder ettiklerini, "bana mı sordular?" diyerek nasıl haksız çıkarıldıklarını hep birlikte gördük. şartlar öyle gerektirirse 15 temmuz şehitlerine yapacakları da aynısıdır.
akp'nin ne olduğunu hala anlayamayanların akıllarına turp sıkayım.
bu memlekette yüzlerce şehit verdik teröre.
dağlıca'da, aktütün'de, sur'da, silvan'da, nusaybin'de...
bunlardan biri bile eline bayrak alıp sokağa çıkmadı.
hatta arabasında bayrak olan adama trafik polisleri ceza kesti bu ülkede.
bombalar patladı.
bunlar yine sokağa çıkmadı.
ne zaman sokağa çıktılar?
erduvan "sokağa çıkın" deyince çıktılar.
hem vallahi, hem billahi o gece neden sokağa çıktıklarını bilmiyordu çoğu.
ömer halisdemir ve onun gibileri tenzih ederim, ama gerçek olan budur.
şehit olan askerlerimiz önemsizdir bunlar için,
şehit olan polislerimiz kıymetsizdir bunlar için,
şehit olan öğretmenlerimiz, doktorlarımız değersizdir...
ama erduvan sokağa çıkın dediğinde akan sular durur.