galatasaray'ın rezil ötesi bir oyun ortaya koyduğu, yardımcı antrenör ile maça çıkmış olmalarının buna bahane olmadığı, lincoln kişisinin kötü oyun üstüne bir de penaltı kaçırarak iyice battığı, bana sinirden klavye parçalatan maç.*
kadrolu lincoln bok atıcılarının yine iş başında olduklarını gördüğümüz maç. evet galatasaray iyi bi' futbol koyamadı ortaya, tur da sonuna kadar gençlerbirliği'nin hakkıydı. lakin sahada tüm maç boyunca ne yaptığını bilen 2 adam vardı. biri nonda diğeri lincoln.
özellikle ilk yarıda takımı adına her şeyi yaptı lincoln. sürekli dikine düşündü, çalım attı, verkaç yaptı, şut attı ama olmadı. problem değil, şahsen ben çok beğendim. nonda da çabaladı. ama ceza sahasından uzaklaştıkça etkinliği azaldı. özellikle hakan şükür'ün utanmadan hala daha ilk 11'de sahaya çıkması ve takımı eksik oynamaya mecbur etmesi nedeniyle hücumda gerekli etkinliği bi' türlü sağlayamadı galatasaray. arda'nın ve ayhan'ın berbat oyunlarına mehmet topal'ın gününde olmaması da eklenince cevat hoca da daha fazla dayanamadı; "dur ulan takım zaten bok gibi, ben de bi' kalli'lik yapayım da namım yürüsün" mantığına büründü, servet'i çıkarıp okan'ı aldı oyuna, mehmet topal'ı stoper yaptı.. ve bu dakikadan sonra galatasaray hem orta sahayı rakibine teslim etti hem de savunmasında ciddi açıklar vermeye başladı. ulan senelerdir cm/fm oynayıp bu kadar fantazi hareketleri oyunda yaparken tırsıyorum ben, adamlar reel hayatta çekinmiyor ya bi' yerde bi' terslik var, du bakalım.
sözün özü, gençlerbirliği bileğinin hakkıyla belki de kupanın en büyük favorisini saf dışı bıraktı. yolları açık olsun..
maçı izlemedim. servis mesajlarından gelen bilgiyle takip ettim maçı. en son gelen mesaj ise hem yaratıcılık hem reklam hem ironi hepsini içinde barındırıyordu. hatırladığım kadarıyla aynen aktarma:
'galatasaray 1 - gençlerbirliği 1. maç bitti. kazanan belli. head & shoulders kepeği yendi.'
sağlık olsun, deriz ya. gerçekten de öyle oldu.
sağlık olsun.
ilk yarıda sahasından hiç çıkmayan gençlerbirliği'nin ikinci yarıda 4-5 tane çok net pozisyonu harcadığı, daha sonra bu pozisyonlardan daha zor bir pozisyonu golle değerlendirip maçı bitirdiği maç olmuştur. galatasaray ise topa hakim gibi gözüksede pozisyon bulamadı ve hak ederek kupadan elenmiş oldu. sonuç olarak bu takım bu sezon 2 kupayı alma şansını kaybettiği için başarısızdır; ayrıca bu takım tam 3 senedir türkiye kupası gibi bir kupayı kazanamıyorsa ortada büyük bir yanlışlık vardır yönetim iyi düşünmeli. son olarak kötü bitmek üzere olan geceyi hakeme ettiği orjinal küfürle * neşelendiren arkadaşa teşekkür ediyorum.
maçtan gelip eve girdiğim gibi sıcağı sıcağına entry gireyim dedim. * maça gittik güzel bir atmosfer vardı tribünler tıklım tıklım değildi ama sevgili medyamın abarttığı gibi boş tribünlere oynanmadı maç ya da biz yanlış maçtaydık. maraton numaralı eski açık gayet doluydu yeni açık boş sayılırdı sadece. şimdi bu boş tribün oluyor ama diğer büyükler her maç dolu tribüne oynuyor değil mi. kaç sefer taksimden dönerken bjk maçına denk geldim bakıyorum bakıyorum tribünler boş duruyo. ya da çarşı maçtaysa tribünler full dolu sayılıyor *. aynı şekildeydi bu gece ali sami yen ama herkes tribünler boştu diyor. başka bir mesele ise vefasız pislik hain galatasaray taraftarı. o kadar terbiyesizdi ki maç boyunca küfür duyulmadı, takımı gol yedi destek verdi, maç bitti takımını tribüne çağırdı ardından rakibini ayağa kalkıp alkışladı. sevgili medyam hiç sevemedi galatasaray taraftarını nedense. ayrıca başka bir konu ilk defa eski açık tribünde maç izledim. insanların eşleriyle, sevgilileriyle geldiği, maç boyunca takımına destek veren, hatta yenik duruma düşülünce maratondan bile çıt çıkmazken bile desteğini kesmeyen, güzel bir ortam olmuş. sanırım o yüzden taraftarlar da yeni açık yerine eski açıkta maç izlemeyi tercih ediyorlar artık. özet olarak pek futbol izleyemedik ama güzel bir havada yine de hoş vakit geçirdik, yenmeyi hak etmediğimiz için elendik rakibimizi tebrik ettik evimize döndük. *
bu sezon fenerbahce oynadigi kupada ceyrek finalde elenirken, galatasaray oynadigi kupada yari finale cikma basarisi gostermis oldugundan, sonucuna taraftarlarinin cok uzulmemesi gereken mac. gerci kupalar ayri idi, ancak sonucta genclerbirligi de chelsea de guclu takimlardi.
akabinde beklenen kavga dövüşlerin yaşandığı maçtır. bu açıdan hiç şaşırtmadı beni. cüneyt çakırmış hakan sivriserviymiş geçin bu işleri arkadaşım. şu kıçı kırık maçta bile bunlar atılıyor hemen ortaya. gençlerbirliği daha iyi oynamıştır galatasaray'dan ve hakederek finale çıkmıştır, kendilerini tebrik ediyoruz. biz galatasaraylılar ise umudu kesmemeliyiz hemen, galatasaray'ın bu maça gerekli motivasyonla çıktığına inanmıyorum. son maçta fenerbahçe'nin de son dakika golüyle puan kaybetmesi, puanları eşitleyen galatasaray'ın ligde daha hırslı oynamasına sebep olacaktır kanımca. türkcell süper lig bir an önce bitsin de kurtulak artık şu sidik yarışından...
lincoln'Ün hiçbir şey oynamadığı maçtır. iki ölü topu auta vurmuş, bir sürü top kaybı ve çok sayıda pas hatası yapmıştır. aynı pozisyon sürecinde bir çalım atmış biraz top sürmüş ardından da zayıf bir vuruş çıkarmıştır bir de ada turan'a verdiği bir topuk pası var, hepsi bu. şiir gibi falan diyenler ya maçı izlemediler ya da bu topçunun maaşlı elemanları.
galatasaraylı arkadaşlar artık şu kafalarında yarattıkları sanal süper topçu sanrısını yıkıp gerçekçi olmalıdırlar. lincoln'Ün işini arda turan bin kere yapıyor.
ünlü bi komutanın sözü gibi:
"bir çivi bir nalı, bir nal bir ayagı, bir ayak bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu bir ülkeyi mahvedebilir."
aynen işte böyle. bir oyuncu bir takımı nasıl kupadan nasıl eleyebilir, hep beraber gördük.
(bkz: sabri sarıoğlu)
sikindirik bir sopcast kanalından seyrettiğim kadarıyla galatasaray'ın bir gram bile turu haketmediği maç olmuştur. ligde iki galibiyet alınca hemen havaya giren bir takım görüntüsü oluşmuş. iyi oldu lige konsantre oluruz diyemeyeceğim. çünkü kendi sahanda küme düşmemeye oynayan gençlerbirliği'ni yenemiyosan neyleyeyim ben o şampiyonluğu.
galatasaray'ın iki hedefinden birisini yitirmesine neden olan maç. gs adına gol dışında pozisyon hatırladığımı söyleyemem. Gençlerbirliği ise oldukça etkili ve organize gelmiştir. Kalli'nin ruhunun Cevat Hoca'ya da sirayet ettiğini söylemek mümkün. Servet'i çıkarıp oyuna okan'I alması acayip olmuştur. ardından ümit karan oyuna girerken aha dedim şimdi de sabri çıkacak. nihayetinde hak eden turu kazanmıştır.