derinlere inilmemesinin daha hayırlı olacağı birçok kuram var. aklımda kalanlar,
1- en yaygını hiçlik olgusu. varlık, yokluk, zaman, mekan, boşluk kavramlarının bile olmadığı bir hiçlik.
2- sadece onların hükmettiği kabul edilen tek/çok tanrılı senaryolar, allah, odin, zeus vs gibi.
3- sürekli şişen/çöken evren kuramına göre evren sonsuz bir döngü. büyük patlama oluyor, evren oluşuyor, kritik büyüklüğe erişince big crunch (çöküş) hadisesi gerçekleşiyor; evren yokluğa ve hiçliğe geri dönüyor. ta ki bir sonraki kritik yoğunluk ve patlama anına kadar. bu böyle sürüp gidiyor vs.
daha fazla canlı türü olduğuna eminim sonuçta biz insanoğlunun gelişmesiyle doğaya yaptıklarımıza bir bakın, çoğu hayvan ve bitki türlerini yok ettik gittik ev yaptık yol yaptık şehirler kurduk ve bunu yapmaya devam ediyoruz doğaya zarar verdiğimiz her gün aslında kendimize zarar veriyoruz ama haberimiz yok !!
genel olarak kabul edilen bigbang teorisinin haricinde, yeni dönemde ortaya atılan bir teoriye göre evren 10 boyut ve artı zamanı içinde barındıran bir yapıdan oluşuyor.
m kuramı olarak bilinen bu teoride örnek olarak iki farklı evren genişleyerek birbirlerine yaklaşıyorlar bu yaklaşma çok yavaş oluyor ve trilyonlarca yıl sürüyor ve bir an geliyor ve iki evren birbirleriyle çarpışıyorlar ki işte bu ana big bang diyoruz, işte bu anda ortaya içinde trilyonlarca gezegeni içinde bulunduran evrenler ortaya çıkıyor.
tabi bu patlamayla birlikte evrenler birbirlerinden uzaklaşıyorlar ve trilyonlarca yıl sonra genişleyerek tekrar birbirlerine yaklaşıp çarpıyorlar gibi birşey oluyor.