Fenerbahçe temiz olmayabilir. Trabzonspor da en az Fenerbahçe kadar kirlidir. Daha 10 gün önceki Orduspor maçına bakabilirsiniz. Trabzonspor'un helal puanlarını görmek için. (Ula uşaklar eksuleyun daa)
1. Golde Halil Altıntop, Yalçın Ayhan tarafından tutulmaktadır. Halil içeri sarkar, topu alır, gol vuruşunu yapar. Yalçın Ayhan daha koşmaya yeni başlamıştır. Tutmaz yani.
Penaltı pozisyonunda, Burak Yılmaz arkadan çok ufak bir temas alınca kendini yere bırakır. Kural kitabı "Oyuncunun pozisyonunu bozacak bir müdahale faulu getirir" ve "Ceza sahası olarak belirlenmiş çizgilerin içerisinde yapılacak fauller Penaltı Atışı ile cezalandırılır" der. Burak Yılmaz her iki kuralı da ihlal etmesine rağmen penaltı almayı başarmıştır (Gaziantepspor ve Orduspor maçlarında).
Eğer Burak Yılmaz (Ki Dünya'nın en mükemmel forveti ya sözde) öyle bir müdahale ile yere düşüyorsa, Bilardo oynasın. Hiç değilse "Turn based" oynandığından darbe almaz narin golcü.
4. Golde de ne hikmettir ki Ceza Sahası içerisine yürüyerek giren Burak Yılmaz'ı onca ordusporlu tutmuyor (Dikkat, tutamıyor değil, tutmuyor) içeride bomboş bekleyen Burak Yılmaz da haliyle topa vurup golü atıyor.
Ve bir anektod:
Fenerbahçe bu sene de kafaya oynuyor. Trabzonspor ise, geçen sezonun ilk yarısını 42 puanda bitirirken bu sezonun ilk yarısını 24 puanda bitirmiştir. Madem kafaya oynayabilecek takımsınız, bu sene de oynayın.
Trabzonspor sempazitanı olan ne kadar Fenerbahçe karşıtı varsa eksileyecekler biliyorum. Benim bu iki takımla da alakam yoktur. Ben Eskişehirsporluyum. Eskişehirspor'umun adı da "ÜÇÜNCÜ ŞAHISLAR ÜZERiNDEN" şikeye karışmıştır. Evet. Bu şahıslar derhal kulüple ilişiği kesilmiş ve temizlenmiştir. Buna rağmen, Fenerbahçe'ye direnemeyen (Kişisel hatalarla 2 gol yiyip, skor 2-1 iken bir topu direkten dönen Eskişehirspor'um şikeci ilan edilirken, Fenerbahçe'den 96. dakikada gol yiyip stadı yakma noktasına gelen Gaziantep, bir hafta sonra, ceza sahasının dışından verilen bir penaltıya bir futbolcusuyla dahil itiraz etmediği gibi, 45. dakikada 3-0 geriye düşmesine rağmen taşkınlık yapmamıştır. Bütün bunlar ligin sonucunu değiştirmemiş ve "Tutmamış Şike" şüphesi taşımaktadır. Sadece Eskişehirspor'un direnebildiği (Ki aynı taktikle oynadı Fener maçındakiyle) maçın sonucunda Trabzonspor puan kaybetmiş (Ki Fenerbahçe'ye de aynı şekilde direnen bir Bursaspor var ve maç 0-0 bitmiştir. Trabzonspor ise Buraspor'u mağlup etmiştir. Yani, hemen hemen iki eşit durumda benim takımım Eskişehirspor suçlu olurken, Trabzonspor ve "tayfası" (Gaziantep, Bursa, Buca, Karabük v.b) "SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK" olarak ele alınır. Yazıktır.
Not: Tekrar diyorum eksilenecek bir mesaj ama malesef ki birilerinin görmesi gerekiyor.
Edit: Şimdiden 2 eksi almışım. Noldu? Gerçek bunlar. Açın izleyin maçların özetlerini, gollerini.
2. Edit: isteediğiniz kadar eksiye boğun. Çünkü gerçekler işinize gelmiyor.
bence şu entry ile son nokta koyulmuştur diye düşünüyorum. ama hala fenerbahçe yönetiminin şike yaptığını kabul etmesini bekliyorum. çünkü eğer mahkeme ile sabit olursa iş çok farklı olabilir.
tam tersi fenerbahçe'nin şike yapmadığını kanıtlayan durumdur..
ulan fenerbahçe şike yapsa, herhalde en az 10 puan farkla şampiyon olurdu...
fenerbahçe şike yapsa türkiye kupasını alırdı...
fenerbahçe şike yapsa,son 5 senede 3 şampiyonluğu son anda kaçırmazdı..
fenerbahçe şike yapsa kulübe geldiğinde sapasağlam olan aziz yıldırım,yaşadığı stres yüzünden 3 damarına stent takılan bir diyabet hastası haline gelmezdi..
fenerbahçe şike yapsa, o kadar pahalı transferlere gerek duymaz ve tüm parayı şikeye harcardı..
asıl şikeyi trabzonspor yapmıştır...geçen sene trabzonspor,bir önceki sene de bursaspor ''hatır şikesi'' yapmıştır..
inanmayanlar anadolu kulüplerinin bu iki takıma karşı sergiledikleri oyun ile fenerbahçe'ye sergiledikleri oyun arasındaki farka bakabilirler..
bahsedilen takım fenerbahçe ise yanlıştır. çünkü şike teşebbüsü olsa bile maçlarda şike yapılmadığı ve sahaya yansımadığı aşikardır. şike yapılsaydı şimdiye kadar bu süreç beklenemz fenerbahçe ligden düşürülürdü. onun için fenerbahçe yi ligden düşürmek için gereksiz kamuoyular yaratma çabası içerisinde olmaya gerek yok.
