kabin memurlarından katılım gayet iyi fakat bu açık Part time ekiplerle gideriliyor. şu an için pek aksama yok. fakat ellerinda part time kabin ekibi kalmadığı taktirde (yani gece gibi veya yarın sabah) şirketin ne yapacağı merak konusu ?
ayrıca boş günlerinde olan uçuş ekiplerini arayıp, tehdit ederek uçuşa çağırmaya çalışıyorlar. Hava-iş bu durum hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuş.
mesele sendikaya güvenme veya güvenmeme meselesi değildir. mesele bu virajın geri dönülemeyecek ölçüde önemli olması ve büyük hak kaybına uğrama riskimizdir. aslan arkadaşlarımız gereğini yapacaktır umuyorum.
3 tane yakın arkadaşımın bugün işine gitmediğini öğrendiğim, desteklediğim grev.. Sendikayı aradan çıkarmaya çalışan yarı özel bir kurum düşünülemez... Umarım bu greve katılanları da işten çıkarmak gibi yanlış bir harekete girmez sayın hamdi topçu. Çıkarılan 300 kusür işçinin hakkını savunmak için yapılan bir grevin sonucu yeni işten çıkarmalar olmamalı..
tav: netice itibariyle kalkan her uçak ve seyahat eden her yolcu başına para kazandıkları ve en büyük müşterileri thy olduğu için stratejik ortak oldukları thy'nın grevine karşı gizliden direniyor. grev yapan personele olabilen her türlü yokuşu yapmakta hiçbir beis görmüyorlar. alenen olmasa da mülki idare amirliği vasıtasıyla rampanın kralını yapıyorlar. lakin sorsan öyle birşey yaptıkları yok.
dhmi: hükümet kanadının tutumu neticesinde gayri resmi bir şekilde thy'nı destekliyorlar. sorarsan tarafsız konumdalar.
mülki idare amirliği: hah, işte en büyük rakipleri. güvenlik adı altında kolluk kuvvetleri eşliğinde elden gelen her türlü zorluğu dün geceden beri çıkarıyorlar. önce atatürk havalimanı dış hatlar geliş katında yer alan direniş alanından sürdüler greve giden personeli. zira orası 352 gün boyunca bayrak dikilen yerdi. grev itibariyle gövde gösterisi yapılmaması için oradan greve giden personelin sürülmesi sağlandı. hemde nası. sanki terör eylemi varmışcasına 10'dan (yazıyla on) otobüs dolusu polis apar topar gecenin kör saatinde alana intikal ettirildi. polis dediğim de bildiğin çevik kuvvet, çevik kuvvet özel tim şube personeli. Ellerinde gaz tabancalır, yüzlerinde gaz maskeleri ve gördüğüm en korkunç manzara ise bazı çevik kuvvet polislerinin ellerinde ak-47 kalaşnikof silahlarıyla alanda dolaşıyor oluşuydu. o ne lan. terör eylemini mi bastırmaya geldiniz amk. altı üstü grev yapacak lan bu insanlar, nasıl bir korku sarmışsa thy yönetimini, nasıl bir baskı yapmışlarsa artık adamlar bildiğin toma, gaz tabancası ve ak-47 alıp gelmişler. bir tek otoparkın tepesine ve ramp kulenin tepesine keskin nişancı koymaları eksik kalmış. hey yavrum hey.
biliyorlar çünkü başlarına gelecek olanı, orada eğer ki yüksek sayıda katılımlı greve giden personel girerse göt korkusuyla işe giden personel de vazgeçip greve katılabilir ve domino etkisiyle seferler ardı ardına aksayabilir.
yazık lan, nasıl korkutmuşlar insanların gözlerini. yemin ediyorum belki çoğu işinden gücünden olacak daha da ileri zamanlarda ve bunun bilincinde insanlar. hepsi bunu bilerek bu mücadeleye girişti. para pul değil skinde kimsenin. huzur bırakmamışlar insanlarda. yüzlerinde var o emare. işte bu yüzden greve gitmekte sonuna kadar haklı o insanlar.
hülasa thy'de yedek ve stajyer/sözleşmeli kadrosuyla günü kurtarmaya çalışıyor. grevdekiler de bunun pekâla farkında. hepsi bekliyor bu yüzden. stajyerlerin ve yedeklerin pili bittiğinde esas etkisi çıkacak bu grevin. bekleyip göreceğiz hepbirlikte.
ya, en komik tarafı ise hamdi topçu'nun grev bizi etkilemez diye kaç gündür söylemesine rağmen son gördüğüm tv kanalında 33 saattir uyumadım işimin başındayım ayağı çekmesi. lan madem grevden korkun yok, personeline güveniyorsun git yat evine. yalanını skeyim. biliyorsun ki elinde çomakla beklemezsen mutlaka birileri kayıp verecek ve o kayıplar da öyle ya da böyle sana girecek. bunun bizim literatürümüzde karşılığı göt korkusu. hem personele güven, hem ortalıkta caka sat grev bizi etkilemez diye ama gel de ağla "33 saattir uyumadım işimin başındayım diye" hey yavrum hey.
tekrar belirtiyorum;
ilerleyen günlerde uçuşu olanlar, eğer ki uçuşunuz iptal/tehir edilirse sakın ha grev yapan personele gidip "hmına koduklarım sizin yüzünüzden mağdur olduk" demeyin. Türk Hava Yolları Genel Müdürlük binası Atatürk Hava Limanının epey yakınında. 5dk yürüme mesafesinde. üşenmeyin, gidin oraya ve genel müdürlük binasındaki ilgili birimlerin ağzına sıçın. çünkü sizin mağduriyet sebebiniz oradakilerin burunlarından kıl aldırmaması. astığım astık, kestiğim kestik minvalinden ali kıran başkesen tripleri. ve hakkınızı arayın "lan hmına goduklarım grevi biliyordunuz, etkilemez bizi diye rüzgar yapıyordunuz da benim uçuşum niden iptal/tehir edildi" diye hesap sorun. "Madem ben mağdur oldum, mağduriyetimi gider, ama başka havayoluyla varış noktama varmamı sağla, ama yatı/iaşe giderlerimi karşıla" diye basın fırçanızı. Hakkınızı arayın, alın.
Sakın ha sakın bina girişindeki çadırda grev yapanlara gidip de serzenişte bulunmayın. Onlar da tıpkı sizin gibi thy tarafından mağdur edilen/edilmeye çalışılan insanlar ve yaptıkları sadece hakkını aramak. imkanları kısıtlı olduğu için var olan imkânlarını kullanıyorlar.
Grevi beğenmeyin, tabiatınıza uygun bulmayın önemli değil. Greve gidenlere saygı duyun sadece.
din devletine giden ülkenin en büyük havayolunu pasifize etme çabalarına karşı direniştir.
amaç hosteslere ve kadın çalışanlara, arap havayollarında bile olmayan çarşaf taktırmaktır. üstelik uluslararası havayolları kurallarını da hiçe sayarak. ruj filan işin başlangıcı. tepki gelince hop geri vites. neymiş alt yöneticiler karar almışmış.. elin yobazını, sığ kafalısını yandaşlıktan alırsan şirkete aha böyle şirket imajını siker atar.
Bir ara savaş uçağımız düşürülmüştü ne oldu? haberlerde göremezsiniz... Mavi marmara'da onlarca sivil vatandaşımız ölmüştü ne oldu? haberlerde göremezsiniz.. Hatayda ki patlamada yüzlerce insan öldü ve bu patlamanın olcağı aylar öncesinden bilinen gerçekti, ne oldu? haberlerde bunlarıda göremezsiniz.. Yeter artık.. Sesini duyurmaya çalışanları susturan güce sahip insanlara boyun eğmek yok.. sessiz kalma sözlük !
düşürülen frekans sayıları
artırılan polis baskısı
paçalar tutuşmaya devam ediyor. grevde 2. gün ve ulaşılan sayı şimdilik 1300 kişi civarı.
birileri diyor ki grev thy\'nı etkilemedi. kalkışlar tam zamanlı ve normalden sorunsuz. zaten bu konuşmadan da bir şeylerin ters gittiğini anlayabiliyoruz. normalden sorunsuz diyorsa -ki bilen bilir ahl\'da bir ara sabah rötarsız uçak kaldıramayan thy efsanesi meşhurdu- normal zamandaki yoğunlukla her türlü sorun çıkması beklenirdi. ee sorun yok neden peki?
nedeni gayet basit. şark kurnazı thy yönetimi muhtemelen grev için personelinin %25 kadarının işe gelmeyeceği üzerinden hareketle 15 mayıs ve sonrasındaki frekans sayısını -özellikle iç hat uçuşlarında- azaltma yoluna gitti. böylelikle dış hatlar sorunsuz, iç hatlarda da asgari düzeyde sıkıntıyla sorunu bertaraf etmeyi planladı.
grev sürecinde yeni personel alamayacağı için iş yükünü azaltarak yoğunluğu dış hat uçuşlarında tutmak suretiyle grev yapan personeli yıldırma yoluna gitti. bunlar tastamam benim düşüncelerim.
aga şöyle bir durum var belirteyim. 15 ağustos 2012\'den beri oradayım. havalimanında çalışmaya başladığımda thy\'da 185-190 arası bir uçak mevcudu vardı. şu an 225-230 arası bir filoya sahipler. tam 9 ayda 40 kadar artış olmuş filoda. yani 1 ayda ortalama 4 uçak teslim alıyorlar. bir uçağın faal kullanımı için kabaca 10 pilot ve 25 kabin memuru/steward\'a ihtiyaçları var ki yedekleri hariç.
türkçe karşılığıyla 1 ayda 40 pilot ve 100 kabin memuru/steward ihtiyaçları doğuyor.
hali hazırda 2.000 civarı pilot ve 6.000 civarı kabin memuru/steward personelleri var. bunların 1.300 kadarı grevde.
grevdekiler kararlı oldukları takdirde orta ve uzun vadede thy aleyhine sonuçlanacaktır tablo. zira uçakları yerde tutmak için satın almadılar ve parası çoktan ödenen uçaklar da haliyle teslim edilmeye devam ediyor. thy\'nin 7 yıllık planına göre teslim alınacak 278 uçak daha var ve ortalamada yine ayda 4 ve üzeri uçak teslim alacak.
aldığı uçakların hepsini çalıştırmaya yetecek yeterli sayıda personeli olmayınca haliyle o uçakları bi tarafına sokamaz. ayda 4 uçak aga, park alanı yok ahl\'da, bir kısım operasyonları aylardır saw üzerinden yapması da nafile. yıl sonuna kadar 32 uçak daha gelecek. 320 pilot, 800 kabin memuru/steward ihtiyacı doğacak.
o yüzden güzel insanlar, aranızdan biri olmasam da, yüreğim sizinle.
direnin,
aylardır söylediğiniz gibi,
direnen kazanır.
neyin grevi bu tam dünya nın en iyi hava yollarında birisi diyoruz adamlar grev yapıyorlar. tekrar soruyorum neyin grevi bu maaş mı beğenmiyorlar çalışma şartlarını mı? nedir bunun sebebi?
Hıcbır sey yokmus gıbı davranmaya devam etsınler.dırenısımız devam edıyor.tek bır memurun bıle eksıklıgı ekıp tahsıs ıcın demek olduguNu ancak sektorun ıcınde olanlarlar anlar.bız sadece hakkımızı ıstıyoruz.guvenlı ucus ıstıyoruz.yarın yıne meydanda olacagız.thy'de calısıp burda yazan ve grevden rahatsız olanlar var.gercekten tam bır yalakasınız! Bu arada. Sosyal medyanın gucunu gormus olduk.sozluktende greve destek olan bıze mesaj atıp destegını belırten yazarlarada cok tesekkurler.
Tamamen objektif bir gorus yazisidir. Subjektiflikten kurtulamayanlarda sanci yapabilir.
Bilindigi uzere her k/m'u universite mezunu degildir. Her purser her amir de universite mezunu degildir. Halen bile ingilizcesi iyi olup psikoloji sinavini atlatan kisilerin k/m olarak ise alindigi bir kurumdur thy. Universite zorunlulugu şart kosulmamaktadir. Ki meslek yuksek okulu dahi acilmis, ilk mezunlarini vermistir.
Emek, hak, grev, sendika diye yirtinanlar oyle bir psikolojiye burunmusler ki onlarin dusuncelerine karsiysaniz en buyuk orospu cocugu siz oluyorsunuz. En buyuk hak dusmani, emek hirsizi, sendika karsiti siz oluyorsunuz.
ikinci paragrafta yazdigim gibi, bazi egitimlerin eksikligi sorunlar silsilesi olusturabiliyor. Soyle ki;
Greve katilan sayisi 2.000 kisi ve uzerinde deniliyor. Burada baz alinan 2.000 kisinin zaten 305 i onceden atilmis kisiler. Bunlara ilaveten diger sendikalardan greve destek olmaya gelmis insanlar var. Nakliyeciler sendikasi destek icin gelmisti mesela ne alaka? Bunun yaninda yine esini dostunu yalniz birakmayan insanlar var. Oyle sanildigi gibi bin kisilik bir grev toplulugu olusmadi. Olusamadi. Maalesef. Greve katilan her k/m icin neredeyse davul zurna oynatacaklar o kadar katilim az ki. Ve de onlara inananlarin azligi yildirmiyor onlari.
Sagda solda isverenin teklifi ve sendikanin talepleriyle alakali argumanlar dolasiyor. Oyle salak insanlar var ki internette olan herseyin %100 dogruluguna inanabiliyor. Sendika kendisine yanci bulabilmek icin cabaliyor yazik.
Lufthansa grev yapti 1.700 ucusun sadece 32 si gerceklesti. Neden? Cunku insanlarin sendikaya inanclari ve guvenleri tam. Sendikanin arkalarindan is cevirmeyecegini biliyor. Sendikanin rusvet yemeyecegini de biliyor. Bunu bilen alman. Ya turk?
1 yil oncesine baktigimizda sendikanin gazina gelenler ne oldu? Hangisinin avukatlik ucretleri ustlenildi? Alana gelen ucus ekiplerine sozlu tahriklerle işe gitmemelerini soyleyen sendika sozcusu işe gitmeyen k/m'nin isten atildigini duyunca ne tepki verdi? Acaba umurumda oldu mu? isten atilanin rahatca oderim diye girdigi ve kendisine bagladigi ekonomik prangalardan nasil kurtuldugunu ya da ne hale geldigi cok merak etti mi sendika? Hic zannetmiyorum.
305 kisi arasinda ne kadari masum ben bilemem. Lakin davalarin dosyalarinda celiskili saglik raporlari olan bir cok k/m var ki bu da onlari art niyetli yapiyor. Elbette bu atilma sebebi degil ama goruldugu uzere isveren acimiyor.
Bugune geldigimizde 16.000 calisani icin masaya oturan isveren, onune sunulan 305 kisinin ise iadesiyle karsilasinca ve de diretildigini gorunce uzlasmadan cekiliyor.
Sendika 305 kisi icin bugune kadar somut ne yapmis? Sendikanin aslinda 305 kisiyi dusundugu bile yok. 1 yil once ayaklar altina serilen sendikanin simdi ayaga kalkma cabasidir bu grev. Eski otoritesini kazanma cabasidir, yitip giden itibarini kazanma grevidir bu grev.
Emege verilen degerden, isciye verilen kiymetten, hakka verilen onemden dolayi degil 27 yildir sendika baskaninin o koltukta durmasinin sebebi.
Yazili mecralara ve tv yayinlarina baktigimizda yine bu grevin cok zayif kaldigini farkedebiliyoruz. Keske daha dik, daha onurlu, daha saglam bir sendika olsaydi da boyle yetim gibi sahipsiz kalmayip herkesler tarafindan sahiplenilseydi bu grev.
Buradaki en buyuk nefretim sendikaya. Ve de sendikanin yalanlarina alet olan herkese.
yönetimin katılmayan çalışanlara daha şefkatli olacağı beyanıyla beklenen etkiyi yaratmamış grevdir.
katılmayan birçok çalışana zam yapılmış ve prim verilmiştir.
kişi sendikaya güvenmiyor diye patronuna ses etmek istemiyorsa kendi tercihidir. lakin bugün grev kırıcı konumundaki işe giden k/m ve kokpit personeli madem sendikaya güvenmiyor neden sendikadaki üyeliklerini iptal ettirmiyorlar sorusu gelir akıllara ister istemez. madem şirketini çok seviyor o personel ayrılsın sendikadan, böylelikle grev kırıcı olmaz.
ama biliyor eğer sendikalı olmazsa grev hitamı tis imzalandığında bi skim alamayacağını. tamamen çok sevdiği şirketinin(!) kendisine hem manevi hem de maddi olarak iş hayatını zindan edeceğini. o yüzden nalıncı keseri gibi işine geldiği yerden yontuyor.
Sendika olduğu için grev zamanında greve katılmasa bile şirket sike sike tis'e yakın haklar sağlayacak kendisine biliyor. O yüzden geçiniz bu sendikaya güvenmiyorum edebiyatını.
Başbakanı sevmiyorum, istemiyorum diyor ülkenin büyük kısmı sorsan lakin bakıyorum ülke vatandaşlığından ayrılan yok. neden acaba?
Sebebi malum.
bu da eşdeğer bir tutum.
geçiniz bu ikiyüzlülük tafralarını. sanki sendika başkanını ben seçiyorum dışarıdan destekleyen biri olarak. uçucu personel olarak bi zahmet götünü kaldırıp sendika başkanlık seçimlerine katılsaymış o zaman. 27 yıldır atilay ayçin hiç birinin beğenmemesine/istememesine rağmen orada duruyorsa kalkıp hiçbir uçucu personelin "yaa bu herif ağa olmuş, keyfine bakıyoruz" falan demesin. bu memlekette beşiktaş kulübü bile yıldırım demirören gibi bir adamdan bir şekilde kurtulduysa hava-iş dediğin sendika atilay ayçin'den her türlü kurtulurdu 10 yılda.
sendikaları şu anki bulundukları konum itibariyle -siyasete karşı sürekli muhalif- işlevselliğini ben de sorguluyorum ve çoğunlukla faydasız buluyorum. şu memlekette az buçuk işini yapan 3-5 sendikacı vardır yoktur. demiyorum ki atilay ayçin süt kuzusu biridir ama çoğunluk için görebildiğim kadarıyla iyi işler yapmaya çalışıyor.
305'den ziyade münferiden işten çıkartılanlar konusunda keyfi davranmıştır. eğer ki iyi bir tazminat söz konusu değilse pek de ilgilenmemiştir bireysel sorunlarla. 305 konusunda ise esip gürlemeyin. iş mahkemeleri ve temyiz sürecinde yargıtay bile o insanlara çatır çatır işe iade verirken o çok sevilen şirket thy(!) halen işe geri almamakta diretiyorsa atilay ayçin de onlar adına müspet bir gelişme olmamasını gayette koz olarak kullanır.
geçen yıl 29 mayıs bir nevi sendikanın kendi bacağına sıkmasıdır. bunu neredeyse bütün personel biliyor. ha şu da var, o personel yasal haklarını alıp işe gitmediklerinde zaten böyle bir ihtimalin olabileceğini biliyordu ve bunu göze alarak gittiler. gitmeseydiler eğer bugün bu grev yapılıyor olamazdı. yarın da en kaba tabirle konuşuyorum kusura bakmasın kimse, bu grev kırıcı abiler ablalar anaları sikilse bile çıkıp gık diyemeyecek konumda olurdu.
o yüzden o şirketini çok seven grev kırıcıları(!) bana sorarsanız kalkıp o 305 kişinin sıçtığı boku yemekten taşaklarını emmeye değin her türlü muameleyi yapmak durumundadır. buna sendikadakiler de dahil. nitekim bugün sendika halen inatla o 305 kişi için mücadele verirken, 305 sayesinde halen çeşitli haklarını kullanabilen kitle maalesef ki onlara en büyük ihaneti yapmakta herhangi bir beis görmemektedir. borcu harcı yarağı küreği olan gerçekten çalışmak zorunda olan insan yok mu içlerinde. var, yığınla, saygı duyarım bu tercihlerine.
bakın grev kırıcı olup da uçuştan döndüğünde grev alanına gelen uçucular var. en azından onlar kadar cesur olabilseler ya.
kaptanlar artık seferlerde adlarını söylemiyor klasik anonslarda. 1. kaptan ve 2. kaptan diyor. götü yemiyor hiç birinin adını söylemeye. neden acaba?
Sendikayı ve idare şeklini sev sevme skimizde değil. 305 kişi için sendika bir skim yapmadı deme sakın. sendika o 305 kişi için 1 yıldır diretiyor. her türlü yasal merciide hakkını arıyor. lakin o çok sevilen şirketin yaptıkları ortada. buna rağmen şu durumda sendikayı bahane etmek fazlasıyla ucuz bir numara.
yine de kendince haklı sebepleri olanlara kızmıyoruz, sövmüyoruz. grev hakkıyla başarılı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. önceki entry'de belirttiğim üzere bu grev lufthansa'daki grev misali öyle şak diye etki göstermeyecek. zira uzun vadede etkisini hissettirecek. yaz sezonu açılıyor ve frekans yükseltmeleri başladığında işin rengi piyasaya çıkacaktır.
ps: lufthansa konusunda da aydınlatayım. lufthansa 33.000 çalışanı olan bir şirket ve şirket içerisindeki her bölümün neredeyse sendikası var. açın bakın geçen yıl sendikal grevlerden kafayı kaldırabilmişlermi diye. ocak ayında güvenlikçiler şubat'ta harakat mart'ta kabin nisanda kokpit derken geçen yıl neredeyse grev yaşamadıkları ay yoktu. o yüzden biliyorlar başlarına geleceği. orada sayının pek bir önemi yok. 300 kişilik birim eğer sendikalıysa ve konumları ciddi anlamda iş durduruyorsa lufthansa sike sike toplu sözleşmeye yanaşıyor. oradaki sendikaların müthiş başarılı olmasıyla pek alakası yok durumun. oradaki çalışanların birbirlerinin hakkını gözetmesinden kaynaklı.
mabadınıza selam ettirmeyin gece gece.
bu grevle ilgili önemli olan bir nokta var.
o insanın biyolojisini bozan mıdır nedir 9 saat çalışmayı geçtim, özel sektörde sigortasız 12 saat çalışanlar var.
grev yapamayanlar.
thy çalışanları grev yapabiliyor. diğerleri ne alemde, o 12 saat çalışan, sigortası dahi olmayan, bilinçsiz ve bilinçlilerin de umrunda olmayanlar?
bu olayda beni düşündüren bu oldu. kanun maddelerini sıralayıp haklarını aramaları güzel. haklarını biliyorlar da arıyorlar.
ruj meselesinden çok öte bir şey bu.
greve gidemeyenler, iş bırakmaya kalktıklarında tazminatsız kapının önüne koyulanlar için ayaklanılsın bir de. o zaman işte 'içler acısı' hali herkes görecektir.
thy çalışanları acaba kendi olayları hallolunca, bu 12 saat çalışanlara vah vah demekten ötsini yapacaklar mı? destek beklerken, diğer iş kollarında sürünenlere destek vermekle ilgili birkaç kelime ediyorlar mı?
bu ülkede yanlış olan, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı.
kendi iş kolu haricinde kimseyi desteklemezsen, ilgilenmez veya gündeme getirmezsen, böyle grev yaptığında da başkaları işine bak kardeşim der.
çevreye duyarlı olacaksın ki destek bekleyesin. herkes ayrılıp grev yapsa kaç yazar. anca birkaç binlik çalışan istediğinin yarısından azını alır ve susar. önemli olan; toplumun dayanışmasıdır, milyonlarca çalışanın standartlarının yükselmesidir,
toplumca duyarlı olmaktır. seni ilgilendirmeyene de gerektiğinde destek olmaktır.
gayet başarılı şekilde ilerleyen grevdir. gerek hamdi topçu'nun skyturk360 kanalında twitter üzerinden sorulan sorulara verdiği mesnedsiz tastamam uydurma cevaplardan gerek hali hazırda uçuşa giden grev kırıcı personelden anlaşılabilir bir durumdur.
en başta söylediğim gibi, grev 3 günde işvereni dize getirmeyecek, etkisi süresi uzadıkça kendini kat be kat hissettirecektir.
tekrar belirteyim. thy her ay 4 tayyare teslim alıyor ortalama. yıl sonuna değin 30 yeni uçuş noktası daha açacaklar. şu an zaten kör topal ilerliyorlar. artık işe yeni personel alma gibi bir lüksleri de olmadığı için paşalar gibi uzlaşmaya mahkumdurlar.
çok çok yapabilecekleri var olan ve teslim alınan uçakların bir kısmını park edip wet-lease uçak ve personel kiralama yoluna gitmektir ki o da çok çok anadolujet/sunexpress filosunu komple alsa yine yetersiz kalır.
en çok güldüğüm durum ise, hamdi topçu'nun dün akşam skyturk360 yayınında "işyerini, işçisini seven bir sendika başkanı gelsin" cümlesiydi.
allah söyletmiş işte. dertleri tastamam sendikanın başındaki kişinin gidip kendilerinden birinin sendikanın başına geçmesi.
en çok acıdığım da vicdanı sızlamadan uçuşa gidenler. anam o 305 bugün yarın grev yapabilesiniz diye kendini ateşe attı ve bugün bu grev kırıcılar kendi kader arkadaşlarını, meslektaşlarını yarı yolda bırakıyorlar. 305'den biri olsam bir daha o kişilerle beraber çalışmazdım muhtemelen.
greve karşı olanlara dün akşam twitter vasıtasıyla sorduğum soruyu tekrarlıyorum, bana bunu cevaplayabilene saygılarımı sunarım.
hamdi topçunun beyanatı üzerine sordum bu soruyu.
"305 kişi yüzünden 100'den fazla sefer aksadı/iptal oldu, 100,000 kişi mağdur edildi, thy 2 milyon dolara yakın zarar etti"
aynen böyle söyledi ve ben de buna istinaden şöyle sordum;
- madem 305 kişi 100 sefer aksatıp/iptal ettirdi, 100,000 kişiyi mağdur etti, 2 milyon dolar zarar verdi şirkete, greve giden size göre 209 kişi nasıl oluyor da herhangi bir aksaklığa sebep vermiyor, nasıl oluyor da tüm işler/seferler pür-i pâk sorunsuz ilerliyor?
yine söylüyorum, sendikanın başkanını beğenme, işleyişini, yönetim tarzını beğenme umurumuz değil lakin o sendika beğen ya da beğenme darba zamanlarında bile emek düşmanlarına karşı senin hakkını savundu bugün de senin hakkını savunuyor. sendikayı işlevsizleştirirsen diğer havayolu firmaları çalışanlarından hiçbir farkın kalmayacak. 25. dönem toplu iş sözleşmesi diye birşey olmayacak da belki de. merak eden gidip sxs/kk/8q/pc uçucularına sorabilir.
son olarak;
zafer inananlarındır.
inandığınız yolda başarılar.
not: grevin bir başka boyutu da 1.200 çevik kuvvetin halinden o denli memnun olması. hepsi halinden ve grevcilerden o kadar memnun ki grev 2 yıl sürse hiç şikâyet etmeyecek vaziyetteler. sorunsuz grevci, sorunsuz mesai. şaşkınlar haliyle. daha önce görmemişler böyle eylem ve eylemci. o yüzden onlar bitmesin istiyor grevi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın thy kurumuna hakkını helal etmeme sebebi olmuş grevdir. bilmeyende thy ye deve bağışladı zanneder. sayın bakan; kimin hakkını helal etmiyorsunuz?