hani derler ya insanın adı çıkacağına canı çıksın diye, bizim lincoln ün de bir adı çıkmış kendini atıyor diye, adamı öldürseler hakem "kalk yerden bişey yok" diyecek...
hakemin çok kötü yönettiği bir maç olmuştur. ama sonuçta kızılmaması gerekir. tarafsız davranan bir cüneyt çakır ın 6 hafta ceza aldığını göz önüne alırsak bunların çok doğal olduğunu anlarız. lincoln güçsüz bir görüntü vermesine rağmen bir pozisyonda penaltısı yenmiştir. kendini atmamış gerçekten orantısız bir güç kullanılarak düşürülmüştür. hakem efendi bunu es geçmiştir. ama sonuçta galatasarayın 1-0 kazanarak 3 puanı aldığı maçtır. şimdi diğerleri düşünsün.
lincoln'ün kendisine dokunulmayan pozisyonlarda kendisini ne kadar ustaca yere bıraktığını, sakatlık numaraları yaptığını görmemize neden olmuş maçtır. hakem takdir haklarını tamamen Gs'den yana kullansa da kötü maç olmuştur. galatasaray'ın en başarılı oyuncusu ise kalecisi olmuştur. Gs için önemli bir deplasman galibiyetidir.
24 şubat 2008 GALATASARAY KASIMPAŞA maçı'ndan sonra kaleyi devralan aykut erçetin bildiğiniz gibi 27 subat 2008 galatasaray fenerbahce maci'nda kaleyi korumuş ve galatasaray ümit karan'ın 90+2'de attığı gol ile fortis türkiye kupası'nda yarı finale çıkmıştı. galatasaray yendiği ve tur atladığı için kazanan takım bozulmadı. kazanan takım bozulmayınca da aykut erçetin kaleyi korumaya devam etti. bu maçta da kaleyi koruyan aykut inanılmaz kurtarışlar yaptı ve galatasaray'ın kazanmasında büyük pay sahibi oldu fakat ümit karan'ın 90+2. dakikada fenerbahçe'ye attığı gol olmasa aykut ne kalede olurdu ne de galatasaray bu maçı kazanabilirdi.
gitmek için aradığım bir arkadaşı saat 17.00 civarında buldum ve stada gitmek üzere yola çıkdık. saat 19.45 gibi stada ulaştık. sanmayın ki öle boş boş dolaştıkda ondan stada maçın 2. yarısında yetiştik. bahçelievlerden yenikent e bu kadar sürede gidiliyormuş biz nerden bilelim. neyse maçın ikinci yarısını izleriz diyerekten otobüsten indik ve 20 dakika stada yürüdük. stada giden bi otobüste yok yani. yanından geçiliyor sadece. sonra stad giriş kapılarına baktık ki kapılar kapalı. stad ne kadar boş ne kadar dolu bilmiyorum, niye içeri alınmadı biletleri ellerinde olan insanlar bilmiyorum ama dönüş ile birlikte 3 saat çileli bir yolculuğu göze alıp gittiğimiz maça giremedik sonuçta. böle zevk mi olur anasını satayım. sonra ankaraspor un taraftarı yok derler, tabi olmaz. adam 2 saat yol gelsin maç izlemek için sen maç başladı diye alma stada.(ben galatasaraylıyım övünmek gibi olmasın ama ankaraspor un olmayan taraftarı adına konuştum.)
Şimdi biraz hakemle ilgili konuşmak lazım. Lincoln bazı pozisyonlarda kendini atabiliyor da bu kadar mı olur? Herife tekme atıyorlar senden ses yok. içine ettin maçın. Galatasaray iyi oynamadı tabi bu bir gerçek. Yalnız ümit karan da nasıl bir galatasaraylı olduğunu gösterdi.
bir maç bu kadar zevksiz olabilir.
konuşulacak tek şey aykut erçetin'dir. mükemmel performans göstermeye devam ediyor. orkun'u galatasaray'da , volkan'ı milli takımda yedek yapar.
mental sorunun sadece kalli de olmadığının farkına vardığım maç. kalli nin yerindeki yardımcı hoca - artık her kimse - ümit karan ı çıkartıp yerine bouzid i oyun almıştır. ulan ümit karan ın ölüsü bile bouzid den iyi defans yapar ki normalde de ümit karan defansına yardıma gelen ender forvet oyuncularındandır zaten.
gs nin son dakika gol yiyip her şeyi berbat edebileceğini düşündüğüm maç. dayanın lan...
post match edit: HELAL OLSUN AYKUT A. kendisine olan eleştirilerimi birbir yedirdi bana. bu adamın yeteneği harbiden varmış. ama ötekisi * hakkındaki görüşlerim hiçbir zaman değişmez
kalli'nin ''torunum doğdu ona gidicem ama gelicem sonra merak etmeyin'' diye gidip, torununa fazla ilgi göstermesinden mütevellit kendine bakmaması dolayısıyla hasta olup takımının başında olamadığı maçtır. ''öldü de bize mi söylemiyorlar lan'' şeklinde diyaloglara sebebiyet vermiştir bu gidip de dönmeyişi.