istanbul inönü stadyumu'nda son dünya ve avrupa şampiyonunu ağırladığımız hazırlık maçıdır. bildiğiniz gibi yazın euro 2000'den sonra milli takım'daki görevini bırakıp fenerbahçe'nin başına geçen mustafa denizli'nin yerine epey tartışılan bir isim olan şenol güneş geçmiştir. biz türklerin pek sevdiği anlık gaza gelmeler bu maç öncesinde de kendini göstermiştir ve euro 2000'in çeyrek final gazı ve dünya kupası eleme gruplarındaki nispeten iyi performanstan sonra muhterem spor yazarlarımız klasik "fransa'ya türk gücünü göstereceğiz" minvalinde içi boş sallamalarla gene kamuoyuna gazı pompalamıştır.
velhasıl a milli takım bu maçta sahada adeta ruh gibi gezinmiş, ilk yarıda o zamanlar gaziantepspor forması giyen fatih tekke'nin değerlendiremediği bir pozisyondan sonra david trezeguet'den, sylvain wiltord'dan ve johan micoud'dan ceza sahası dışından mükemmel bir aşırtma vuruş golü olmak üzere 3 gol yemiş, ikinci yarıda da psg'nin çılgın kanatçısı* ve 3 hafta önceki 7-2'lik psg-rosenborg maçında rakibi duman eden laurent robert oyuna girdikten sonra ondan da çaprazdan sert bir vuruşla 4.'yü yiyip sahadan 0-4 gibi kepaze bir skorla mağlup ayrılmıştır. a milli takımın hazırlık maçlarında gösterdiği nefis(!) performans burada da sürmüştür, ama şu da belirtilmelidir fransa euro 2000'in flaş ekibi portekiz'i de 2001 yılında eurosport'tan canlı yayınlanan stade de france'daki bir hazırlık maçında 4-0 yenmekle kalmayıp öyle bir perişan etmişti ki biz acımıştık yıldızlar topluluğunun düştüğü hallere.
şenol güneş'e her fırsatta giydirip de milli takımı yere göğe sığdıramayan spor yazarlarımız da kendilerinden bekleneni yaparak 180 derece dönmüş ve bu takımdan cacık olmayacağını ima etmişlerdir. fransa 9 ekim 1996'da a millilerimizi 4-0 yendikten sonra psg de günler sonra galatasaray'ı 4-0 mağlup etmiş, 4 yıl sonra oynanan bu maçta da fransızların bize uyguladığı 4-0'lık tarife bozulmamış oluyordu. sonraları ise bu şenol güneş'le kör topal 2002 dünya kupası'na katılmayı başaran a milli takım orada da enteresan bir 3.'lük elde ediyor ve karşıtlarını çıldırtmaya devam ediyordu. ben şunu iddia ederim, fransa'nın bizi top ettiğı bu maç bizi 48 yıl aradan sonra bir dünya kupası'na yollayan maçtır, bu maçta yediğimiz tokatla aklımız başımıza gelmiştir ve bizden kat be kat iyi top oynayan slovakya'yı skora yönelik futbolla geride bırakıp 2. olmayı başarmışızdır. fatih terim'in 2005'ten beridir oturtamadığı(!) bir sistem olduğunu varsayarsak şenol güneş'e biraz haksızlık yapıldığı yanlış olmaz. ama çıldırttığı an çok muydu? epey fazla...
