maçı izlemedim. daha doğrusu izleyemedim. spormax veriyormuş sanırım. o da uyduda var diye biliyorum. eğer evimde uydu olsa hasta bir fenerbahçeli olaraktan illa ki izlerdim maçı.
ancak türkiye'de taraftarlığın ulaştığı noktayı berbat görüyorum. ancak bunda en az suçlu olanlar da taraftarlardır biliyor musunuz? en azından bence öyle.
yöneticisi ortamı gerer; köşe yazarı ortamı gerer, spor müdürü ortamı gerer, hadi onları geçtim iki kelimeyi bir araya getiremeyen, türkiye'nin cumhurbaşkanını başbakanını bilmeyenler bile kendilerince taraftarlık taslar ortamı gerer, ondan sonra ne olur? davul gibi gerilen taraftarlar birbirine girer.
peki sonuç?
o taraftarların kafası gözü yarılır; belki canından olur, "biz bu takım için icabında canımızı veririz babaaaaa" diye kendilerini delikanlıdan sayarlar-ki kimsenin de delikanlılığına laf atmıyorum- ama yukarıda saydığım o zat-ı şahanelere giren çıkar olur mu? olmaz.
sen ben geceyi acil yardımda geçiririz; belki yoğun bakımda geçiririz, hatta belki sabaha bile çıkamadan hakk'ın rahmetine kavuşuruz, ama o paşazadeler ossura ossura uyurlar sıcacık yataklarında.
"ben bunu yaptım ama sen de bunu yaptın, nabeeeeer" tarzı sidik yarışı mantıkla da bu iş çözülmez.
işi oraya götürürsek benim de yazacağım çok şeyler çıkar.
19 mayıs 2007'de ali sami yen'de oynanan maçı yazarım; hani sahaya 4300 tane pet şişenin atıldığı, ardından golleri atıp da içindeki suları içtiğimiz maç
2006'da manisa'da oynanan vestel manisaspor-fenerbahçe maçında fenerbahçeli taraftarların üstlerine çıkış kapılarının kilitlenip kadın-erkek çoluk-çocuk ayırt etmeksizin tekme tokat girişildiği maç
vs vs vs
hep bir geriye dönük çabayla hiçbir yere varamayız, sadece bizi salak-sapalak nedenlerle birbirimize düşürmek isteyenlerin ekmeklerine yağ süreriz.
fenerbahçeli miyim?
evet, hem de koyu bir şekilde
fenerbahçe'yi seviyor muyum?
evet, hem de çooooook
da bilader, benim ekmeğimi suyumu fenerbahçe mi veriyor yahu?
niye kavgalara balıklama atlayayım?
niye sahalara salonlara dalayım?
niye maçlara cebimde kelebeklerle gideyim?
ve daha üretebileceğimiz bir çok gerekçe
ancaaaaaaaaaaaaaaak
şurası da bir gerçektir ki
masum değiliz, hiçbirimiz
"mal bulmuş mağribi" gibi fenerbahçe'ye, fenerbahçeli taraftarlara saldırmadan önce kendi geçmişimize de bir bakalım
sanki bu memlekette herkes abdest suyuyla yıkandı da anasını satayım, bir fenerbahçe taraftarı pis
yok öyle şey...
ben unutmadım kadıköydeki fb-bjk maçında bjkliler tarafından kendisine atılan yabancı madde sonucu kafası yarılan kız arkadaşımı(sevgilim değil bu arada, sadece bir arkadaş)
herkes iğneyi kendine batırsın, sonra çuvaldızı batırırsınız fenerbahçe'ye
olay ile ilgili görüntülere gelince
1- sadece sahaya atlıyorsan değil; eğer ki kavga atılıyorsan, geri adım atmayacaksın, karşındaki kim olursa olsun, ne yalan söyliyim o geri geri giden arkadaşın hali gerçekten çok komikti, çok güldüm...
2- fenerbahçe soyunma odasına giderken basketbolculardan biri bir gs taraftarını yumrukluyor; onun yerinde ben olsam ben de sinirime hakim olamaz patlatırdım bir tane, hatta sahaya girenlerden birine bile girişebilirdim belki
de
onlarca kişinin günahı da o adamcağızın üzerine kaldı, bir yandan da ona yanıyorum
belki o adam maç boyu hiç küfür etmemişti, gerçi kendisine küfür edildiği için o basketbolcu yumruk atmış deniyor ama bilemem tabi, varsayımlar üzerine yorum yapmam ben
ya da bütün maç takımını adam gibi destekledi de o olayların heyecanıyla bastı küfrü yedi yumruğu vs vs vs
şimdi anlatmak istediğim anlaşıldı mı?
filler tepişiyor, biz çimenler de ezişiyoruz
hala milletçe mantıklı davranmayı öğrenemedik, hep duygularımızla hareket ediyoruz
galatasaray'ın bu yıl itibariyle kendi bütçesinin en az 3 katı fazla olan fb ülkeri hayvani bir müdafa yaparak yendiği, baştan sona heyecan içinde geçen 2 uzatmalı müthiş maç.
galatasaray hep önde götürdüğü maçta zaman zaman hücumda tıkansa da asla geri adım atmadı. normal sürenin sonunda washington ve wilkinson'la üst üste kaçan 2 hızlı hücum maçın uzamasına sebep oldu. uzatmalarda fb bir hamle yapsa da murat kaya'nın ve evren'in üçlükleri "bu maçı alamayacaksınız" mesajını verdi ve sonunda hakeden taraf maçı kazandı.
olaylara gelince; 10000 taraftarın maç boyu müthiş bir şekilde takımını desteklediği ve galibiyete büyük katkı yaptığı bu mükemmel gecede 2-3 çapulcunun sahaya dalıp sahte kabadayılık yapma hevesi keyifleri kaçırdı. ancak 40 dakika boyunca tek bir küfür dahi etmeden sadece takımını destekleyen seyircinin bir anda kendi kendine galeyana geldiğini düşünmek de yanlış olur. fenerlilerin her sene yaptığı bir şey bu. önce sinsice tahrik edip olaylara çanak tutuyor, sonra da içeri kaçıp "salon boşalmazsa çıkmayız" diye ağlıyorlar. neyse ki bu kez boşalan salon değil de başka bişey oldu!
not: o değil de, giri gittikçe holiganlaştı lan... çok nazik başlamıştım halbuki ama olsun gaari napam.
55 bin kişinin yaptığı baskıyı 500 1000 kişiyle yapmaya çalışan galatasaraylıların yaptıklarının görüldüğü maç.aciz duruma düşüp neler yaptıklarını gördük.federasyon bakalım kaç maç ceza verecek?akıllı olun 2. devre 6eliyoruz!
yine şaşırtmayan maçtır. galatasaray taraftarı ne kadar zekaya sahip olduğunu zaten futboldaki derbilerde gösteriyor.2007 de ki kara leke maçı unutup bu seneki derbide olanları olaydan bile sayabiliyorlar.şu unutulmasın, sporun her alanında gs fenerbahçeyi ancak böyle bir maçtan sonra yenebilir.ben bu kadar ezik bir taraftar topluluğu görmedim arkadaş.
malum yerlerden kan aldığımız maç. kendi yaptıkları hayvanlıkları pek çabuk unutan fenerlilerin * zırıldakıları maç. kanırttığımız maç. sarsılarak boşaldığımız maç.
televizyondan canlı olarak izleme fırsatı bulamayanların sözlükten kanlı canlı takip ettiği maç. maç bitti hala takip ediyorum. şu dakikalarda fenerbahçeli yazarlar acılarını paylaşıyorlar. zevkle takibe devam.
son çeyrekteki oyununu ilk uzatmaya da taşıyan fenerbahçe ülker ilk uzatmada galibiyeti kaçırdı.son uzatmada hücumda aceleci ve yanlış şut tercihleri yaptılar,buna karşın kalite farkı ve galatasaray cafe crown'ın daha kısıtlı kadrosu sebebiyle fazla rotasyona gidememesinden dolayı daha fazla yorulmasıyla,tekrar şans ellerine geldi ama son faul atışlarıyla bu şansı teptiler.galatasaray cafe crown,maç genelinde daha üstündü ve galibiyeti haketti.fenerbahçe daha kaliteli kadrosuyla işi bu kadar küçük nüanslara bırakmamalıydı.gene de böylesi bir atmosferde fenerbahçe ülker'in geri dönüşü de oldukça başarılıydı.artık olaylara tekrar değinmek istemiyorum,bazı taraftarların sözlükteki ilkokul çocuğu ağızlarına da.malum,yaş ortalamasının küçük olduğu bir ortam.her iki takımı da oyundan, galatasaray cafe crown'ı da galibiyetten dolayı ayrıca tebrik ederim.hakemler ve galatasaray taraftarı için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
galatasaray'In ara sıra bize karşı kazanması gerekir. aksi takdirde hırstan ve kinden havaya uçacak bazıları. bu açıdan iyi olmuş.
sportif terörizm galatasaray camiası ve kulübünün köklü alışkanlığı haline gelmiştir. kurtulmaları gerekir. sürekli bileklerinin bükülmesinden olsa gerek nereye saldıracaklarını bilemiyorlar.
hani bu kadar kavga kıyamet derken 2 sayı farkla kazanmıştır ya galatasaray, ve bu galibiyet birilerini iki dakikada sarhoş etimiştir ya...nedeni fenerbahçe'nin kendi seyircisi önünde bu gs'ye en az 20-30 sayı fark atacağının bilinmesidir aslında
gs'yi tebrik etmelidir yine de. en son yenildiklerinde taksim meydanında mağlubiyet kutlaması yapmışlardı, daha fazla psikolojileri bozulmadan şöyle sidik zoruyla olaylı da olsa bir fenerbahçe galibiyetine ihtiyaçları vardı.
m.ö,: nerdesin ercan?
e.s.: aloo kim o?
m.ö.: ben metin özülkü
e.s.: merhaba metin, noldu bizim basket maci?
m.ö.: abi bizi fena si...
e.s.: tamam kapat cok yaziyor
bir galatasaray taraftarının kendi taraftarına orta parmak hareketini yaptığı karşılaşma. olaylar bundan sonra patlak verdi. baştan belirteyim salonda fenerbahçeli taraftar yoktu.
maç güzeldi kinsey e yapılan sportmenlik dışı faul verilse fenerbahçe beraberliği yakalasa çok değişik maç olurdu, olmadı.
tekrar ve tekrar belirtiyorum ki bu ülkede basketbol seyircisi yok.
Bence suçlu direkt kulüplerdir. istedikleri takdirde kuş uçurtmadıkları trübünlerin bu hale gelmesini engellememektedirler. daha önce futbol ya da basketbol müsabakalarında bugünkü gibi hadise çıkaran taraftarları belirleyip stad ve spor salonlarına girmelerini engellememektedirler.
Böyle durumların tekrarlanmaması için basketbolculara ve kulüplere yüklü para cezaları verilmelidir. En önemlisi Basketbol takımlarının puanları silinmelidir. Puanların silinmesi tehdidi kulüplere daha sorumlu davranıp güvenliği ciddi bir şekilde sağlamalarını sağlayacaklardır.
oğuz savaş'ın basketbolcudan ziyade ondörte ondörtlük kalas olduğunu bir kez daha gösterdiği maç olmuştur. bi'de fenerbahçe'nin sözde oyun kurucusu greer adlı arkadaş kendisini iverson sanmayı bıraksa iyi olur; o kadar zayıf bir top sürme yeteneği ve şuta rağmen hala her topu kendisinin kullanması tam bir fiyasko. bu durumu düzeltecek kenar yönetimde olmayınca fenerbahçe'nin badem olması çok normal.
