1-1 biten ve ilk yarısında önemli anların olduğu özeti çıkarmanın bile zor olduğu maç. futbolumuzun seviyesi yerlerde, bu zaten bilinen bir gerçek. tamam biz de iyi oynamadık. bilic'in elindeki malzeme tam değil. kabul, ama sorunların nedenine inmek gerekir. hüseyin göçek'in zaten beşiktaş'a bir garezinin olduğunu biliyoruz. artı bir de perşembe günü uefa maçımız var. ona rağmen bu maç pazartesi'ye verildi. milli takımlardan dönen oyuncular nedeniyle takım halinde bir antrenman eksikliği var. hafta içi, okul açılması, stadın ebesinin nikahında olması vs. bunlarda var. sakatlar demba ba, oğuzhan vs... e ananın nikahı biz bu maçı nereye kazanacaz?
hakemin ya da hakemlerin beşiktaş lehine penaltı çalmama alışkanlıklarını sürdürdükleri maç olmuştur. ayrıca rize'nin aşırı sert oyunu ile maçı 11 kişi tamamlaması da hakem mucizesidir.
bu götverenlikler bir yana maç klasik bir anadolu takımı - istanbul takımı maçı olmuştur. topla oynama yüzdeleri beşiktaş:70 rize: %30. rize'nin taktik belli 11 kişi defans yap, kapılan toplarla kontra atağa çık, nispetende bunu başardılar.
fakat beşiktaş 3-4 yıldır bunu çözemiyor. eğer bir anadolu takımı beşiktaş'a kapanırsa puanı alıp gidiyor. bilic'i her ne kadar takım defansı ve alan savunması konusunda övsek de takıma bir süredir hücum varyasyonu çalıştırmadığını net görüyoruz. futbolcuların hiç biri sahada ne yapacaklarından emin değillerdi. 4-4-2'de gerek kanat akını gerekse forvet ver kaçları ile çok pozisyon bulunabilir. fakat bu kanat akınları kapalı savunmalara karşı şok kanat akınları olmalıdır. yani sağ ve sol bek aniden koşuya kalkıp boşa düşecek önüne gelen pas ile de içer sert kavisli ortalar kesilecek. bu olmadı neden çünkü motta rezil oynadı maçta, ismail ise yaptığı bindirmeleri kötü ortalarla sonuçlandırdı, burada ismail'in solak olması ona bir tölerans kazandırmıyor, sağ bekte oynuyorsan sağ ayak ile orta kesme idmanı yapacaksın.
bir de bu tip maçları uzaktan şutlar çözer. maalesef bizim göbekteki iki elemanımız atiba ve veli uzaktan şut atamıyorlar. veli'nin isabetli şutları olsa da şut atacak pozisyonu kendi yaratamıyor, ancak ikinci toplarda kaleyi yoklayabiliyor.
bir de bilic'in kerim takıntısını aşması gerekir. çünkü kerim çok yaratıcı ve patlamalı bir oyucu. olcay, ersan ve pektemek milli takımdan geldiler. iki maçta da 90'ar dakika oynamasalar bile rakımın ve havaların %100 değiştiği stresli bir yolculuk yaptılar. takımla olan idmanlara da mecburen bir süre ara verdiler. o yüzden bilic biraz cesaretli olup kerim ve sivok'u ilk 11'de sürebilir ve 4-2-3-1 ile başlayabilirdi ve elinde hamle yapacak oyuncu bolluğu olurdu.
son olarak şunu söyleyebilirim ki anadolu takımlarıyla oynanan maçlarda maçı ilk yarı koparmamız lazım. gol yemedikçe daha beter kapanıyorlar.
Hüseyin Göçek'in ne mal olduğunu biliyoruz. Oraya hiç değinmeyeceğim de geçen seneki sıkıntılar devam ediyor. istek var, üretkenlik yok. Topu ceza sahasına çift forvet oynasak dahi sokamıyoruz. Kanatlar oyuna giremiyor. Töre'de, ismail'de, Motta'da, gol atmasına rağmen Olcay'da bugün kötüydü.
Geriden gelip, maçı bırakmamamız ve topla oynama yüzdemimiz fazla olması güzel gelişmeler. Bala bir tane gol attık, Atiba'da son dakikalarda atsaydı belki yenecektik ama lig için iyi bir görüntü çizmedik. Rize'den çok daha güçlü takımlara bu mentalite devam ederse, diş geçiremeyeceğiz gibime geliyor.
Umarım Demba ba ve Sosa'nın katılımlarıyla iyi sonuçlar alırız.
şu hakemi aldatanlara gerçekten gereken cezalar verilmeli artık.
federasyonun bu konuda yaptırımları ağır olması lazım. zaten ligimiz yavaş bir lig, üstüne bir de kendini sürekli yere atan taklacılar için para verip maç izle.
beşiktaşlı oyuncular daha ikinci haftadan yerden kalkmamaya başladı.
