öle rezil çamurlu bir zemin vardı ki ümit karana ceza alanı içinde yapılan penaltıya frikik çalmıştı hakem.sonuca gelince de bir mtk mağlubiyeti kadar bile utanç verici değildir.
çamurlu bir buz pistinde tromso nun rus çarlığının napoleon a yaptığını galatasaray a yaptığı maçtı. çok takılmaya gerek yok, zira tromso nun avrupa karnesi türk takımlarının çoğundan kabarıktır. o aralar tromso da forvette oynayan martin arst ın tecrübesi türk takımlarına avrupa turu attırırdı.
avrupa'nın kralı olan galatasaray'ın köy takımını yenememesiyle sonuçlanan müsabaka. yalnız bu maçta bir ilk yaşanmıştır. "ama bizim uefa kupamız var" yerine "ama saha çok çamurlu" bahanesi kullanılmıştır. sanki tromsö başka sahada oynadı amk.
geçen bu maçla ilgili iki farklı takımdan arkadaş konuşuyor.
fenerli olan burdan dem vurdu, ötekide dedi ki '' senin mtk budapeşte'ye ilk turda elendiğin kupayı biz gittik arsenal'den aldık avradını siktiğimin veledi''.. sert bir çıkıştı.
fenerli ibretini alıp gözyaşları içinde uzaklaştı.
kendi yenilgilerini normal göstermek için başka takımların mağlubiyetlerini göstermeye çalışan insanların olduğu gösteren maçtır.*
ondan sonra büyük takımlar kupalarıyla küçük takımlar yarraklarıyla övünürler derler.
kadrosunda manav, öğretmen, halı kilim dokumacısı gibi (şaka değil, spiker söylemişti) insanlar bulunan takımın, şu an liginde küme düşme hattındaki 6s'ye boruyu döşeyerek tur atladığı fazia. resmen fazia.