bugün bizzat yaşanan durum. nitekim bu sınav dil sınavıdır ve 5 sorudan oluşmaktadır. bilen öğrenci için 15 dakika bile sürmez. bilmeyen içinse maksimum yarım saattir. dersin hocası ise sınav süresine bir buçuk saat diyerek sizi öğrencinin insafına bırakmıştır. sonuçta sınavda bekleyecek olan kendisi değildir. bekleyen gözetmenin zamanı, sınav gününün hafta sonu olması da umrunda değildir. nitekim tüm hafta okulun yığınla işini yapan bu insancık, haftasonunu dinlenmek, ailesine, sevgilisine zaman ayırmak için planlar ya da en önemlisi maaş almasının asıl nedeni olan doktora çalışmasına zaman ayırmak ister.
(bkz: sanki film çeviriyoruz burda)
inatla 30dk kotası konulan sınavlardır. Bilmeyene kopya imkanı sağlayan. Beynin o sessiz saatlerde düşünceleri boyuttan boyuta atlattığı ve ders dışında tüm gerçekleri yüz üstüne çıkardığı noktadır.
bilmeyen için kopya imkanı sağlayan bu zaman dilimi maalesef bazen rüşvet için de kullanılabilmektedir. tüm öğrenciler çıkmış, tek bir öğrenci kalmış ve bir buçukluk bu sınavın bitmesine daha 45dk var. öğrenciyle başbaşasın ve sana teklifi şudur.
"hocam şu sorunun cevabını verin de bekletmeyeyim sizi"...
istanbul Kültür Üniversitesinin genel durumu. Neredeyse her sınav için 90 dk süre veriyorlar, 15 dk da sınav bitiyor ve sonrasında 30 dk sınavda sağa sola kopya dagıtmak durumunda kaliyorsunuz, malum 45 dk dolmadan sınavdan cıkamıyorsunuz.
