dsl interneti ilk duyduğunda "oha amk telefon meşgul olmuyomuş" şeklinde şaşırarak tepki vermiş adsl bağlatmak için 6 ay port açılmasını beklemiş nesildir.
145 arızalı olduğunda ya da bir başka (e-kolay) internet servis sağlayıcısından girerken kontör bittiğinde (o zamanlar e-kolay vardı. kontörlüydü) hiç çekinmeden 146'dan bağlanıp dota'ya wow'a devam ettiğim zamanlar...
faturalar gelince de tabii aile ile kavganın kaçınılmaz olduğu zamanlar...
her ay sonu babanın kopardığı internet kablosunun gece saat 4 te gizlice tekrardan bağlayan, o saatte mynet haber e bakıp çıkan nesildir. vay amk gece 4 te haber peşindeymişim.
28 lira fatura sebebiyle internete girişi yasaklanmış nesildir. en azından ben öyleydim. yanlış hatırlamıyorsam dönemin telefon faturaları 4-5 lira geliyordu. aslında çok da girmemişim lan. bu fırçayı haketmedim. durun babamı arayıp duygu sömürüsü yapayım.
Valla bu kez bes dakka diye diye faturayi kabartmis msn ve yahoo disinda bi bok olmadigi yillarda hakkaten bu denli dayanilmaz olan neydi sorusunu da yonelttigim nesildir.
ben parasız kalacağıma evdekiler kasılsın lan banane mantığının doğum noktasıdır.
cep harçlığı olmayınca müzik indirilip, bir güzel cd' ye yazılıp, okulda sokakta 5 10 liraya sattıran dönemdir. bizim cebimize giren her 5 10 lira, aileye 20 30 lira olarak girmiştir. ayda 20 kişiye sattın desen, gelen fatura ebesinin nikahını görmekteydi.