hükümetin açıklamasına göre 42 bini alınacak, gerisi sokağa salınacaktır. kapılarımızın önüne su ve ekmek bırakıp, bu eğitim politikası mağduru masum işsizler ordusuna sahip çıkalım.
mümkün olsa da hepsi atanabilse temennisinde bulunduğumuz öğretmenlerdir. önümüzdeki süreçte dershanelerin de kapatılması durumunda o sektörden de, bekleyenler tarafına bir yığılma olacağı aşikardır. öngörüden yoksun strateji üreten yöneticiler, dilerim biraz sağduyulu davranabilirler. ülkenin geleceğini şekillendirecek bu insanların belirsizliğe sürüklendiği bir toplumda, gelecek nesillerin akıbeti de o derece tehlikededir. yol çalışması olduğunda bağlantı yollarını en baştan değil de çalışma mahalinde kapatıp trafiği keşmekeşe çeviren mantık, burada da geçerlidir. oysa bir ülkenin ne kadar öğretmene, ne kadar doktor ve mühendise ihtiyacı olduğunu kestirmek çok da zor değildir. ihtiyaçları analiz edip, istihdamı üniversite öncesi yönlendirmekten aciz kalan sistemler, 144000 ile 42000 arasındaki farkı ilelebet eritemeyecektir. *
bunca atama bekleyen öğretmen varken onca eğitim fakültesi neden hala var diye soran öğretmendir. onlara da yazık olacak. sonra adları devlete kapağı atmak isteyen kurnazlara çıkacak. belki "takla at da bi sevin, hadi gene iyisin atandın" denilecek.
dershanelerde ve özel okullardaki öğretme baskısını göze alamayıp devlete kapak atma derdindeki öğretmenlerdir.
elbette özel kurumlarda uygunsuzluklar olabilir ancak bu kapakçı adayların asıl derdi ciddi kurumlardaki öğretme baskısıdır. öğretmen adayımız kıçını kaldırıp de öğretmek için kendini yoramaz nasıl olsa önünde devlet babanın şefkatli kolları var. gir sınıfa oku masalını çek git. her ay paran hazır.
oysa diğer kurumlarda öyle mi?
müdürü, velisi öğretene kadar amına koyuyorlar. performans değerlendirmesi yapılıyor. işini doğru yapmazsan kapı orada. sonra ağlarlar ''ühüü hakkımız yendi'' diye. lan sen adam gibi işini yapıyorsan, öğrenciler memnunsa, girdiğin sınıfın başarı ortalaması yüksekse neden atsınlar? ha diyelim haksız yere attılar o zaman belirttiğim özelliklerde adama her yerde iş var.
bir düşünün lan ben tonla para veriyorum vergilerimle bu soktuğumun okullarına her yıl binlerce öğrenci sıfır çekiyor. ben bunun hesabını sormayacak mıyım?
zerre öğretme kaygısı olmayan tiplere neden maaş veriliyor benim paramla?
öğrenci salaksa okula almazsın. haydi yiyorsa git velisine de senin çocuğun geri zekalı diye?
yer mi?
kimse ağlamasın. girerken biliyordun bu şartları. öğretmenlik yapmak isteyene yer bol ama bunların derdi garanticilik. aman derse gireyim, çocuklara öğreteyim falan değil.